Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Saat 03.35 koca bir ağrı ve davul gibi şiş bir damak. Evde benden başka sadece bir şey olsa çok da yardıma koşmayacak biri var. Bir de kedim o da zaten :) bugün dişcideydim benim için acı ama okuyanlar için aman disci mi abartma denilecek durum için. Stresli bir dönemden mi geçiyorsun dedi. Stres bir dönem ve içinden mi geçiliyor ben onu genel
insanların zekası hakkında artık hiç umudu kalmamış bir gece kedisi gibi sessizsindir. Ve karanlığın, sessizliğin içinde bir ses sana tekrar eder: Söylemek istediğin şeyi kimse sana söylemeyecek. Öğrendiğin şeyi kimse bilmeyecek. Kimse ölümde sana yoldaş olmayacak. Ve alçaklığın sesi yeni fuhuşlarda senin yardımcın olacak ve duvarlarının arkasında titreyeceksin.
Tutuklunun KehanetiKitabı okuyor
Reklam
Sadece sevdim seni. O kadar çok sevdim ki bırak senin gibi capcanlı bir kadının kalbini, taşı bile eritmeye yeterdi aşkım.
Sayfa 207 - Yinede başaramadıkKitabı okudu
Zakkum
Git,zaten ben seni her an gidebilecekmişsin gibi sevdim
Doğa bize, mümkün olan dünyaların en yetkili olan tanrısal aklı öğretir. Ancak insan düşünmek ve bilmek için değil, her şeyden önce eylem için bu dünyada bulunmaktadır. Bundan dolayı felsefe; başlıca bir erek değil, eğitim için bir araçtır. Özellikle karakterin eğitilmesine yardım eden bir araçtır. Felsefeyle insanı etkin ve onurlu bir hayatın anlamı aşılanır. İnsan kendi karakterini felsefe aracılığıyla, beden ve ruh acılarına karşı, çelik gibi bir hale getirir. Felsefe, aynı zamanda bir teselli aracıdır.
Yeniden kanar eski yara. Ve kapı önüne serilmiş soğanlar gibi kavrulur yürek.
Sayfa 46 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Tıpkı benim gibi çok yetenekli bir adam olan Plato şöyle demiş: 'Ben yarışma sayesinde şair, düşünür ve hatip oldum
Cihad İçin Başka Ülkeye Gitmek
... kendi ehlini işgale ve yıkıma terk edip, kendi beldesinde bu farizayı yerine getirme gücü olduğu hâlde başka bölgeleri savunanın hâli, akraba bağını kesen kimsenin sadakasına benzemektedir; bu kimse babasını, annesini, kardeşlerini ve yakınlarını fakir ve muhtaç bir hâlde bırakıp uzaklara sadaka vermeye gider. 'Kendi beldesinde onu yapmaya gücü yeter' sözcüğünden kastım, genel mânâda güç yetirebilmedir. Cihadın akabinde olacak olan ölüm, esaret, işkence, teşhir vb. zorluklara güç yetirememe gibi zayıf özürler ise, buna güç yetirmeyi bozmaz.
Sayfa 181 - Küresel KitapKitabı okuyor
Alın size kılavuz/reçete
Yok, o senin için her şeyden değerliyse, gözünü yum­duğun anda onu görebiliyorsan, o bütün şarkılarda, bü­tün şiirlerde, bütün resimlerde ise, ona muhtaç olduğunu söylemekten utanmıyorsan, senin içten ve büyük sevgine karşılık vermeyeceğinden korkmuyorsan, bütün bencil duygularından sıyrılabilmişsen onun için her şeyi, ama her şeyi yapacak gücü kendinde buluyorsan, her hali sana ayrı ayrı güzel geliyorsa, karşısında kendini bir çocuk gi­bi hissediyorsan, istediği anda onun için ölebileceksen, onun için yaşıyorsan ve yine bir gün onun için bildiğin bilmediğin bütün düşmanlıklara karşı koyabileceksen, o her geçen dakika sende biraz daha büyüyorsa ve kendi kendine onu kendinden bile çok sevdiğini bütün samimi­yetinle, inanmışlığınla itiraf edebiliyorsan, bir dua gibi adını söylüyorsan, bir gün o seni hiç, ama hiç sevmediği­ni söylese bile, senin sevginde azalma olmayacaksa ve ölünceye kadar onu aşkların en ölümsüzü ile sevebilecek­ sen; işte o zaman onu seviyorsun demektir.
Everest Yayınları Yayın No 601 Şiir 64 (Epub)
O gün büsbütün güzeldi. Hiç yaşamamış şeyler gibi güzeldi. Hayatın eşiğinde,düşüncenin eşiğinde son bir defa gördüğümüz şeyler gibi güzeldi
Reklam
“Hiç değilse hayalin istediğin gibi olmalı, öyle değil mi? Dünya istediğin gibi olmasa bile, en azından düşüncelerin ve duyguların senin istediğin gibi olmalı.”
“Her nasılsa, insan için hayat, hayatta kalmak bitmiyormuş gibi görünüyor; hayat , hayatta kalmakla başlıyor.”
Unutmanın yeşim kadehi,tıpkı şairin dediği gibi,hüzünle yıpranmış,ağırlaşmış bu yürek için tek umuttur.
Sayfa 86
Seçkin ve soylu insanlar, yazgının o dersini hemen kavrarlar ve bu derse, onu almaya açık bir biçimde ve şükranla boyun eğerler: Dünyada çok ders bulunduğunu ama mutluluğun olmadığını görürler; bundan sonra, umutların yerine kavrayışlarını koymaya alışırlar ve bundan hoşnut olurlar ve sonunda Petrarca gibi konuşurlar: Öğrenmekten başka bir mutluluk duyumsamıyorum. Hatta böylelikle, arzularının ve çabalarının peşinden, bir ölçüde sadece görünüşte ve eğlence olsun diye gittikleri, ama ciddi iç dünyalarında yalnızca öğrenmeyi bekledikleri de olur. Bu anlamda, bizim de sadece altın ararken barutu, porseleni, ilaçları ve hatta doğa yasalarını bulan simyacılara benzer bir durumda olduğumuz söylenebilir.
Bundan pişmanlık duyulabilirdi. O denli değerli bir sermayeyi bozuk para gibi harcadığı için insan kendi adına pişmanlık duyabilirdi. O halde niçin en azından o çılgınca duygu tüketiminden de, gençlik romantizminin o insanı bitkin düşüren abartılarına doğru yaptığımız duygusal sapmalardan da pişmanlık duymuyoruz? Bunlar, sırf insana bedensel bir hasar vermedikleri ve ruhsal yaşamda yarattıkları daha hassas ve gizli bozulmalar dıştan belli olmadığı için mi Mutchen'in yapacağı türden bir havailikten daha zararsız sayılıyor? Belki de kendini yüzeysel hazlarda dağıtmak, aşırı uyarıldıklarında yaşamın sağlıklı, sıcak cazibesinin ortaya çıkmasına izin vermeyen kadim duyguların boğucu, karanlık derinliklerine dalmaktan daha az tehlikeli.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.