Demek Efendi henüz ölüm döşeğindedir. Onu orada görmek istiyordum. Bir daha yüzünü görmek, bence her arzunun üstünde idi. Milleti dilsizlikten kurtaran, bize edebiyat sevgisi, bir siyasi düşünce veren, zulümden nefret ettiren, zalimleri yılandan korkunç, akrepten iğrenç, cellattan merhametsiz tanıtan oydu. Onu, o deha örneğini, ölümün çukuruna verilmeden önce bir kez daha görmek benim için bir evlatlık göreviydi. O hepimizin, gelecek kuşaklarda yetişecek vatan evlatları için irfan babası, edep ve siyaset piri idi. Bizi düşünmeye, düşündüğümüz gibi söylemeye alıştırmıştı. Ona insanlık kimliğimiz bile şükran borcu taşıyordu.