Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Pahalı saatler takan insanların zamanları değerlidir. Ama bir terasta yaşıyor ve saati sokaktaki yabancılardan öğreniyorsanız, zaman size sonsuzmuş gibi gelir. Ve ekonomi, bilim haline gelmeden önce de var olan bir kurala göre bolluk, değersizliği getirir."
679 syf.
9/10 puan verdi
Bu kitaba ek olarak Düşler Krallığında ve Sen Gelmeden Önce kitaplarını okuyabilirsiniz. Bunlar bu kitabın içindeki bazı karakterler hakkında yazılmış kitaplar. Biri bu ailenin ilk atası diğeri ise Clayton'un erkek kardeşi Stephen hakkında yazılmış aşk kitapları. Her biri de içi ısıtan aşk hikayeleri.
İçinde Aşk Saklı
İçinde Aşk SaklıJudith McNaught · Epsilon Yayınları · 20091,167 okunma
Reklam
İlkyazdan sonra yazın, güzün gelmesine üzüldüklerinden fazla üzülmeye değmez. Çünkü ilkyaz, gençlik demektir; gelecekteki meyvaları müjdeler, ondan sonraki mevsimler ürün alma mevsimleridir. Birçok kez söylediğim gibi, yaşlılığın meyvası da o çağa gelmeden önce bol bol iyilik etmiş olduğunu anımsamaktır. Doğaya uygun olan her şeye iyi demeli, yaşlıların ölmesi kadar da doğaya uygun ne vardır? Gençlerin başına ölümün gelmesi doğaya aykırı bir şeydir. İşte bunun için gençlerin ölmesi bana, harlı bir ateşin bol suyla söndürülmesi gibi gelir; yaşlıların ölümüyse, geçmiş bir ateşin hiçbir etkiyle değil de, kendiliğinden sönmesi gibidir. Nasıl elmalar hamken çekilip kopartılır, iyice olgunlaşınca düşerlerse, öylece gençlerin canını bir güç çeker alır da, yaşlılar olgunluktan ölür. Bu olgunluk bana öyle tatlı geliyor ki, ölüme yaklaştıkça, uzun bir deniz yolculuğundan sonra karayı görür gibi oluyor, sonunda limana varacağımı sanıyorum.
Şimdi şunu düşün çocuk. Bu çocukların hiçbiri Sör Alliser'dan başka silah ustası görmedi. Onların babaları çiftçi, arabacı, kaçak avcı, demirci, madenci ya da bir ticaret gemisinde kürekçi. Güvertelerde, Kral Yolu'ndaki genelev ve tavernalarda, Lannis Limanı'nın ve eski şehirin sokaklarında dövüş üzerine ne öğrenebilirlerdi sence? Buraya gelmeden önce birkaç kez sopa sallamışlardır belki ama sana yemin ederim ki bu yirmi çocuktan birinin bile cebine gerçek bir kılıç alacak kadar sikke girmemiştir. Bakışı zalimceydi. Pekala, zaferinin tadı şimdi nasıl geliyor ağzına Lord Snow?
İsrail yönetimi bu sürece (Armagedeon) o kadar inanıyor ki, İran'ın nükleer sistemini sabote etmek için bir bilgisayar virüsü yolladı. * STUXNET adı verilen bu bilgisayar virüsünün yazılım metinlerinde bile Tevrat'taki Perslere karşı Yahudilerin kazandığı zaferle ilgili bölüme atıflar var. * Deliliğin sınırlarında olan bu insanlar İsa Mesih dünyaya gelmeden önce, Üçüncü Süleyman Tapınağı'nın gök kubbede olduğuna inanıyorlar ve yeniden inşanın o gök kubbedeki görünümünün yere iz düşümünün olduğu yere yapılması gerektiğini söylüyorlar. * O izdüşümün olduğuna inanılan yerde; iki İslam mabedi, Mescid-i Aksa ve Kubbetü-s Sahra Camileri bulunuyor. * " Bir inancın doğru ve yanlış olduğunu tartışmayın, inananlarının neyi ne kadar göze aldıklarına, alabileceklerine bakın." * Görülüyor ki; " Bundan sonra dünyayı ve insanlığı büyük felaketler bekliyor."
