Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
176 syf.
9/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
"bugün ulaş‘ı anmak, onun mücadelesine sahip çıkmak geleceğe sahip çıkma kararlılığı ile 21’inci yüzyılın devrimci yolunu yaratmak için canla başla, sarsılmaz bir inançla mücadele etmektir. bugün ulaş‘ı anmak emperyalizme bağımlılık içinde gelişen sömürüye ve gerici faşist sağ akımlara karşı özgürlük ve eşitliği savunmaktır. emperyalizme ve sömürüye karşı savaşma kararlılığımızla, ulaş‘a yürüyoruz. mahir‘in mahkemede ulaş‘la kucaklaşması gibi ulaşımızla kucaklaşmaya yürüyoruz." Ulaş Bardakçı kendisini tanıyanların anlattıklarına göre o dönemde thkp-c kadroları içerisinde gerçek anlamda gerilla niteliklerine sahip yegane isimdir. gerek zor koşullara ayak uydurabilme gücü, gerek ateşli silahlara yatkınlığı, gerekse motorlu taşıtlardaki üstün yeteneğiyle o dönemde arkadaşları arasında hep bir adım önde olmayı başarmıştır. ulaş'ın çevresine güven veren bu yönünü oğuzhan müftüoğlu, "ulaş o kadar becerikli bir sürücüydü ki, günün birinde helikopter falan kaçırsak, ulaş'ın onu bile uçurabileceğine inanırdık" diyerek ifade etmişti. bir gerilla gibi yaşadı ulaş, bir gerilla gibi öldü, çarpışarak...
Ulaş Yoldaş
Ulaş YoldaşMusa Kaplan · Ayrıntı Yayın · 202310 okunma
347 syf.
·
Puan vermedi
Hayat bu kadar karamsar mı?
İsmini yıllardan beri duyduğum bir öykü kitabı Gazoz Ağacı. Neden bilmiyorum ama içimi açacak; insanın günlük halleriyle, küçük mutluluklarıyla dolu bir kitap okumayı bekliyordum. Sonuç ise tam tersi oldu. Adeta kitap beni boğdu boğdu duvara attı. Öykülerin ayrıntılarına çok değinmeden genel görüşümü paylaşmak istiyorum. Mutlu biten bir tanecik bile hikaye yoktu diyebilirim. Hikaye mutlu mu bitmeli derseniz elbette hayır. Ancak hayat dediğimiz yer bu kadar da karanlık ve kötücül değil bence. Birçok hikayenin sonunda ölen, intihar eden birileri vardı. Evlendikleri ilk gecenin sabahı doğmadan kendini bahçedeki kuyuya asan bir kız vardı mesela. Hani 3-5 öykü böyle bitse neyse. Bitirdiğimde bana iyi hissettiren bir tane bile öykü yoktu. Gazoz Ağacı mesela, ne güzel başladı. Güzel de devam etti. Aşkın ilk parıltıları söndü. Ama o kadar kötü mü bitmeliydi gerçekten? Sabahattin Kudret'in mutluluğa alerjisi olduğunu düşündüm okurken. Karakterlerin hiçbiri birbirini gerçekten sevmiyordu. Aşk yoktu kitapta her ne kadar varmış gibi dursa da. Evlatlar ana babalarını sevmiyordu. Ana babalar da biraz mecburiyetten evlatlarını seviyorlarmış gibi davranıyorlardı. Hele eşler arasında korkunç boşluklar, uçurumlar vardı. Birbirleriyle aynı ortamda olmaktan bile kaçınan, konuşacakları hiçbir ortak konuları olmayan insanlar okudum. Kasvet vardı bütün öykülerde. Hiç canlı renkler yoktu sanki. Öykücüler iyi gözlemcilerdir diye biliriz. Yazarımızın nasıl bir hayatı vardı ve bütün bu karamsarlıkları nasıl topladı acaba? Bitsin diye zorla okudum üzgünüm. Beni hiç içine almadı bu kitap :(
Gazoz Ağacı ve Diğer Öyküler
Gazoz Ağacı ve Diğer ÖykülerSabahattin Kudret Aksal · Yapı Kredi Yayınları · 2020878 okunma
Reklam
196 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Şermin Yaşar'ın yazdığı en iyi kitaplardan biri evet bir köpeğin hayatı anlatılıyor ama okurken lütfen cingoyu bir insanmış gibi görün bol komedili olan bu kitabı herkese tavsiye ediyorum
Cingo
CingoŞermin Yaşar · Doğan ve Egmont Yayınları · 20181,549 okunma
109 syf.
