Halep ezmesini okumuştum bir internet sitesinde. Sonrasında kitabı okuma imkanı buldum. Seher'in hikayesini okurken aklıma gelen ilk söz; şairin "Ne kadar çok acı var, insana sigara yaktırır" sözü oldu . Kendini savunacak kudreti olmayan en masumlarımızı en çok seven yanlarımızı kırıyorlar yazık. Çocuklar ve kadınlar. Ah şu yer neden şak şak olup yutmuyor bu kötüleri anlamıyorum bazen. Uzatmayayım, aidiyet tabularından sıyrılıp yazarın kimliği ve ideolojisine bakmadan okuyun derim. En azından daha insan yanlarınızı bir kere daha göreceksiniz.
Bunun üzerine komşu çift aynı anda dönüp bana baktı,
göz göze geldik. "Ne diyon komşu, ne yapak şimdi?"
der gibiydiler. "Valla, direnin bence," dercesine baktım.
Dişi olanı "Son nefesime kadar direneceğim!" diye bağırdı
cesurca. Erkek olanı daha gür bir sesle "Son nefesine
kadar diren Hanım!" diye ekledi. Dişi kuş bir an
bile tereddüt etmeden kafa göz daldı resmiyete. Tel örgülerin
arasında inanılmaz bir kargaşa, tam bir kaos yaşanıyordu.
Dört devlet kuşuna karşı bir dişi kuşun direniş
destanı yazılırken erkek arkadaş kenardan sürekli,
"Amirim bi dakka, amirim bi dakka, olay çıkarmaya
gerek yok. Zaten iki çocuk fazla gelir bize," diyerek,
yalvarır gibi zıplıyordu.