Çok dalgındı. Çok okurdu. Oldukça dağınık yaşardı. Odasına girdiğimde, eşyanın darmadağınıklığı, sağa sola saçılmış, üst üste yan yana, aralarında belirteç olsun diye kâğıtlar konulmuş kitaplar, çarpık bir durumda orta yerde kalakalmış çaydanlık, yalnızlığın buğusu üzerinde dudak izleri taşıyan çay bardağı, koşar adım bir gecenin boynu bükükleri örneği kül tablasında kıvrılmış sigara ölüleri beni oldukça tedirgin ederdi.