10/10 puan verdi
"Şu an ne mutluyum ne de mutsuz. Sadece her şey geçip gidiyor. Şimdiye kadar yaşamımı sürdürdüğüm bu soğuk insan dünyasında, gerçek olduğunu düşündüğüm tek şey bu. Sadece her şey geçip gidiyor. Bu sene otuz yedi yaşında olacağım. Saçlarıma aklar düştü diye insanlar beni kırkımı geçtim sanıyor." Kitaptan bir alıntıyla başlamak istedim
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · Sel Yayıncılık · 202033,2bin okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bir Son Duygusu
Bir Son Duygusu
Julian Barnes
Julian Barnes
Emekli bir tarihçi olan Tony 40 yıl önce intihar eden arkadaşı Adrian’dan kendisine bırakılan bir günce olduğunu öğrenir. Arkadaşı Adrian, Tony’nin elinden sevgilisini almıştır. Günce Tony’nin eline hiç ulaşmaz ama arkadaşının, eski sevgilisiyle birlikte olduğunu öğrendiğinde yazdığı acımasız bir mektup ile yıllar sonra karşı karşıya kalır ve geçmişiyle hesaplaşmaya başlar. Başkahraman kitap boyunca, kendini, ilişkilerini, hayatını sorgular ve bunu bir arkadaşına anlatırmış gibi zaman zaman ironiyle yapar. Sorguladıkça kendi kişiliği hakkında oldukça olumsuz hisler beslemeye başlar. Kitap bize Tony üzerinden birçok soru sorduruyor. Aslında gerçekler bizim anımsadığımızdan tamamen farklı olabilir mi? Bellek gerçekten güvenilir midir? Önceden okuduğum bir kitapta beynimizin, bazen travmaya karşı dayanıklı olabilmemiz için anılarımızı değiştirebildiğini okumuştum. Tony’nin yaşadığı durumda buna benzer. Kısacık ama dolu dolu bir kitap bana göre. Oldukça da beklemediğim bir şekilde sonlandı. Kitabın dilini çok beğendim, işlediği konu zor olmasına rağmen rahat bir şekilde okunuyor. Hafıza, bellek, iç hesaplaşma gibi konuları okumayı seviyorsanız, bir son duygusu kitabına şans verebilirsiniz.
Bir Son Duygusu
Bir Son DuygusuJulian Barnes · Ayrıntı Yayınları · 20212,201 okunma
318 syf.
·
Puan vermedi
Öyle çok övülüyor ve tavsiye ediliyordu ki büyük bir beklentiyle başlamıştım, biraz hayal kırıklığına uğradığımı itiraf etmeliyim. Aslında tarih severim ama neden bilmiyorum okurken fazla sıkıldığımdan yanına birkaç kitap eklemek zorunda kaldım ve bitirmem fazla uzun sürdü. Betimlemeler hoş, İran'ı ve doğu kültürünü yakından tanımak hoş lakin fazla mı uzatılmış yoksa olaylar mı ilgimi çekmedi bilemiyorum. Gerçek mi diye fazla sorgulamam da beni uzağa itmiş olabilir çünkü Alparslan, Melikşah gibi dünyada önde gelen Türk liderlerinin pısırık işe yaramaz gibi tasvir edilmesi beni fazla rahatsız etti. Bence abartmıyorum Türk tarihi küçümsenmiş, komik. Amerika'nın iyilik meleği gibi yansıtılışı da apayrı komikti... Tarihsel bilgilerini fazla sorgulamam beni soğuttu ama kitabın iyi yönleri de var elbette, yazarı Doğu'nun Limanları'nda tanımış ve sevmiştim ben, beklentim belki o yüzden de yüksekti. Yazarın bilgi düzeyi yüksek ve kitap da yararlı bilgiler içerdiğinden kültür genişletmesi yapıyor ama yukarıda da değindiğim gibi o bilgilerin doğru olup olmadığını sorguladım, yine de bir şeyler öğrendiğimi inkar edemem. Rubaiyat'ın Titanik'te battığı bilgisi beni şaşırttı mesela, Ömer Hayyam'ı da tanımış oldum. Sıkıldım evet ama okuması keyif de verdi bir yandan, olay örgüsü sıkmış olsa da yazarın dilinin akıcı olduğunu düşünüyorum. Sanırım Afrikalı Leo'da yeniden görüşeceğiz, elveda Semerkant.
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,4bin okunma
Reklam
392 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
(arkakapakyazısı) “Onlar bir seri katili hapishaneye gönderdiklerinde on bir yaşındalardı. Kahramandılar... Ama yalancıydılar. Chester kasabasında üç yakın arkadaş; Naomi, Olivia ve Cassidy yaz boyunca ormanda dolaşıp Tanrıça Oyunu adını verdikleri ritüellerin peşinden gider. Ama yaz, içlerinden biri saldırıya uğrayıp on yedi yerinden
Ormandaki Sır
Ormandaki SırKate Alice Marshall · Nemesis Kitap · 019 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
·
22 günde okudu
İnsanın başına ne gelirse kaderi midir? Bazen biz de çağırmaz mıyız belaları? "İnsan üç beş damla kan ve binbir endişe" demiş şair. Bu kitaba dair renkli, süslü ve abartılı cümlelerim yok açıkçası, yazarına göre adeta "insan kendi kaderini çizer". Bu benim inanç algımla çelisiyor, nerdeyse Allah yerine bilinçaltını koymak
Bilinçaltının Gücü
Bilinçaltının GücüJoseph Murphy · Koridor Yayıncılık · 200912bin okunma
415 syf.
