“En evvel bir kin gelip mıhlanmıştı yüreğime; nasıl olurdu, nasıl olurdu da anneciğim bu gencecik yaşında ve üstelik “bir tanem” dediği beni bırakıp gidebilirdi? Lakin anlam veremiyordum, kimeydi bu kinim? Beni bırakıp giden anneme mi? Beni bırakıp giden annemin hastalığını geç fark eden babama mı? Beni bırakıp giden annemin derdine deva bulamayan tabiplere mi? Beni bırakıp giden anneme bu yazgıyı takdir edene mi? Sonradan anladım ki, bu sorularımın hepsinde “beni bırakıp giden annem” diyordum; suçlu annemdi ve benim kinim annemeydi.” (MELEĞİN GÖZYAŞI-ARİFZADE)
“Neden sonra yatağıma geçip uzandım. Gözlerimi odamın beyaz boyalı tavanına diktim. Dedemin bana anlattıklarının nasıl da bir kere daha bir damla gözyaşından bana yaşatıldığını düşünmeye koyuldum. Öylece uyuya kaldım. Rüyamda annem gelip başucuma oturdu. Narin eliyle saçlarımı okşadı. “Anneciğim” diye bağırdım hüzünle, “Anneciğim!” “Yavrum?!” dedi sevecen sesiyle, “sen bugün ağlamayı öğrendin; şimdiye dek yaptığın sadece gözyaşı akıtmaktı, lakin bugün şu masanın başında ağladın oğlum. Unutma ki, esneyen ya da gülen bir insan da gözyaşı akıtır ama ona ağlama denmez. İşte sen de şimdi ağlamayı öğrenmiş oldun bir tanem; dünya üzerinde acı çekmeyen çocuk yoktur. Japonya’da, Afrika’da, İskandinavya’da, dünyanın her yerinde, her zaman çocuklar üzülür. Ama unutma, ağlamayı öğrenen çocuk mutlu olmanın yolunu da bulmuş olur!”
Bu benim son rüyamdı.” (MELEĞİN GÖZYAŞI-ARİFZADE)
Kırlangıç AğıdıEda Bildek · Nüve Kültür Merkezi · 20147 okunma
Son derece güzel bir psikolojik roman.
Bir genel acentenin işini hallettikten sonra evine bir gün geç gitmek istemesi ve bir adamın evinde o akşam misafir kalması ile başlayan hikaye, ev sahibi ve arkadaşlarının mesleklerinin Hakim, Savcı, Avukat ve Cellat olması ve sonrasında da bir Duruşma Oyunu oynadıklarını öğrenmeleri üzerine olaylar gelişir.
Bir solukta okunabilecek son derece güzel bir polisiye roman.
Polisiye severlerin mutlaka okuması gerekenlerden
Sosyolojık olarak gerçekten geniş bir kitap.Bir çok sorunu bir araya getirmiş ve kısa ve bait cümlelerle de olsa insan zihnine yerleştirmiş yazar
belki okumada geç kaldım ama okudum:)))
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202036,1bin okunma
Muhteşem bir kitap. Bir yazarın hayatına, yaşadıklarına, eserlerini yazma serüvenine tanık oluyorsunuz hem de Ayşe KULİN'in içten anlatımıyla. Okumak için kimse geç kalmasın.
Hard boiled türde polisiyenin Philip Marlowe, Matthew Scudder vs. ile birlikte en iyi karakterlerinden biri olan Shell Scott karakterine ait güzel bir polisiye roman.
Eski arkadaşının hırsızlık yaptığından şüphelenen Scott, sigorta firması adına çalışarak çalınan mücevherleri geri almaya çalışır ancak işin içinde iş vardır ve çeşitli cinayetler vs. olaylardan sonra biraz geç de olsa Scott tecrübesini konuşturur.
Polisiye severlerin mutlaka okuması gerekenlerden.
Hızlı KurşunRichard Scott Prather · Ceylan Yayınları · 19683 okunma
bugün bitirdim ve çok etkilendim kazanın anlatıldığı sayfalarda hüzünlenip ağladım,minik prens derin'in doğumundada sevinip anne olma isteğim arttı kesinlikle herkes okusun bu kitabın muhteşemliğini anlatmaya kelimeler yetmez. bence çok geç olmadan bu kitabı okumayanlar okusun!!!!!!!
