Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Devamlı süregelen an mefhumu...
"Kâinat, Yaratıcı ressamın mütemadiyen çizip bozduğu, her an baştan yarattığı hayaller ve gölgeler geçidi! Buna inandıktan sonra herhangi hayat fırtınasını sükunetle seyretmesi lâzım gelirdi."
Sayfa 250Kitabı okudu
Gölgeler yerleşiyor pencereme; Çağınız başlıyor ey hâtıralar.
Reklam
Heyhat! Yazmayı deneyen bir kadını Kendini bilmez bir yaratık sayarlar, Hiçbir erdem telafi edemez bu hatayı. Cinsiyetimizi ve tarzımızı yanlış anlıyormuşuz Terbiye, moda, dans, kıyafet, oyun, İşte bunları istemeliymişiz; Yazmak ya da okumak ya da düşünmek ya da araştırmak, Güzelliğimizi gölgeler, zamanımızı tüketirmiş, Ve en güzel çağımızda engellermiş zaferlerimizi. Berbat bir evin sıkıcı işleriniyse, En büyük sanatımız ve yararımız sayar kimileri.
"Hiç gitmeyecekmiş gibi gelir sonra bazı mevsimler Renkler bizi aldatırken ufka bakan kör çiçeklerin söylediği: ne kadar akşam inse de çekilmiyor gölgeler"
Oranda
Yüzümde hüzünden gölgeler varsa, O hüzün yüzündendir olsa olsa. Bilmiyorum ki bu yaşamın çoğu yaşanmamışsa, Yaşanamadığı okunur, şimdi, daldımsa. Özledikçe yalnız durup-susup baktımsa. Sorulacakken nedeni nasıl sormadımsa. Geldiğini umudumla umudla umdumsa, Geleceğini görüyor-biliyordum, anlattımsa. O geçip gitti ora' sına, ben göremedim, baktıysa. Derim ki şimdi, bir daha gelse de, sorsa. Sözümle, yüzümle, gözümle dedim, duysa. Bense buramda onu bekledim oysa. Yüzümde hüzünden gölgeler kaldıysa, İçimde örülen duvardan düşmüştür, çatladıysa.
Ben karanlıktaydım. Aydınlıkta yalnız gölgeler vardı.
Sayfa 90
Reklam
GENÇLİK BÖYLEDİR İŞTE İçimi titreten bir sestir her gün, Saat her çalışında tekrar eder: "Ne yaptın tarlanı, nerde hasadın? Elin boş mu gireceksin geceye? Bir düşünsen! Yarıyı buldu ömrün. Gençlik böyledir işte, gelir gider; Ve kırılır sonra kolun kanadın; Koşarsın pencereden pencereye." Ah o kadrini bilmediğim günler, Koklamadan attığım gül demeti, Suyunu sebil ettiğim o çeşme, Eserken yelken açmadığım rüzgâr! Gel gör ki sular batıya meyleder, Ağaçta bülbülün sesi değişti, Gölgeler yerleşiyor pencereme; Çağınız başlıyor ey hatıralar. Cahit Sıtkı TARANCI
Albert Camus
"Şu saatte, tüm ülkem bu dünya. Bu güneş ve bu gölgeler, bu sıcak ve havanın derinliklerinden gelen bu soğuk: her şey gökyüzünün tüm doluluğunu acıma uyguma doğru boşalttığı bu pencerede yazılı olduğuna göre, ölen bir şey var mı, yok mu, insanlar acı çekiyorlar mı, çekmiyorlar mı diye düşünmem gerekir mi? Şunu söyleyebilirim, az sonra da
Camus’ un Yapıtlarında Tersi ve Yüzü’nün Yeri “Şu saatte, tüm ülkem bu dünya. Bu güneş ve bu gölgeler, bu sıcak ve havanın derinliklerinden gelen bu soğuk: her şey gökyüzünün tüm doluluğunu acıma duyguma doğru boşalttığı bu pencerede yazılı olduğuna göre, ölen bir şey var mı, yok mu, insanlar acı çekiyorlar mı, çekmiyorlar mı diye düşünmem gerekir mi? Şunu söyleyebilirim, az sonra da söyleyeceğim: önemli olan insanca ve basit olmak. Hayır, gerçek olmaktır önemli olan, hepsi girer bunun içine, insanlık da, basitlik de. Ve ben dünya olduğum zaman değil de ne zaman daha gerçek olurum ki? Daha ben istemeden yerine getirilmiş her şeyim. Ölümsüzlük şuracıkta, bense onu umut ediyordum. Mutlu olmak değil artık dileğim, yalnızca bilinçli olmak. ( Tahsin Yücel )
undefinedKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.