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kendi içimizde ve etrafımızda neler olup bittiğini görmeden ve de göremeden; hayat denen merdivenler hızlı hızlı çıkarken, zamanı akıp giderken, sona gelmeden önce, o basamaklarda bir durup düşünmek için, bir nefes arasında, " Yüreğinle Yaşa " yı okuyalım. Basamaklardan geri gidemeyiz, ama önümüzdeki basamakları biraz daha nefesimizi zorlamadan çıkmamızı sağlar. Bize sunulan hayat denen zaman içinde; böyle güzel okunası kitaplarla ara molalar verelim.... Murat Tunalı'nın kalemine sağlık....
Yüreğinle Yaşa
Yüreğinle YaşaMurat Tunalı · Yediveren Yayınları · 201350 okunma
Reklam
Eskilerden bir yaprak :) konu güncelliğini koruyor. "Asıl en önemli konu ise İstanbul'da 'toplu taşıma sporculuğu' diye bir meşakkatli bir spor eylemi, artık vardır. Tramvaya bin sonra in sonra merdivenlere koş koş daracık üst geçitlerde yürüyüş maratonunda gibi sağlı sollu boşluklara hızlı kayma marifetiyle ilerle, bankolardan geç, yoksa akbil doldur, tekrar bankodan geç, asıl önemli kısım otobüse binerken başlar, İstanbul insanı gerçekten başarılı bir tırmanış ustası. Kapılar açılır açılmaz aynı anda hem inilebilen hem binilebilen ve on kişinin önüne geçilebilen nadide bir spor ortamı. Evet, yurdumun toplu taşıma hayatında sürekli bir sıradışı hareketlilik var ve bu daha ilk durakta başlıyor. İnsanlar metrobüse daha binmeden tepişmeye başlıyorlar, öne atılan ayaklar, dirsek tepmeleri ve kapıya denk gelen duruş noktasından bir milim bile kımıldamamak için verilen azimli sabit duruş mücadelelerinin sonunda metrobüsün kapısı ile aynı anda hareket eden bedenler, daha metrobüs gelmeden göze kestirilen yerlere, popolar bir metre ilerden konduruluyor ki, daha önce kimse oturamasın oraya, çok oryantalist." kalbimdentemizbiryaprak.blogspot.com.tr/2012/03/niye-ba...
Sabah sekizde annem aradı: "Size ev yardımcısı buldum, ama lütfen kadına öyle demeyin! Bu bizim İrina Andreevna, eskiden bizim kasabada kütüphaneciydi." Anneme akşam Finlandiya'ya gideceğimiz için bugün ev yardımcısına ihtiyacımız olmadığını söyledim. "Söz konusu bile olamaz! Kadın gelmeden önce ev temizlenmeli!"
Sayfa 152Kitabı okudu
Adem'le Havva'nın cennette öncesiz sonrasızmışçasına mutlu bir hayatı yaşadıkları zaman gibiydi hayatımız, Batının soluğu bize gelmeden önce.
Gerçek kurtarıcı, kendisi gelmeden önce, her zaman sahtelerini gönderir ki, onun adına işleri halletsinler...önce yanında taşıdığı korkuyla birlikte nefret gelmek zorunda, daha sonra sevgi gelecek.
Reklam
408 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Öğrencisi Charise'İ Londra'ya evlenmesi üzerine götüren Sheridan Blomleigh hayatında yeni bir sayfa açacaktır.Ancak Charise'nin limanda başka biriyle kaçması üzerine hayatı mahvolur.Ancak bu bir mahvoluş mu yoksa bir tesadüf mü?
Sen Gelmeden Önce
Sen Gelmeden ÖnceJudith McNaught · Epsilon Yayınları · 2013884 okunma
Buraya, Mamak Cezaevine gelmeden iki gün önce babamla konuştum. Burada görüş olmadığını söyledim. "Belki bir daha görüşemeyiz baba, bu son görüşmemiz olabilir." dedim. Çok üzüldü. "Ben bir adamını bulurum." dedi. Kalktı. Sendeledi. Düştü yere. Gözleri bana dikilmişti çıkardılar. Ağzından kan gelmiş dışarıda, ağlıyormuş. Üzüntüden mide kanaması geçirmiş. Hastaneye kaldırmışlar. Annem geliyordu ara sıra. Sinan'ı ve Alpaslan'ı iyi tanırdı annem. Görüş günleri hep onları anıp ağlıyordu, beni bırakmıştı artık, onlara ağlıyordu. Gülünün Solduğu Akşam, Erdal Öz (Sayfa 87)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.