Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Essi

“Şu hayat denen şey ne biçim şeydi? Kimi zaman sevinçler veren, kimi zaman içimizi acılarla dolduran, kölesi olduğumuz şu hayat neyin nesiydi böyle?”
Reklam
Kitaplar bir bakıma başarılmış, tamamlanmış şeylerdir. Oysa hayat başarılamayan ve tamamlanmayan şeylerle doludur.
Küçük mucizeleri kabul ettiğimiz zaman kendimizi büyük mucizeleri hayal edebilecek yeterlilikte hissederiz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"İnsan öfkesi, Tanrı adaletini sağlayamaz."
Geziler gençlerde eğitimin, yaşlılarda görgünün bir parçasıdır.
Reklam
"Bütün insanlar günü belirsiz bir ölüme mahkumdurlar"
Bence, gerçekten büyük insanlar, büyük acılar çekmek zorundadırlar.
İnsanlığı yeryüzünden silmeye götüren bir yol, insanlığı hiçbir ideale ulaştırmaz.
Kadının yetiştirilmesi, insanlığın onu doğru anlamasından temel almalı.
Ama sevdiklerimizi çekiştirmeye başladık mı onlardan kopmaya da başladık demektir.
Reklam
Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı derdi dedem. Bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı. Veya ekilmiş bir bahçe. Elinin bir şekilde dokunduğu şey, öldüğünde ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe baktığında, sen orada olursun.
Gözlerini mucizelerle doldur, hayatı on saniye sonra ölecekmiş gibi yaşa.
Battığımın farkındaydım, ama gene de batıyordum...
Mehtabın baharda denize yansımasını seyretmelidir ki, gümüş servinin güzelliğinde olan mükemmelliği anlamak mümkün olabilsin.
Lanet olası hayat! En acı ve kırıcı olan şey, bu hayatın acılara karşılık olarak mükafatla sona ermemesi. Operadaki gibi zaferle değil, ölümle son bulacak olması.
"Birisi seni eleştirmeye kalkıştığında," dedi bana, "şu dünyada her insanın senin sahip bulunduğun ayrıcalıklara sahip olmadığını hiç aklından çıkarma."
Sayfa 1