Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Resim günah mı, kolonya haram mı diye sayıklayan, baş açık namaz kılınır mı kılınmaz mı münakaşasını yapan din adamı, sadece cemiyetin sırtında yaşayan bir parazit değil, dinin gerçek ruhunu unutturucu zararlı bir unsurdur. Bu din adamları sınıfı ortadan kalkmalı, onların yerini, Allah sevgisini yeryüzüne serpme kabiliyeti, fedakar, aşk ve hizmet adamlarından meydana gelecek, sağcısı ve solcusunu da birlikte kucaklayan asrın kurtarıcısı olacak din adamları almalıdır.
Sayfa 72 - DergâhKitabı okudu
Biz hudutlarda yenilmeden önce kendi içimizde mağlûp olduk. Devâ bulmaz bir derdin sefaleti neslimize hâkim oldu. Bunun üzerinde bir de, kendi nefsi ile hesaplaşmıyan insanın derdi olan ahlâk yarası belirdi. İçimizde en tehlikeli düşman olan şahsi menfaat hâkimsiz, ithamsız ve kontrolsüz kaldı. Nihayet, yüksek mevkilere tırmanmak ve milletin sırtına tufeyli olarak yapışmak yegâne gerçek ideali olan bir nesil ve bir münevverler belâsı meydana çıktı. Milletimizin kurulduğu tarih içinde, sırtında zembil taşıyan münevver, millet ahlâkının velisi idi. Devlet adamı ise, ilk hatâsında boynu vurulan mes'uliyetin mümessili olmuştu. Zamanımızda münevver, sâde menfaatler ve şöhretler paylaşan bir politikacıdır. O, ahlâk düşmanı, milliyet düşmanı olduğu halde ve vicdanlar huzurunda zerre kadar itibarı kalmadığı halde bile, millet vicdanına bir an hesap vermeyi düşünmiyen bir mes'uliyetsiz ve bu mânada bir tufeylidir. Devlet adamı ise bütün dünya vicdanına ikrah verecek kadar eli kirlense, bir milletin yalnız mukaddesatina değil, hayatına, servetine hiçbir kanun ve haya kaidesinin kabul etmiyeceği zilletlerle saldırsa, yine devlet sıralarında, yine ikbal sandalyelerinin muhalif cephesinde, istikbâl ümidiyle ve yine devletle, servetle ayakta duruyor.
Reklam
Ben yeniliğin değil, tarih boyunca kazanılmış olan değerleri yok etmenin aleyhindeyim. Bilenler söylüyorlar ki, İslam âleminde hat sanatına Türkler en güzel şekli vermişlerdir. Gerçek bu ise ben neden bu sanata yabancı kalayım? Şiirden anlayan Yahya Kemal, Tanpınar, Ataç ile beraber ben de divan şiirinin güzel olduğuna inanıyorum. Fuzuli, Bakî, Neşatî, Nef’î, hatta adları daha az tanınan divan şairleri elmas gibi çok güzel şiirler yazmışlardır. Onları neden feda edeyim? Onları yok farz etmek yetişen nesilleri ortak milli hazineden mahrum etmek demek olmaz mı? Onları anlamak zordur, diyorlar. Matematiği, fiziği, kimyayı, musikiyi, resmi öğrenmek daha mı kolaydır? Çocuklarımıza yabancı dilleri öğretiyoruz da, onlara atalarının dilini neden öğretmiyoruz?
KIZ ÇOCUKLARININ DİRİ DİRİ GÖMÜLDÜĞÜ" YALANI
Kız Çocukları ve İslam Öncesi Dönem Şimdi gelelim "kız çocuklarının, İslam öncesi dönemde diri diri gömüldükle­ ri" yalanına: Böyle bir şey gerçek olamaz, çünkü: 1- Kız çocuklarının neden "diri diri gömüldükleri", Kur'an yorumlarında, ha­ dislerde anlatılırken değişik ve çelişkili "neden"ler ileri sürülüyor:Kız
Aynı Tas Aynı Hamam...
Fethullahçılık, bugün sadece Türkiye'nin geleceğini, devletin ülkesi ve ulusuyla bölünmezliğini, laik hukuk ve ulusal eğitim sistemini değil, gerçek İslam dinini de tehdit etmektedir. Allah ile kul arasına hiç kimseyi sokmayan bir din adına, din tüccarı şarlatanlar, samimi inançlı milyonlarca insan arasında aleni faaliyet gösterirken, Diyanet İşleri Başkanlığı, bunlar hakkında bir tek cümle bile olsa eleştiri getirmemekte, mücadele vermemektedir. TRT'de yayınlanan din programları da ortadadır. Tüm bu olumsuzluğun giderilmesinde, öneri sahibi MİT ne yapmıştır ya da yapmaktadır?
