Merhabalar, uzun bir zamandır üzerinde çalıştığım gizem ve psikoloji temalı illustrasyonlu novellamın ikinci bölümünü yayınladım. Kuru Bahçeler'e tamamen ücretsiz bir şekilde Google Play Kitaplar'dan veya Wattpad üzerinden ulaşabilir, yolculuğuma ortak olabilirsiniz.
Wattpad: wattpad.com/story/334866605...
Google Play: play.google.com/store/books/aut...
Gördüğünüz resimler Bölüm 1 ve 2 için oluşturduğum illustrasyonlar.
Kuru Bahçeler hikâyenin çatısı itibariyle gizem ve bilim kurgu unsurlarının bolca kullanılacağı bir novella olmasının yanında metinlerarasılıktan faydalanan, mitolojik ve klasik eserlerdeki karakterlere atıflarda bulunan ve olay diziminde alegorik bir anlatım ortaya koyan bir kurgu olma özelliği taşıyor.
Hikayenin tanıtım bülteninden:
Upuzun bir kuraklığın peşinden bir kurtarıcı gibi yükselen yağmurlu bir gece vakti Elma Sokak'a yapayalnız bir emekli taşınır. Yaşlı adam bahçesinde kimselerin ne olduğunu pek anlamadığı, esrarengiz bitkilerle uzun saatler geçirince yavaş yavaş sokak sakinlerinin dikkatini çeker, özellikle de karşı komşusu Ekmel'in.
Gel zaman git zaman, sokakta artan yağmurlarla birlikte esrarengiz doğa olayları cereyan etmeye başlayınca suçlu ve kahraman arayanlar artar. Bunu fark eden ve düşlerini tasdik etmek için an kollayan Ekmel suçluyu ilan edip bir kahraman olmak ister, bu nedenle tekinsiz kiracıyı takibe alır.
Ekmel adamı tanıdıkça hem kendini gizemli ve olanca girift bir olayın tam ortasında bulacak hem de kimliğini ve kendi hakikâtini yeniden sorgulayacaktır.
Sevgilerle,
Ali Kerem
Fırtınalı deniz, yağmur gökyüzü
Kalanlar dost sandı, her sahte yüzü
Duydu da aldandı, yalandan sözü
Gerçekler sahteye tutsaktı, kaptan
Yudumla çayını, kalmadı vakit
Topla saatleri, bavulunla git
Zamanı, sessizlik içinde erit
Ruhunda gel-gitler tutsaktı, kaptan
Vedalar mı? Zordur, aldırma buna
Kır artık dümeni, yokluk yoluna
Varmaya az kaldı, sabrın sonuna
Limanlar kalmaya tutsaktı, kaptan
Belli olmaz sonu bu hikayenin
Belki bir yön çizer, nasır ellerin
Rüzgara sarılmış, bak yelkenlerin
Hesaplar, kitaplar tutsaktı, kaptan
06.05.2020
Bu hikâye harbiden de senden uzun Osman. Kitap ince, sayfa sayısı 129 ama hikâyenin uzunluğu senin boyunu geçer. Siz hiç kendi kendinizle konuşup, kendi sorularınıza cevaplar verdiğiniz oldu mu? Bu kitabı okurken bu duyguyu tadacaksınız. Bir kadının ayrılıktan sonra yaşadığı gel-git olaylarının zihinde ve ruhta bıraktığı etkiyi anlatıyor. Kitapta
Arkadaşlar, sitede en çok paylaşılan sahte alıntıları https://1000kitap.com/SahteAlintilar ile bu iletide topladık. Sitedeki bilgi kirliliğini temizlemek için bu alıntılara rastlarsanız lütfen şikayet ediniz. Ve lütfen okumadığınız, kitaplarda kendi gözlerinizle görmediğiniz alıntıları eklemeyiniz. Bu sözlerin mal edildiği kişilere ve sözlerin
Masalla gerçeği ayırt edebilecek okurlara… diye başlıyor bu seferki romanımız. Bugüne kadar Azra Kohen'in herhangi bir kitabını okumamıştım ve Aeden benim için bir ilkti diyebilirim. Ne zaman vakit bulup Ankara Olgunlar caddesinde ve diğer kitabevlerinde yenilikler ya da aradıklarım için bakınsam, Fi, Çi, Pi üçlemesini görüyordum. O kırmızı, mavi
BİR DEFTERİN SONU
Bir defterim vardı benim. Adı Aşk'tı. İlk kapağı açıp da bir şeyler yazmadan önce, nasıl da masum ve korkaktım. Bir süre açmadım o defteri. Sonra bir gün aniden açıvermiştim ve doldurmaya başladım. İlk satırlar güzeldi, mutluydum, keyifliydim yazarken. Biraz daha yazmaya devam ettikçe bana acı vermeye başladı bu satırlar,
Beyaz Zambaklar Ülkesinde’yi incelemek, daha doğrusu ele almak istiyorum. Biliyorum, belki birçoğunuzun aklından, burada da herkes hep aynı yazarların eserlerini okuyor düşüncesi geçiyor
Aslında tanışıyorduk hepimiz aşkla
Uğramıştır elbet sol yanımıza
Bir heyecan bir mutluluk bırakırdı
Yüreğimizin en can alıcı noktasına
Güzel günlerle başlardı aslında
Sevgi saygı güven aşılardı
Gel zaman git zaman başladığında
Sorun çıkardı hep bir noktada
Mutluluğun yerini mutsuzluk alırdı
Güven duygusu yok olur bir anda
Sevginin adı
---Okumak isteyenleri caydıracak ve yazarın ekmeğine kan doğrayacak yorum içerir.---
Olmayan migrenim tuttu. Soldan soldan kafam ağrıyor şu anda. Son 30 sayfasını uyuklayarak okudum ki kitap bitsin yorumlayım da uyuyayım diye. Ertesi güne bıraksam içim soğuycak, yazcaklarımı yazamıycam çünkü...
bu kitabi tatilde olup yanımda okuyacak bişeyim