Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fransa kralına mektup
Ben ki Sultânü's-salâtîn ve burhânü'l-havâkîn tac-bahş-i husrevân-i rûy-i zemîn zillulah fi'l-ardayn, Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun ve Karaman'ın ve Rûm'un ve vilâyet-i Zulkadriyye'nin ve Diyarbekr'in ve Kürdistan'ın ve Azerbaycan'ın ve Şâm'in ve Haleb'in ve Mısır'ın ve Medine'nin ve Kudüs'ün ve külliyen diyår-i Arab'ın ve Yemen'in ve dahi nice memleketlerin ki aba-yı kiram ve ecdâd-ı izâmim enârallâhu berahinehum kuvvet-i kahireleri ile feth eyledikleri ve cenâb-i celâlet-meabim dahi tig-ı ateş-bår ve şemşir-i zafer-nigârım ile feth eyledüğüm nice diyarın sultani ve padişahı Sultân Bayezid Han oğlu Sultan Selim Hån oğlu Sultan Süleyman Hân'ım.
Sayfa 15 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
Ekonomimiz neden kötüye gidiyor?
Hollandalılar finans sisteminin güvenini tam olarak nasıl kazandılar? Birincisi, kredilerini zamanında ve tam olarak ödemek konusunda çok titizlerdi, bu da kredi verenler açısından durumu daha az riskli hale getiriyordu. İkincisi, ülkenin hukuk sistemi bağımsızdı ve bireysel hakları, özellikle de bireysel mülkiyet haklarını sıkı koruyordu.
Sayfa 318 - Hollanda nasıl bağımsız oldu?Kitabı okudu
Reklam
Kânûnî devrinde, Fransa'da dans denilen hayâsızlık ve rezâlet yeni yeni ortaya çıkmaya başlamıştı. Bunu duyan Kânûnî, derhâl Fransa kralına şu tâlimatı gönderdi: "...İşittim ki, memleketinizde kadın ve erkeklerin dans adı altında birbirlerine sarılmak sûretiyle halk önünde ahlâk ve hayâya mugâyir davrandıkları süflî bir eğlence icâd edilmiş! Bu rezâlet in, hem-hudûd olmamız sebebiyle memleketime sirâyet etme ihtimâli vardır. Bu itibarla, nâme-i hümâyunum elinize ulaşır ulaşmaz derhâl bu rezâlete son verile! Aksi hâlde bizzat gelip o rezâleti kaldırmaya elbette muktedirim." Tarihçi Hammer, bu mektup üzerine, dansın Fransa'da tam yüz yıl yasaklandığını kaydetmektedir.
Sayfa 541Kitabı okudu
118 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Yazıldığı dönemde oldukça eleştirilmiş, idamın kaldırılacağı düşüncesinin insanlara empoze edildiği savunulmuş olan bu eser beni oldukça etkiledi. Döneminde bu kadar fazla eleştirilmiş olmasının da en büyük nedeni bence herkesi etkilemiş olması. İdam edileceği kararı alındıktan sonra hücresinde geçen günlerinden bahseden kişi, sadece bir mahkum değil aynı zamanda bir çocuk, bir eş ve nihayet bir baba. Ancak Kızı, babasını hüküm giydiği günden beri görmüyor ve onun ölümünü çoktan kabullenmiş. İdam mahkumu ise bu bilgiyi ölüme giden o son saate öğrenince artık hayatta kalmasının bir nedeni olmadığı kararına varıyor. Ancak bu an gelene kadar Fransa Kralına mektup yazmayı düşünmekten, Rahip ile konuşmaktan geri kalmıyor. İdam saati geldiğinde ise aslında hiçte hazır olmadığı, pişman olduğunu tekrar tekrar dile getirmesine rağmen giyotin ile karşılaşmaktan başka çaresi kalmamıştı. Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120,1bin okunma
Bu konu ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.
