Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Böylece, aynı yüzyılda aynı ülkenin farklı şehirlerinde aynı din ve anadile sahip olarak doğan, ama kendilerine hiç danışılmadan konmuş gelenek ve töre adındaki kurallar yüzünden birbirinden ayrı düşen üç yetişkin insan, çok sıcak bir yaz günü, bir hastane bahçesinde, sahici gözyaşlarının sembol olduğu bir zeminde, gönüllerini yan yana açtılar.
Sayfa 212
392 syf.
10/10 puan verdi
İbn Haldun'un "Coğrafya kaderdir" sözü bu kitapla bir kez daha anlam buldu bende. Kitap, yaşanmış gerçek bir hikayedir ibaresine yer vermiyor ama siz töre cinayetlerinin, gelenek ve göreneklerin hayli yoğun yaşandığı coğrafyada bu hikaye gibi nicelerinin yaşandığını bildiğinizden içiniz acıyarak okuyorsunuz. Kahramanlarımızdan Meryem, annesiz kaldıktan sonra sözü çok geçerli olmayan babası tekrar evlenmiş, aile yönetimi Şeyh olan amcada sözü kanun gibi kimse onun dediğinin dışına çıkamıyor, Cemal Şeyh amcanın oğlu Şırnak'ta asker, terör ile mücadele ederek sağ salim evine dönmeyi başaran bir kahraman ama kahramanlığı sadece köy sınırları içinde geçerli, Profesör İrfan Kurudal, eşinin zenginliği, lüks yaşantısını sorgulamaya başlıyor bu hayatta neler yapabildiğini kendisi ölüp gittiğinde ne bırakmış olacağını... ve görüyor ki kendisine yeni bir hayat kurması gerek belki de o çok istediği kitabını yazma zamanı gelmiştir. Kendini zamanın ve yolun akışına bırakarak başka bir hayata açıyor. Spoiler olmasın diye çok fazla hikayenin içine girmek istemiyorum o yüzden yorumumu burada sonlandırmam gerekiyor fakat şu kadarını söylemek istiyorum Cemal ile Meryem'in yolu Profesör ile kesiştikten sonra olay örgüsü çok daha güzel ilerliyor. ve aslında Mutluluk, temiz bembeyaz bir elbise giymek kadar ulaşılabilir, huzur bir teknede rüzgara kendini bırakmak kadar mümkün ve hayat sizi bilmediğiniz yerlere sürükleyecek kadar uçsuz bucaksız... İyi okumalar...
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202036,2bin okunma
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Sade ve akıcı bir anlatım. Şiirsel tanımlama ile kısa sürede okunup, ruhunuzu dinlendirebileceğiniz bir kitap. Anadolu'da bir köyde geçen, bir aşk hikayesinin, töre ve gelenek lere karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor.
İçimdeki "Ben"
İçimdeki "Ben"Kürşat Yozcu · Ekrem Yayınları · 20145 okunma
* Osmanlı bir “Töre Devleti” kurmuştur. Başta Padişahlar olmak üzere, kanun-u kadim, özetle “töre”, herkesi bağlar. Hiç kimsenin kudret ve kuvveti “mutlak” değildir. Özellikle padişahlar denetim altındadırlar ve kanunlarla törelere uymak zorundadırlar. * Padişahlar savaş ve barış ilanı hakkından bile mahrumdurlar. Bunun için ulemanın onayını
Sayfa 149Kitabı okudu
392 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Akıcı bir şekilde kolayca okuyup mutlu olacağınız bir kitap. Töre, gelenek erkek egemenliği, terör, din istismarı ve yetim bir kızın başına gelenler. Bir profesör, Meryem ve Cemal ana karakterler. Her kesimden insanın incelenmesi duygu ve düşüncelerinin yaşadıkları toplumla nasıl değiştiği güzel bir hikaye ile anlatılmış.üç farklı karakterin nasıl bir araya geldiğini okuyunca şaşıracaksınız. Ben de Hikmet'i merak ettim. Okunmalı
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202036,2bin okunma
368 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Fakir Baykurt'un okuduğum ilk romanı. çok sevdim. Bizden içimizden bir hikaye. Ve sanki o köyden, o hikayenin içinden biri anlatıyor size. Unuttuğumuz bir çok gelenek, töre, akide bizim olan, bize ait söz, davranış dökülüyor önünüze sayfalarca. İnandıklarına aykırı düşen inançlara tahammül edemeyenlere de gelsin...