10/10 puan verdi
AMOR FATİ :)
Hepimizin aldığımız kararlardan, olduğumuz yerden ve kişiden şüpheye düştüğümüz; ''Her şey çok başka ve güzel olabilirdi.'' dediğimiz anlar olmuştur. Belki de bazılarımız bütün hayatını bu keşke ve acabaların arasında geçirmiştir. Dr. Bruer de bu kişilerden biri. Yaşadığı yerin en saygın doktoru, zengin ve iyi bir ailesi var
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,9bin okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
30 günde okudu
Özgürlüğün izinde?
Nietzsche'nin eseri, geleneksel ahlaki değerleri sorgulamanın yanı sıra bireyin kendi değerlerini oluşturma sürecine odaklanmış. Kitap, güç, irade ve ahlaki sorumluluk gibi konuları ele alarak insanın içsel çatışmalarını incelemiş. Aynı zamanda, toplumsal normlara meydan okuyarak bireyin özgünlüğünü vurgulamış ve ahlaki otoritenin sorgulanmasına teşvik etmiştir.
İyinin ve Kötünün Ötesinde
İyinin ve Kötünün ÖtesindeFriedrich Nietzsche · İş Bankası Kültür Yayınları · 20174,673 okunma
Reklam
64 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
* Milattan önce 5.yüzyılda yaşamış olan bilge komutan Sun Tzu, savaş sanatının inceliklerini bu eserinde binlerce yıl sonrasına bizlere aktarmış. 60 sayfalık çok kısa ama bence muhteşem bir eser. Ben açıkçası biraz hafife almıştım, ne olabilir ki savaş işte, demiştim başlamadan önce ama okuduktan sonra önyargılarım tamamen yıkıldı. * Kitap savaşın tüm inceliklerini, her koşulunu ele almış. Özellikle savaşın 5 temel unsurunu irdelemiş. Disiplin, komutanın askerlerle ve kralla ilişkileri, iklim ve arazi şartları, asker sayısı gibi bir çok konu hakkında harika yargılar belirtmiş. Komutanın, dezavantajları dahi avantaja dönüştürebileceğinden ve casusların öneminden bahsetmiş. Önsözde Napolyon'un ve Hitler'in Sun Tzu'dan ilham aldıkları yazıyor. Ama Napolyon'un son dönem savaşlarında hiç de dikkate almadığını gördüm. * Savaşla ilgili olan olmayan kim varsa okumasını tavsiye ederim. Göreceksiniz ki günlük hayatta bir idarecinin de işine yarayacak önemli ayrıntılar var. Binlerce yıl öteden bizlere ulaşmış olması da çok değerli bir şey
Savaş Sanatı
Savaş SanatıSun Tzu · Kapra Yayıncılık · 202038,6bin okunma
84 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
* Çarpık, yozlaşmış dini inançlar hemen her dinde kendine yer bulmuş olmasına rağmen buna baş kaldıran çok az insan adını tarihe yazdırabilmiştir. Bu hurafeler -ilginçtir- çoğu zaman da kendini dini lider zanneden bir takım insanlar tarafından yürürlüğe sokulmuş ve insanlar böylece kandırıla gelmiştir. Martin Luther, yaşadığı yüzyılda günahları silme karşılığında ceplerini dolduran papazlara ve hatta Papa'ya savaş açmış -bana göre- gerçek bir inanandır. Ben bu kişinin yazdıklarını okuyunca, kendisini bizim dinimizdeki -Hristiyanlıktakine çok benzer olarak- Peygamberin sözde ayak izini satan, yanmaz kefen pazarlayan, bunları da kürsülerden alenen rahatlıkla yapabilen sözde tarikat şeyhlerine karşı duran bazı gerçek entelektüel İslam profesörlerinin haline çok benzettim. Zira tıpkı Luther gibi bu alimlerimizi de kafirlikle suçlamış ve kendilerine olmadık iftiralar atmışlar ve kendilerini istifa ettirmişlerdi. * Kendisi de bizzat keşiş olan Luther, aynı zamanda döneminin doktora yapmış bir profesörüdür. Kendisinin yaşamı da kitap kadar güzeldi. Avrupa'nın şimdiki durumuna gelmesinde bence çok önenli bir yeri vardır. Zira dinde olmayan hurafeler onun sayesinde sorgulanmaya başlanmış, ilk defa olmasa bile yüksek sesle haykırma cesareti ilk defa onun tarafından gösterilebilmiştir. Dini yalnızca paraya indirgeyen, cemaat çıkarlarının Allah'a ibadetten ve dürüstlükten daha önce geldiği şimdiki din tüccarlarının 16.yüzyıl Hristiyan alemindeki kopyalarının insanları nasıl kandırdıklarını öğrenmek açısından inanılmaz bir eser. Bu tip eserleri tüm ülkecek okusak bir kaç asır ilerleyeceğimizi düşünmekteyim..
Doksan Beş Tez
Doksan Beş TezMartin Luther · İş Bankası Kültür Yayınları · 2018983 okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.