Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kaynağa Ruhsal İniş Ruhsal ve dini öğretilerin çoğu, başlangıçta ilkel bilincin rahmine şamanik bir iniş olarak anlaşılan bir süreci, fizik yasalarının sınırlarının dışında kuantum-titreşimsel bir boyuta, "Rahim-Kaynağı"na girme sürecini tanımlar. siyah ışığın durgun noktasında bir dönüşüm ve yeniden doğuş için Yaratılış ”. Tüm dinsel, ruhani ve şamanik geleneklerin ayinleri başlangıçta gebe kalma, gebelik, doğum ve yeniden doğuşun dokuz ayının ilksel yolculuğunu çağrıştırırdı. Ölüm yolculuğu, dokuz ay veya gebelik küresi boyunca, büyük Kozmik Rahim kapısından ruha geri dönen bir ters doğum veya adet görme olarak görülüyordu. Rahim mitolojisinde ruh, Kozmik Rahim'de doğar, sonra Dünya Rahim'e inerek doğumu bekler. Yerli şamanik gelenekler, ruhların kuşlar gibi üst dallara tünediği, ana rahmindeki bir insan bebeğine uçmayı beklediği bir hayat ağacını tanımlar. Daha sonra dokuz ay boyunca hamile kalırız ve Maya'nın tanımladığı şekliyle "çiçekli" kutsal doğum kanında dünya alemine doğarız. Ölüm anında, bu kozmolojik yolculuğu tersten tekrarlayarak insan bedenimizi terk eder ve ruh bedenimizde Dünya Rahmine ineriz. Cehennemin dokuz krallığı olarak da bilinen hamileliğin dokuz ayında geriye doğru yolculuk ederken bize ölüm doulaları, psikopomplar ve ruh rehberleri eşlik ediyor; ve ruha geri dönüş.
"Dağılan kabile için ağla, kaybolan yasalar ve gelenekler için ağla! Ölen adam için, yasa bürünen kadın ve çocuklar için ağla! Ağla sevgili yurdum, çünkü bunlar sona ermedi daha. Güneşin sıcak ışınları, bu insanın zevkini sürmediği yurdu ısıtıyor. İnsan ise yalnızca yüreğindeki korkuyu biliyor ancak. "
Reklam
Gelenekler ve törenler insana koruyucu bir ortam sağlar, ama onun toplum içinde farklılaşmasını ve kişiliğine yeni boyutlar katabilmesini de önemli ölçüde kısıtlar.
"Klasik metotlar ve gelenekler zihni köleleştirir, böylece artık bir birey değil sadece bir ürün haline gelirsin. Zihnin de bin yıllık geçmişin sonucudur."
Canım gelenekler:)
Evliliğe giden yol harcamadan, evlilik ise karıkocanın baş başa verip tasarruf etmesinden geçer.
Reklam
✓ Hayat ve sergüzeştleri kendisini bir şeye inandırmıştır: Biz Batılı bir millet ve bir Batı devleti olmadıkça kurtulamayız. Bizi Batılı bir millet olmaktan ve bir Batı devleti hâline gelmekten alıkoyan gelenekler ve müesseseler ortadan kalkmalıdır. Taassuba karşı açıkça cephe alınmalıdır. Halk, kara kuvvetin pençesinden kurtarılmalıdır. Halkı biz yetiştirmeliyiz. Onu kara kuvvet yobazlarının eğitimine bırakmamalıyız.
Sayfa 429 - Pozitif
Aşiretlerin «abide» adı verilebilecek maddi eserleri yoktur. Fakat gayet zengin olmak üzere sözlü gelenekleri ve kullandıkları eşyalar vardır. Gelişmiş cemiyetlerin bellekleri, kendi tarihleridir.Aşiretlerin tarihleri ise onların sözlü geleneklerinden ibarettir. Bir çok kimse, bu sözlü geleneklerin gerçekle hiç bir ilgisi yok sanır ve bu yüzden onlara hiç değer vermez. Oysa sözlü gelenekler bir takım örgüt ve kurumlara, törenlere bağlıdır. Bu yüzden kişiler bu gelenekleri değiştiremez ve yok edemezler.
her toplumun nufusunu kendine uyacak sekilde kaliba soktugu iddia edilebilir. O toplum icinde mantikli olan ve her bireyi sikica toplumun ihtiyaclarina baglayan gelenekler gelisir.
Sherlock Holmes, şömine rafının köşesinden şişesini, zarif Fas kutusundan da hipodermik şırıngasını aldı. Uzun, beyaz, gergin parmaklarıyla narin iğneyi ayarladı ve gömleğinin sol manşetini geriye doğru kıvırdı. Kısa bir süre gözleri düşünceli bir şekilde sayısız delik izleriyle noktalanmış ve yaralanmış olan kaslı ön koluna ve bileğine takıldı.
Reklam
“Dünya ne güzeldi… Çılgınlar gibi yaşanabilirdi bu dünyada… Bütün mutluluklar boşu boşuna tepiliyordu. Gelenekler, töreler, köhne alışkanlıklar yüzünden.”
Sayfa 35 - Adam YayınlarıKitabı okudu
Anadolu içten içe kemirilmiş. Tarihin teknesinde yoğrulan gelenekler iskelet gibi ayakta duruyor. Dışardan bakınca gözlere arpan bu iskelet bünyeyi de shhatli gösteriyor. Yaklaşınca hiçbir şey kalmadığı anlaşılıyor.
Sayfa 81 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Gelenekler fiziğinin kullandığı yöntemin araçları iki türlüdür... tarih ve karşılaştırmalı budunbilim vardır. İkinci olarak da kurala bireysel bilinçlerde sağlanan göreli otoritenin derecesini ölçmek, bu otoritenin değişik derecelerde olmasının nedenlerini bulma olanağını veren karşılaştırmalı istatistik var.
Sayfa 14
“Uçmak, bir martının en doğal hakkıdır. Özgürlük ise, var oluşun bir parçasıdır. Boş inançlar olsun, gelenekler olsun, özgürlüğü kısıtlayan ne varsa, kaldırıp atmak gerek.” Kalabalıktan bir ses: “Bu özgürlüğü sınırlayan sürünün kendi yasası ise… onu da mı kaldırıp atmalı?” “Tek gerçek yasa, özgürlüğü sağlayan yasadır. Başka yasa yoktur,” diye yanıt verdi Jonathan.
Gelenekler bireyin kendini varetme sorumluluğunu hafifletir, ama karşılığı özgürlükten vazgeçerek ödenir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.