Kaplumbağalar
KaplumbağalarFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20063,469 okunma
Reklam
480 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Her kes üzerini örtsede bir yaşam gerçeğini o kadar ince anlatmış ki empati kurmak dan öte yaşıyorsunuz. Gelenek ya da töre gibi saçma isimlerle kadınlara dayatılan çocuk yoksa kuma var gibi bir mantığın taraflara neler yaptığını görüyoruz. Toplumumuzda sadece çocuk olmaması değil, erkek çocuk olmadığı için de kuma getiren örnekler var. Şükür ki biraz azaldı artık. Yazar iki kadının ve arada kalan erkeğin davranış ve duygularını çok güzel analiz etmiş.okunabilir bir kitap
Kuma
KumaŞehnaz Haşimoğlu · Dokuz Yayınları · 2016893 okunma
Yaşadığınız olaylar karşısında “kabile üyesi” gibi davranmaktan, “insan” gibi davranma düzeyine geçebildiniz mi? Sahi, evrensel gerçekleri esas alarak mı, yoksa din, töre, gelenek, görenek, yasa, kural isimlerini verdiğiniz “şartlanmalara” GÖRE mi yaşamınıza yön veriyorsunuz?.. Dünyayı ve insan olmayı bir bedende deneyimleyen gelip geçici misafirler olduğunuzu farkederek, bırakıp gideceğiniz sizin olmayan şeyler için kavga etmeye bir son verdiniz mi? Şu dünyada geçen günlerinizde, ölümle başlayan ebedi yaşamınıza hazırlanan, “bilinç”ten meydana gelmiş varlıklar olarak kendinizi tanıdınız mı? ahmed baki-aynadaki evren
"Soru: son kullanma tarihi geçmesine rağmen, çoğunluğun kaybetmekten ölüm kadar korktulari töre, gelenek ve adetler nedir? Yani, sana çocukken su verip, sırtını okşayan tonton komşu amcanın, sen küpe takan, saç uzatan bir delikanlı olduğunda ya da, ne bileyim, kendi kafasına göre takılan bir genç kız olduğunda, sana duyduğu dusmanliginin altında yatan korku nedir? Soru: kendinden farklı olana nefret, değişime duyulan öfke neden böyle güçlü? Soru: yanlislariyla kendi gençliğini sakatlayan kuralları, kendi çocuklarının geleceğini karartmak adına aynen korumak için yeniçeri kesilenlerin hepsi mi alzaymir oluyor? Soru: her kuşağın kendinden sonraki gençliğe kindarliginin nedeni ne? Soru: bu büyük unutkanlık, akıl tutulması neden?"
Sayfa 171Kitabı okudu
431 syf.
6/10 puan verdi
·
357 günde okudu
Dogu kulturunde yetismis bir insan olarak icini bildigim bir kulturu ve toplumu anlatan batili bir bireyin dogu torelerine gelin olarak gidisini anlatan ayni ulke sinirlari icinde yasadigi ama bir okadar kendisine uzak olan insanlarin torelerine gelenek ve goreneklerine nasil boyun egerek aslinda kendi hayatlarini yasamak yerine tore ve gelenkeleri istedigi hayati yasayan bu tezatliklar arasinda catisma yasayan degistirmeye ve donusturmeye calisan bir kadinin hikayesi belki piraye toreleri degistirmeye gucu yetmedi ama dogunun kanunlarini bize anlasir ve acik bir sekilde anlatmayi basaran bir roman. degistirmek kolay degil belki ama en azindan ayni topraklari yassadiginiz insanlari bir nebze olsun anlamak istiyorsaniz okumaya deger
Piraye
PirayeCanan Tan · Altın Kitaplar · 201344,5bin okunma
Reklam
Milli kimlik, Amerika'nın son yıllarda bize yutturmaya çalıştığı gibi bir ırk meselesi katiyyen değildir, bir gelenek -görenek, kültür-töre ve özellikle bir gönül ve onu, gemiyi yüzdüren su gibi batmadan üstünde tutan dil meselesidir.
Dunya Cocuk Haklari
20 Kasim Dunya Cocuk Haklari Gununde basta istismara ugrayan, kucuk yasta savaslarla tanisip dunyanin vahsi yuzuyle karsilasan, daha anlamini bile bilmedigi kelimelerle dislanan, sokakta oyunlar oynamasi gerekirken calistirilan, oz ailesi tarafindan evlendirilmek uzere satilan, dayak yiyen cocuklar olmak uzere butun cocuklarin Dunya Cocuk Haklari Gunu kutlu olsun. Cocuklara bu eziyeti yapan insanlara ve politika, tore, gelenek, toplum adi ne olursa olsun var olan bu sisteme de lanet olsun!
353 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.