Sayfa 104Kitabı okudu
Yahudilerle Mücadelemizin Gerçek Sebebi :
"Gerçek şu ki Yahudilerle aramızdaki savaş, tek bir sebepten dolayı başlamıştır. O da hiç kuşkusuz topraklarımızı-bir İslâm toprağı olan Filistin'i- işgal etmeleri,bu toprakların öz sahipleri olan halkımızı yurtlarından sürüp çıkarmaları ve yabancı varlıklarını silah zoruyla ve kan dökerek bize dayatmalarıdır. Kılıç konuşmaya başlamış ve kalem susmuştur. Yahudilerle aramızdaki savaş, söz konusu sebepler var olduğu sürece devam edecektir. Dolayısıyla, işgal ettikleri topraklar üzerinde ki hak iddialarını meşrû kılacak hiçbir barış kabul edilmeyecektir. Zira her ne şekilde olursa olsun Müslümanlardan hiç kimse bir İslam toprağından feragat etme hakkına sahip değildir. Olsa olsa itrail ile aramızda-uzun veya kısa-bir süreliğine ateşkes yapılabilir. Taraflar arasında çatışma durur ve bir barış ortamı hâkim olur. Bazı konularda ilişkiler iki taraf arasında karşılıklı olarak devam edebilir. Son derece garip olan'barış karşılığı toprak' formülü,düşmanın işgalci zorba mantığının bir üründür. Toprak bizim toprağımız; onların değil ki barışları karşılığında lutufta bulunurcasına onu kalkıp bize versinler!!! En nihayetinde bu aksak barışı itrail bile reddetmeye başladı. Çünkü o"hiçbir şey vermeden her şeyi almak istiyor."
Reklam
Havva'nın Adem (as)'m kaburga kemiğinden yaratıldığı iddia edilmiştir. Halbuki, İbranice ve Arapça'da gerçek anlamı "tabiat "mizaç" olan "kaburga kemiği" tabiri zayıf bir tercümedir. Bu sebeple Havva (kadın) Adem'in tabiatından yaratılmıştır, kaburga kemiğinden değil.
Bütün toplumlar için geçerli değil mi?!
Wallace "Gerçek Amerikan ruhu şu dört şeyde ortaya çıkar. Sanat, edebiyat, icat, müzik. Bu yüzden her Amerikalı bir resim yapmaya, kitap yazmaya, yeni bir icat yapmaya veya bir müzik eseri bestelemeye çalışmalıdır" der.
Bu dünya insanın mutluluk arzusunu tam anlamıyla tatmin etmemektedir çünkü ünlü düşünür ve yazar C. S. Lewis’in (ö. 1963) de dikkat çektiği gibi insan ancak Allah ve ahiret mutluluğu ile gerçek anlamda tatmin olabilir: “Eğer kalplerine gerçek anlamda bakmayı öğrenirlerse, insanların çoğunluğu, şiddetli bir şekilde istedikleri şeyin bu dünyada olmadığını anlayacaklardır... Öyle bir hasrettir ki hiçbir evlilik, hiçbir seyahat, hiçbir eğitim, gerçek anlamda onu tatmin edemez. Bunu söylerken başarısız evlilikleri, tatilleri, eğitimleri kastetmiyorum. Olması mümkün en başarılılarını kastediyorum. Eğer kendimde, bu dünyadaki hiçbir deneyimin tatmin edemediği bir arzu tespit edersem, bunun en muhtemel açıklaması, başka bir dünya için yaratılmış̧ olduğumdur. Eğer dünyevi hazların hiçbiri onu tatmin edemezse bu, dünyanın bir hile olduğunu göstermez. Muhtemelen dünyadaki hazlar onu tatmin için değil, bilakis onu açığa çıkarmak içindir. Böylece gerçek hayatın farkına varalım. Eğer böyleyse, bir yandan bu dünyevi nimetleri hiçbir zaman küçük görmemeli ve nankörlük etmemeliyim, diğer yandan bunları bir kopyası, yankısı, serabı oldukları şeyle karıştırma yanılgısına düşmemeliyim. Kendimde gerçek vatanım için arzuyu muhafaza etmeliyim, o vatan ki ölmeden ona kavuşamam...”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.