Gittim İstanbul'a, Tiftik ve Yapağı Dışsatım Birl iği'nde depo memuru olarak iş buldum. İkinci Dünya Savaşı çıktı . Beni hemen askere çağırdılar. Tokat'ta üç buçuk yıl görev yaptım. Askerliği bitirip gene Ürgüp'e döndüm. Niyetim bir yandan ana babamla vedalaşıp İstanbul'a, gene o işe dönmek. Eğer o işe giremezsem, kendime uygun yeni bir iş bulurum. Hemşeriler yardımcı olur diye düşünüyorum. Anam, 'Gitme oğlum!' dedi. 'Gittin mi oraya yerleşir kalırsın. Üç aydan aya beş on kuruşun gel se de, para her sorunu çö­zümlemez. Yarın bize kocalık gelir çatar. Hastalık gelir çatar. Bir tas su verin desek, kim verecek? Bilirsin, hastalığın sonu ölüm. Kime hakkını helal et diyeceğiz. Ölümüz orta yerde kalır. Cenazemizi kim kaldıracak? Kim toprağı m ıza bir testi su dö­ kecek? Böyle diyor, zari zari ağlıyor. Ben de ona diyordum ki : 'İyi ama ana, burda kar yok, kazanç yok! Herkesler gidiyor; izin ver, ben de gideyim! Birkaç yıl kalırım, beş on kuruş kazanır dönerim. Siz yaşlanmadan gelir, burda bir işin sahibi olurum. Anam ağlamayı kesmiyordu. ' Hangi işin sahibi olacaksan, İstanbul'a gitmeden burda ol güzel gözlü yavrum' diyordu. Şaşırdım; bir karar veremiyorum."
Sayfa 25
Malcolm X
Eşi Betty X' e göz­yaşları içinde şu satı rları yazıyor: "Yüce Allah, kutsal Mekke' yi ziyaret etmekle ödüllendirdi beni. Kabe'nin çev­resini yedi kere döndüm. Dert/ere deva zemzemden kana kana içtim. Safa ve Merve tepeleri arasında yedi defa git­tim geldim. Adem' in yurdunda, tarihin en eski kenti Mi­na' da, Arafat'ta dua ettim. Biliyor musun Betty, dünyanın dört yanından on binlerce hacı ile birlikteydim. Mavi göz­lü sarışınlardan siyah derili Afrikalı/ara kadar bütün renkler kaynaşmıştı. Hepsi birliği, tek bir ruh halini sim­geliyordu. Bu, bizim Amerika' da göremediğimiz bir man­zaraydı. İnanamayacaksın ama; tenleri beyazdan daha beyaz olan insanlarla aynı bardaktan su içtim ve aynı ta­baktan yemek yedim. Hepimiz kardeştik. Ben artık ırkçı bir Müslüman değilim. Çünkü Peygamberimiz ırkçılığı yasaklamıştır ... " Makolm şöyle bitiri yordu eş ine yazdığı uzun mektubunu: "Bütün övgüler yedi kat semanın ve ev­ren/erin yaratıcısı ve sahibi Yüce Allah' a aittir Hacı Ma­lik eş-Şahbaz. 1964."
Sayfa 158 - Şule Yayınları 17. BaskıKitabı okudu
Reklam
Tek bir soru. Sadece bir tane. Kayra sordu: “Nasılsın?” Bacaklarını iki kişilik salıncağa uzatıp sağ kolunu sırtını dayadığı demire yaslayıp sol kolunu da salıncağın kenarına koydu. Birkaç saniye çevreyi seyretti. Ve başladı konuşmaya. “Seni Kinyas en son Fransa’da görmüştüm. Paris’te. Ama Kayra, seni en son ne zaman gördüğümü
Sayfa 221Kitabı okudu
Hayır. Sana Sadece Hayranlık Duyuyoruz.
“Annemi kaybettim” diye girdi söze. “Tek çocuktum. Ba­bamla baş başa kalmıştım. Babam beni çok seviyordu, hele an­nem öldükten sonra daha da bağlandık. Ta ki o güne kadar. Akşam eve geldi babam, bana sarılarak kucağına aldı ve öptü, ilk defa bu kadar fazla sarılıp öpüyordu. Babamın beni sevme­si hoşuma gidiyordu ancak altımda bir sertlik
Bu kısmı kesemezdim. Biraz uzun belki, okuyanlar atlayabilir. Ancak kitabı okumayanlarım bu alıntıyı okumasını şiddetle tavsiye ederim. Uykumu kaçırdı. -Sigma İnsan
O da ne, siyah dirseklerle beyaz dirsekler birbirine dokunuyor aynı safta namaz kılarken. Nasıl bir manzara bu! Siyah eller de beyaz eller de Kabe'yi selamlıyor tavaf ederken. Musafaha ederken nasıl da kenetleniyorlar! Nasıl siyahla beyaz tek renge dönüşüyor! Nasıl dua ediyorlar birbirlerine salavatlar eşliğinde! Malcolm, heyecanla kaleme sarılıyor odasına döndüğünde. Eşi Betty X’e gözyaşları içinde şu satırları yazıyor: “Yüce Allah, kutsal Mekke'yi ziyaret etmekle ödüllendirdi beni. Kâbe' nin çevresini yedi kere döndüm. Dertlere deva zemzemden kana kana içtim. Safa ve Merve tepeleri arasında yedi defa gittim geldim. Âdem'in yurdunda, tarihin en eski kenti Mina'da, Arafat'ta dua ettim. Biliyor musun Betty, dünyanın dört yanından on binlerce hacı ile birlikteydim. Mavi gözlü sarışınlardan siyah derili Afrikalılara kadar bütün renkler kaynaşmıştı. Hepsi birliği, tek bir ruh halini simgeliyordu. Bu, bizim Amerika'da göremediğimiz bir manzaraydı. İnanamayacaksın ama; tenleri beyazdan daha beyaz olan insanlarla aynı bardaktan su içtim ve aynı tabaktan yemek yedim. Hepimiz kardeştik. Ben artık ırkçı bir Müslüman değilim. Çünkü Peygamberimiz ırkçılığı yasaklamıştır..." Malcolm şöyle bitiriyordu eşine yazdığı uzun mektubunu: “Bütün övgüler yedi kat semanın ve evrenlerin yaratıcısı ve sahibi Yüce Allah'a âittir. Hacı Mâlik eş-Şahbaz. 1964."
Sayfa 157 - Malcolm X / Malik el ŞahbazKitabı okudu
"..Yıllar sonra, otuzuma yaklaştığımda, her nasıl olduy­sa öğretmen olmayı ve bir şekilde düzenimi kurmayı becer­dim. Sakin ve onurlu bir hayat sürüyordum: akşamlarımı ro­man okuyarak ya da saatlerce televizyona bakarak, tütün ya da marihuana içerek, bira ya da ucuz şarapla demlenerek, müzik dinleyerek ya da hiçbir şey dinlemeyerek geçiriyordum, çünkü adeta bır şeyi, birini bekler gibi uzun süre sessiz kalıyordum. O zaman geri gittim, o zaman geri döndüm. Kimseyi bekle­miyordum, hiçbır şey aramıyordum,"
Sayfa 79 - Notos KitapKitabı okudu
Reklam
393 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.