Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

2023~Mart
"Okuma edimi, başka bir yönüyle okurun öznel geçmişi,şimdisi, geleceğiyle de ilgili oluyor böylece. Gerçekte her okur kendi kişisel konumuna, duygusal yapısına, düşünsel yetisine göre yaşar bir metni. Bu açıdan her okur kendini okur metinde." #96889080 (
Semih Gümüş
Semih Gümüş
) 1.
Kusma Kulübü
Kusma Kulübü
~
Mehmet Eroğlu
Mehmet Eroğlu
: Kitabın tarzı gibi benim de kitap hakkında fikirlerim biraz dağınık. Yer yer koptum, yer yer çok sevdim. 2000'lerin başında bugünkü iktidarın başa gelmek üzere olduğu dönemleri anlatıyor. Farklı farklı kişisel üzerinden dönemin siyasi, toplumsal, popüler panoraması çıkarılmış. Bir bakıma günümüz kokuşmuşluğunun ayak seslerini duyuyoruz. Başka bir katmanda da felsefi-psikolojik tartışmalar var. Farklı edebi eserlere atıflar var. Yani zengin bir roman. 2.
Kıskançlık
Kıskançlık
~
Alberto Moravia
Alberto Moravia
: Hep bir beklentiyle okutuyor kitap kendini. Sanki bir şey olacak ve konu derinleşecek diye bekledim. Ama hiçbir şey olmadı. Kuru yavan okuya okuya sona geldim. Bitirme sebebim İtalyan edebiyatına dair çeşitli okumalar yapmak istememdi. Kitabın orijinal ismi "Sıkıntı" imiş. Bu isim kesinlikle metnin ruhuna da okurun sabrına da daha uygun. Çeviride de sıkıntılar olduğunu düşünüyorum. Bu tür "derin gibi görünüp sığ olan" metinler bana çok itici geliyor. 3.
Kendini Arayan İnsan
Kendini Arayan İnsan
~
Rollo May
Rollo May
: Çok geniş açılı bir psikoloji kitabı her şeyden evvel. Hepi topu 250 sayfada zihnim o kadar çok bölündü ki... Cesaret, özgürlük, vicdan, hayret gibi küçük başlıklar irdelenirken arka fonda insan olmanın ikilemlerini, çatışmalarını izliyoruz. Sorunlar kadar çözümler de mevcut. Sık sık edebi eserlere atıflar yapılması ise ayrı bir güzellik. 4.
Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü
Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü
~
Etgar Keret
Etgar Keret
: Keret'in İsrailin bugününü ve belleğini de gördüğümüz ironik, metaforik öyküleri. Yazar "kara mizah"ı öykünün dar sınırları içine ustaca yerleştirmiş. Yirmi kadar öykünün yarısı bence vasat ama diğer yarısı oldukça etkileyici. Çoğu öykü yarım bırakılmış hissiyle bitiyor. 5.
Hırsız ve Burjuva
Hırsız ve Burjuva
~
Hüsnü Arkan
Hüsnü Arkan
: Temas ettiği konular iyi olsa da tüm romanı bir "olmamışlık" izlenimiyle okudum. Paralel giden hikayeler birbirine düzgün eklemlenmiyor. Kopmalar yeniden bağlanamıyor. Üstü kapalı anlatımlar gizemli gelmiyor... Bazı orijinal karakterlere yazık olmuş gerçekten. Zorlama bir kurgu içinde kaybolmuşlar sanki. 6.
Bütün Şiirleri
Bütün Şiirleri
~
Konstantinos Kavafis
Konstantinos Kavafis
: "Kent ve "Barbarları Beklerken" isimli şiirleri çok sevdiğim için diğer şiirlere de bakmak istemiştim. Ama kitabın sonunda başka sevdiğim şiir olmadı. Hayal kırıklığı oldu benim için. Kimi şiirler ağır şekilde Yunan tarihi ve mitolojisi ile yüklü kimileri de şairin aşk hayatıyla ilgili. 7.
Akşamüstü Ezgisi
Akşamüstü Ezgisi
~
Amit Chaudhuri
Amit Chaudhuri
: Hindistan-İngiltere arasında gidip gelen minik bir roman. Yabancılaşma, uyum sağlama gibi konular üstünde duruyor. Sade ve duygusal bir anlatımı var. Özellikle Hindistan kısımları hoşuma gitti. 8.