J.R.R. Tolkien Yüzüklerin Efendisi serisinin ilk cildinde gerçekten üst düzey hayal gücüyle oluşturulmuş bir dünyanın kapsamlı haritasını oldukça başarılı bir şekilde çiziyor. Fakat zaman zaman Habbit'imiz Frodo'nun yavan ve merak uyandırmayan bazı maceralarında sıkılmadığımı söyleyemeyeceğim. Anlatım, kitabın genelinde tek düze ve yavaş kalmıştı. Tabii ki birçok yerde kitabı elimden bırakamadan okudum. Efsaneleşmiş bir klasik haline gelen Yüzük Kardeşliği'ni okumak oldukça keyif vericiydi. Seriyi okumaya geç kalmış olsam da diğer kitapları da okuyup Orta Dünya'nın tarihine şahit olmaya devam etmek istiyorum.
Bir seri katil çok kısa süre içerisinde seri cinayetler işlemiştir ve bu durum medya tarafında çok büyük tepki toplamıştır.
Olaylarla başa çıkamayan polis Birim Sıfır'dan yardım ister. Murat ve Dize yardımcı olmaya kararlıdır ancak kendileri de büyük bir tehlikenin içindedir.
Durumun hiç de düşündükleri gibi olmadığını çok geç anlayacaklardır.
Serinin onur konuğu Sadık Yemni'den güzel bir roman daha
Leyla ve Meryem'in yolları kesiştikten sonra daha da içine çeken bir kitap,güzel bir kurguydu.Tarık konusu da tam hayal ettiğim gibi bağlandı tek sorun kendimi kitabın akışına kaptırmam diğer kitaplara göre daha geç oldu.
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,4bin okunma
Okuduğum ilk Grange Kitabı idi. Çok geç tanımışım. Elinde bir kütle gibi gezdirip duruyorsun kitabı.Görenler bu kadar kalın kitap okunur mu diyor... Ama çok rahat okunuyor...Hele hikayenin bir kısmı var ki oradan sonra her şey hızlıca ilerlemeye başlıyor ve kitabı elinizden bırakamıyorsunuz.Ha mitolojiyi sevmiyorsanız benim gibi bazı yerler zorlama gelebiliyor ama yinede sağol bro...(GRANGE) Not: Ben hep orjinal kitap alıp okuyorum ... bir tesadüf eseri korsanının 20 - 30 sayfa eksik olduğunu öğrendim.haber vereyim korsancı arkadaşlara...
Sisle Gelen YolcuJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20185,1bin okunma
Çok daha iyi bir roman olabilirdi dediklerimden biriydi.Yazar, karşımıza çeşitli vesilelerle çıkmış Amerikan mevzularını derleyerek bir polisiye roman yazmış.Gizli mekanlarda denemeler yapan Amerikan hükümeti-CIA ortaklığı, insanlar üzerinde korkunç yan etkilere neden olan psikolojik tedavi amaçlı ilaçlar, FBI ve onun binbir çeşit ruhsal karmaşa içindeki ajanları ve bir seri katil...Bilmem sizlere de tanıdık geldi mi?Her zaman yorumlarıma yazarım romanlarda detayları severim. Ama bu detaylar tekerrüre dönüşüyorsa o zaman afakan basar. Bu romanda notumu kırmama neden olan unsurlardan birisi buydu.Aslında oldukça fazla sayıda karakterin yer aldığı, işin boyutunun nereden nereye uzandığını anlamanıza engel olan bir kurgunun üzerine inşa edilen bir romandı. romanlarda bir de geriye dönüşleri çok severim ve bu roman o anlamda ziyadesi ile zengindi. Ama...Yazar, romanını eserin adına bağlayabilmek adına sonu bir galeyanla yazmışlık hissi yarattı en başta.Her anında bir halüsinasyon anı bekliyorsunuz haliyle çünkü olaylara neden olan unsurlardan birisi ciddi yan etkilerinin geç idrak edildiği piyasada peynir ekmek gibi giden ilaçlar. Ve roman ilerlerken geriye dönüşlerle verilen gizli bir proje. sonda yazılanlar çok daha vurucu bir etkiyle verilebilecekken bir keşmekeş ortamı ile bağlanıp insana "nasıl yani?" dedirterek bitiverdi.kendimi kitabı baştan itibaren boşuna okumuş gibi hissettim birdenbire.Kahramana üzülemedim bile.Ama bence üzülebilmeli onun hisleriyle birlikte yıkılmalıydım.Neyse...yine de acil durumda bir polisiye roman ihtiyacı hasıl olursa okuyun derim.
HalüsinasyonAlein Kentigerna · Panama Yayıncılık · 20212,874 okunma