Bana sorarsan bu millet her b*ku biliyor bilmeye, önderi yok! Gelen önderler önce kendilerine, sonra varsıllara önderlik ediyor. Milletin yoksullarını düşünen yok...
Köy romanı ve Sosyal gerçeklik romanlarının öncülerinden olan "Yılanların Öcü, Irazca'nın Dirliği ve Kara Ahmet Destanı" üçlemesinin 3.sü olan kitap siyaset-bürokrasi-adalet mekanizmasının çarpık ilişkilerine; süregelen işçi,emekçi,yoksul insanların yaşamlarına, sorunlarına değinip irdelemekle beraber çok fazla siyasi mesaj içeriyor.
Yazarların,sanatçıların halkın ortak paydası, birleştirici gücü olduğunu düşünen biri olarak -yazarın bir çok düşünce ve görüşüne katılmakla beraber- kitabın bu yönünü sevmedim. Eleştirmek, sorunları ve çözümleri -gerektiğinde- yüksek perdeden dile getirmek, destek olmak, yanında durmak farklıdır sadece BELLİ BİR KESİMİN/SİYASİ GÖRÜŞÜN SESİ OLMAK (o kesimin adı önemli değil) FARKLI, şimdilerde de YANDAŞ (!) sanatçıların yaptığı gibi...
İyi okumalar
"Hatırlıyorum okulda iki kere iki kaç eder diye sorulurdu ve herkes dört eder derdi. Ben ise matematikten hep düşük not alırdım, çünkü bana göre iki kere iki bir eder dört etmez!
Bana göre diş, iki dudak, dil, çene dört etmezdi, hepsi bir eder. Ağız olur Ses olur. Hep beraber haykırış olur.
Bana göre; iki kol, iki bacak dört parça değildir. Yek vücut olarak çalışırlar.
Bana göre; Komşu, ev, cadde, sokak dört etmezdi. Bir şehir olur. Beraber yaşar zengin ve fakir halk.
Bana göre; Kök dal yaprak dört etmezdi. Bir ağacı oluştururlar. Çınar gibi hem kısa hem uzun.
Bana göre; Aşk ve gönül güzellik ve saflık dört etmezdi: Bir eder, sevgili nezdinde.
İki kere ikinin dört etmediğini gösteren bu örnekler çoktur sonsuzdur..."
Kadı Muhammed
Fakat sadece şunu iyi bilirim
Ülkemi paramparça etmeye kalksalar düşmanlar ayrılık tohumları saçsalar milletimi kavimlere ayırmaya kalksalar Türk Kürt Zaza Abaza Ermeni Rum ve Anadolu'da birlikte yaşayan tüm halklar Türk Bayrağı altında Birdirler Ayrı değillerdir.
"Beyim diyor, bizim yolumuz, köprümüz, çeşmemiz yok; kitaplığı ne yapacağız? Anlatıyorum ona: Eğer kitaplığınız olursa, yolunuz, çeşmeniz, köprünüz de olur."
Kitabın adını ikiye bölüp anlatarak başlamak istiyorum:
Önce "Savaş" kısmını anlatayım:
Birinci Dünya Savaşı esnasında Osmanlı Devleti İttifak Devletleri cephesinde savaşa girmiş ama yenilgiyle sonuçlanmış. Zaten bu dönem Osmanlı İmparatorluğunun çöküş dönemleri ve bu savaşta da yanlış tarafta olması neticesinde iyice bitik durumdadır.