Başarılı Alman finansçıların olduğu bir ailenin oğlu olduğunuzu düşünün. Babanız işini büyütmek için bir fırsat görerek Avrupa'nın büyük şehirlerinde şubeler açmayı planlıyor. Sizi Amsterdam'a, kardeşinizi de Madrid'e yollayarak ikinize de yatırım yapması için 10 bin altın veriyor. Kardeşiniz parasını Fransa'yla savaşmak için ordu kurmaya
FRANSA KRALI'NIN KULAĞINI çEKEN KANUNİ Osmanlı Devleti sınırlarının Avrupa içlerine kadar uzandı- ğı Muhteşem Süleyman devrinin Fransa'sınında kadın ve erke— ğin birbirine sarılarak dans ettikleri haberi Kanuni'ye ulaşınca Osmanlı Hakanı'nın zamanın Fransa Kralı’na bir mektup ya- zıp, mektubunda: . “Ben ki,- kırksekiz krallığın hakanı Sultan Süleyman Han'- ım. Sefirimden aldığım habere göre, memleketinizde dans na"mı altında kadın-erkek birbirine sarılmak suretiyle, alâmelein- nas (herkesin gözü önünde) icra—i lağviyyât (faydasız işler) iş- lenmekte olduğu mesmuu şahânem olmuştur (işitmişimdir). İş bu rezaletin memleketime de sirayeti ihtimali muvacehesinde nâme-i hümayunum yed'ı'nize (ulaşmasından) itibaren derhal son verilmediği takdirde, bizzat orduyu hümayunumla vusülu"nden gelip men'e muktedirim.” diyerek gözdağı verdiğini ve bunun üzerine Fransa'da bu dans âdetin- den hemen vazgeçildiğini. ..
Reklam
Moğollar ve top barutu Cengiz Han ile' Moğollarının Çin gibi kapalı bir imparatorluğu açtıkları zamandan çok önce, Çinliler tarafından yapılan o zamana ait keşifler hakkındaki kesin bilgilerimiz çok azdır. Daha sonradan, yani 1211 senesinde Çin’de top barutundan bahsedildiğini sık sık işitiyoruz. Bu barutu Çinliler Ho- Pao dedikleri
Matem içinde iki sene geçti. Tulu, hükümet naibi olarak Karakurum’da ikamet ediyordu. Fakat süresi sona erdiğinden, Cengiz Han’ın arzusuna uygun olarak yeni bir hakan, bir imparator seçmek için, prensler ve kumandanlar Gobi’ye döndüler. Cengiz Han’ın isteğine uyup, miraslarına sahip çıkarak reislerinin kralları haline geldiler. Şimdi Han’ın en
Dans yeni yeni Fransa’da yayılmaya başlamış, bunu duyan Kanuni “rezalet” diye yerinden fırladığı gibi, Fransa kralına şu melalde bir kesin uyarı göndermiştir: “İşittim ki, memleketinizde kadın ve erkeklerin dans adı altında birbirlerine sarılmak suretiyle halk önünde ahlak ve hayâya mugayir davrandıkları süflî bir eğlence icat edilmiş. Bu rezaletin hudut olmamız dolayısıyla memleketime sirayeti ihtimali vardır. Bu itibarla name-yi hümâyûnum (mektubum) elinize ulaşır ulaşmaz, derhal bu rezalete son verile! Aksi halde bizzat gelip o rezaleti kaldırmaya muktedirim.” Tarihçi Hammer, bu mektup üzerine dansın tam yüz yıl yasaklandığını kaydediyor.
Nesil
ABD'nin Kuruluşu
Yenidünya” diye anılan bu topraklar, 1584 yılında İngilizlerce zapt olunmuş ve değişik zamanlarda bazı kumpanyalara ve nüfuzlu kimselere kiralanmış, satılmış veya devir olunmuştu. İngiltere’deki mezhep anlaşmazlıkları yüzünden krallığın zulmüne uğrayanlar, ana yurtlarından bu yenidünyaya göçüp kurtulmayı göze almışlardı. Ayrıca Avrupa’nın başka
Reklam
248 syf.
8/10 puan verdi
Henüz 9 yaşındayken anne ve babasını bir savaşta kaybeden Ornio’nun Tanrıya ve Büyük Kartal’a(Fatih Sultan Mehmet) karşı giriştiği mücadeleyi, Yavuz Sultan Selim’e anlatmasıyla başlar kitap. Ornio’nun misyonu olan “delinecek bir gemi, tamir edilecek bir duvar ve öldürecek bir çocuk var “sözünün neredeyse her sayfada tekrarlandığı kitap, Ornio’nun
İtiraf
İtirafİskender Pala · Kapı Yayınları · 20196,9bin okunma
40 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.