Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şehre yağmur yağdığı vakit, Babam yüzünü avuçları arasına alır, izlerdi. Yağmur ve babam… O vakit, ne çok benzerlerdi. Babam erken büyümüş bir adamdı. Yaşından değil, yaşadıklarından. Nasırlı ve de kederli öyküler taşırdı avuçlarında. İki yakası bir araya gelmek bilmezdi. Biraz İstanbul gibiydi benim babam. Yinede evinden gülüşünü, dilinden mavi türküsünü eksik etmezdi. Yamalı hayalleri olmak bilmezdi. Ama velakin, onlardan da vazgeçmezdi. Çorak toprakları şımartan, su gibiydi babam. Çiçeği severdi. Ve de üveyikleri. Derin ahların, cümle kapısıydı babam. Sorsam mevsimini, “Gönül hangi mevsimi yaşıyorsa, Ömür onu yaşar”, derdi. Babam bize yaz, Kendine kış idi, En çokta sırtımda dağ idi. 
Bilir misin unutmak zor bazı şeyleri Seninle geçen günleri, geceleri Bir kalbin çarpmasını Bir kuşun kanat çırpmasını Göğsüne taktığın çiçeği Saçına konan minicik bir böceği Hele bir yalnızlık var ki senin eserin Seneler geçse de unutulmuyor Böylece geçip gidiveriyor zaman Bir eziklik oluyor bizde kalan Ve şimdi ben İstanbul'da Mayısın otuzunda Öyle ezik, öyle kırık Senden ayrı yalnızlığımı yaşıyorum Her gece Öksüz ellerimle siliyorum yetim gözlerimi Anlasana Seni sevdim ben Bu aşka adadım kendimi..
Sayfa 197
Reklam
Nataşa
Nasıl ki Bir ana ceylan Vurulmuş yavrusuna İçten yanıyorsa Ve nasıl ki Teksas'lı bir kız Almanya'da öleni İstanbul'da arıyorsa
ORHAN VELİ’YLE AYNI KADINI SEVMİŞTİK Bu topraktan biriydi Adı Orhan Veli’ydi Elleri dost omuzunda Yaşamak kaderiydi Kendi gitti ismi kaldı yadigar.
Tuğçe
Kıbrıs' ta vuruşmuş, gazi olmuş, deniz astsubayı, kahraman bir babanın evladıydı. Gölcük'te, lojmanda doğmuştu. Liseyi bitirince Deniz Harp Okulu' na yazıldı. Sevgi'yle tanıştı. Aşık oldu. Evlendi. Görevi gereği denizde yaşıyordu, sürekli seferdeydi. Bazen aylarca gelemez, çiçeği burnunda gelin gözyaşları içinde beklerdi.
Sayfa 44 - Kırmızı Kedi Yayınevi / 3.Basım 2015Kitabı okudu
Yazı masamı temizledim bu sabah. Çekmeceleri ters çevirip silkeledim, ıslak bezle adamakıllı sildim içlerini. Temiz, düzenli bir masa istiyorum, her şey yerli yerinde olsun. Babam yazı masasına ‘sekreter’ derdi ve 'sekreterin yeri yazıhanedir’ ve ‘evle işi sakın karıştırma.’ Karım evde bir masam olmasını istemiyordu, kitaplığım olmasını
Sayfa 24
Reklam
VE ÇOCUĞUN UYANIŞI  BÖYLE BAŞLADI
Gül kokuları çocukların kaburga kırıklarından geliyor  Acıyı ve insanlığı çocuklar  Böyle dayanılmaz kıldılar ve yeni suları  Onların bilgileri getirdi  Elleri önlerine bağlı - duruşları  Omuzlarından göğüslerine doğru kıvrık ve yumulu  Yaşarlar ebedi göz ve ölümsüzlük aşısı yapan kitabı  Ki şimendifer  Nasıl peşinden koşturursa katarları yolcu
nasıl ki bir ana ceylan vurulmuş yavrusuna içten yanıyorsa ve nasıl ki teksas'lı bir kız almanya'da öleni istanbul'da arıyorsa
Ertuğrul Fırkateyni faciası, Osmanlı İmparatorluğu’nun Japonya’yla ilişkileri, Abdülhamid, Mustafa Kemal, Japon Kara Ejder teşkilatı ve Kuvayı Millliye… Yumi/İstanbul’da Bir Geyşa, bütün bu tarihi kişilik ve olayları, çarpıcı anlatımıyla bir araya getiriyor. Yakın tarihimize ilişkin şaşırtıcı gerçekleri roman kurgusuyla aktaran Erdal Güven, yönünü Batı’ya döndüğü söylenen Mustafa Kemal’in de aslında tıpkı Abdülhamid gibi Doğu’ya açılmaya, özellikle de Japonya’yla dostluğa çok önem verdiğini belirtiyor. Fırtınalı yıllarda yaşanan tutkulu ve engel tanımayan bir aşka da tanıklık edeceğiniz, heyecanla okunan, sürükleyici, şeftali çiçeği yumuşaklığında bir roman… Ve İstanbul tarihi bir aşka tanıklık etti… “Mayumi parmaklarını Nureddin’in dudaklarının üzerine koyup susturdu. ‘Önceki gece son dansımı yaptım Nureddin. Bundan sonra karşında geyşa Mayumi yok, Japon kız Yumi var.”
gece ilerledi ilerledi ama büyük leyia'yı bulmalıyım telgrafı var iskenderun'dan ne reye gitmiş anlayamadım kimseye haber bırakmadan türlü şey geliyor aklıma gözbebeklerini camlara vem1iş bu telgrafı bekliyordu günlerdir yemeden içmeden cıgara cıgara eksilerek umutlarını iyice kesmiş bir ara ölmek istiyordu kimseye bir şey demeden şimdi kaybolmak ne demek türlü sey geliyor aklıma nereye kaybolur çocuk mu bu beyoğlu'nda mı desem yok yok insanları sevmez biliyorum en bl . _iük düşmanı bcyoğlu İstanbul tarafında mı desem aksaray'da fi lan mı yok yok üstelik bir de yorgunum türlü şey geliyor aklıma
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.