Her Şey Ne Anlama Geliyor
Her Şey Ne Anlama Geliyor
~
Thomas Nagel
Thomas Nagel
: Kitabın alt başlığı "Felsefeye Giriş" ama bence buna uygun bir kitap değil. Amacı hayatı sorgulatmak gibi duruyor fakat sorular konunun ortasından geliyor gibi.Bağlantıları kurmak çok zor. Baştan sona çok sıkıcı bir kitap. Öyle ki insanı felsefeden soğutabilir. 9.
Henüz 17 Yaşında
Henüz 17 Yaşında
~
Ahmet Mithat Efendi
Ahmet Mithat Efendi
: Bugüne kadar okumadığım için hayıflandığım bir eser oldu. Çağdaşlarından farklı bir gözle bakmış kadına Ahmet Mithat. Bir kadının fahişelik yapmasında asıl suçlunun kim olduğunu sorgulatıyor. Çağına göre de çözümler üretiyor. Biz yine kurgu arasında yazarın sesini duyuyoruz. 19.yüzyıl kapanırken Osmanlı toplum hayatının bir kesimine yakından bakıyoruz. 10.
Udi
Udi
~
Fatma Aliye Hanım
Fatma Aliye Hanım
:Küçücük hacminde çok şey barındırabilmiş bir roman. Bir Osmanlı kadını olan Fatma Aliye, dönem şartlarına göre kadınların kendi geçimlerini sağlamalarını, böylelikle erkeklerin zulmüne ve insafına bırakılmamalarını salık veriyor. Başka bir boyutta iffet kavramı irdeleniyor. Bu duygulu hikayeyi besleyen ve güzelleştiren başka bir katman da var: müzik. 11.
Kızıl Damga
Kızıl Damga
~
Nathaniel Hawthorne
Nathaniel Hawthorne
: 17.yüzyılda Amerika'da, Püriten toplumu arasında geçen bir roman. Dönemine göre farklı ve cesur bir metin. Toplum-din-ahlak kavramlarını irdeliyor. 12.
Zavallı Necdet
Zavallı Necdet
~
Safvet Nezihi
Safvet Nezihi
: Selim İleri'nin denemeleri eşliğinde okuduğum bir Servet-i Fünun romanı. Edebi dili ve hikayesi çekici değil. Ama o eski İstanbul atmosferi için okunur. 13.
Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi
Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi
~
Güzide Sabri Aygün
Güzide Sabri Aygün
: "Verem edebiyatı"nın karakteristik bir temsilcisi. Abartılı bir melankoli, abartılı bir romantizm. 14.
Kara Kitap
Kara Kitap
~
Suat Derviş
Suat Derviş
: İçinde Osmanlı'nın son dönemlerinde geçen korku temalı dört uzun öykü var. Merkezinde kadınların olduğu bu öyküler karamsarlıkları, boğuculukları, fantastik ögeleri ile gotik tarza yaklaşıyor. Ben en çok Suat Derviş'in on dokuz yaşında yazdığı ilk eseri olan Kara Kitap'ı sevdim. Bu kadar genç yaşta böylesine kalem gücü takdire şayan. Edebi olarak muhteşem olmasa da emsallerinden farklı öncü bir eser olmasıyla çok kıymetli. 15.
Meşhedi'nin Hikâyeleri
Meşhedi'nin Hikâyeleri
~
Ercüment Ekrem Talu
Ercüment Ekrem Talu
: Nüktedan, hazır cevap bir tip olan Meşhedi Cafer'in öyküleri. Birer ikişer sayfalık öykülerde Eski İstanbul'un çeşitli insanlarını, mekanlarını görüyoruz. Bu yönüyle ve kullanılan Türkçe ile meraklısına haz veren bir eser. 16.
Kalp Ağrısı
Kalp Ağrısı
~
Halide Edib Adıvar
Halide Edib Adıvar
: Halide Edib'in toplumsal temalı eserlerini çok yorucu bulurum. Kalp Ağrısı bireylere odaklanmış bir eser. Arkada yine toplumun kimi kesimlerini görüyoruz. Beylik bir hikaye ama eserin genel dokusunu sevdim. 17.
Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi
Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi
~
Matt Ridley
Matt Ridley
: İnsan'da bulunan genlerin herbirine sembolik olarak isimler verilmiş, (yaşam, ölüm, stres, içgüdü vs.) ve bu kavramlar ekseninde genlerin işlevleri, geçmişleri ve gelecekleri olabileceği kadar basit bir dille açıklanmış. Kitabın basım yılı üzerinden yirmi küsür sene geçmiş. Elbette değişen bilgiler olmuştur ya da halihazırda tartışma noktaları doğru değildir. Alandan olmadığım için bunu net bilemem. Beni genetik bilimine hakim olmadığım halde bilimsel bir tavırla ve ispatlarla aydınlatabildiği için çok sevdim. İçinde bulunduğumuz çağda genetik biliminin ne durumda olduğunu bilmek özellikle tanı ve tedavi açısından hayati önem taşıyor. Meseleye sağlıklı yaklaşmak adına bu tür popüler bilim kitaplarına önem veriyorum. 18.
Zeyno'nun Oğlu
Zeyno'nun Oğlu
~
Halide Edib Adıvar
Halide Edib Adıvar
: Kalp Ağrısı'nın devamı ve kesinlikle ondan daha iyi bir roman. Cumhuriyet kurulduktan sonra toplumun dönüşümünü anlatıyor. İstanbul-Diyarbakır hattı arasında gidip geliyoruz. Doğu'daki aşiret ayaklanmalarına değiniyor. Karakterler iyi işlenmiş. Bir başka boyutta Halide Edip, "asrîleşme" ile ilgili fikirlerini tartışıyor. 19.
Kadınların Özgürleşmesi
Kadınların Özgürleşmesi
~
John Stuart Mill
John Stuart Mill
: Mill'den okuduğum ilk eser. Diğer konular hakkındaki görüşlerini bilmiyorum ama kadınlar hakkındaki çağının ötesindeki tespitleri ve çözümleri çok önemli. İngiltere'de kadınlara oy verme hakkı verilmesine neredeyse yarım asır var ve bu adam cinsler arasında tam eşitliği savunuyor! Bugün severek okuduğumuz birçok düşünür ve sanatçının kadınlar konusunda üç maymunu oynamasının aksine Mill, cesurca kadınların köleden bile daha köle olduğunun altını çizerek hak ettikleri adaleti almalarını istemiş. Tek olumsuzluk cümlelerin oldukça uzun ve dolambaçlı olmasından ortaya çıkan yorucu anlatım. 20.
Sirte Kıyısı
Sirte Kıyısı
~
Julien Gracq
Julien Gracq
: Uzun süredir aktif olmasa da süren bir savaş, bekleyen ama tam olarak neyi beklediğini bilmeyen insanlar, kaynağı tam belli olmayan bir toplumsal baskı... Tatar Çölü havası var, Kafkaesk atmosfer var, Proustyen bir tavır var, sanatsal anlatım var. Ve hâlâ adını koyamadığım bir tat var. Sirte Kıyısı, bence çok özel bir roman. Öyle garip bir ruh halindeyim ki sanki anlatacak bir şey de yok. Edebiyatın gücünü hissediyorum sadece. 21.
Sodom ve Gomore
Sodom ve Gomore
~
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
: Kiralık Konak, Yaban gibi romanlarındaki edebi gücü göremedim. Ama Kurtuluş Savaşı'nın İstanbul'daki bir yüzünü kutsal kitaplardan ve mitolojilerden sembollerle anlatan bu romanı sevdim. Anadolu'daki durumun uzun uzun anlatılmadan atmostfere yedirilmesi de ayrı bir başarı. Cumhuriyet tarihimiz için önemli bir roman. İşgalciler kadar işgale çanak tutanlarla da savaşıldığının bir görüntüsü. 22.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
~
Şerif Aktaş
Şerif Aktaş
: Yakup Kadri, eserlerinde çağını ve tanıklıklarını yansıtmıştı. Bu sebeple Sodom ve Gomore'yi okurken yaşamına ve sanatına tekrar bakmak istedim. Derli toplu bir biyografi. Yer yer farklı kaynakları da işaret ediyor. Fakat derin analizler yok.
·
2.714 görüntüleme
Gönül. okurunun profil resmi
20.Edebiyatın gücünü iliklerime kadar hissettiğim bir roman💜 "Ben seni, uyuyan bu taşlar üzerinde düş kurmayacak kadar alçakgönüllü olmamakla suçluyorum ."#201038727
Gönül. okurunun profil resmi
7. Hindistan anlatılarının farklı tadı... "Kalküta benim doğum yerimdir. Zamanın olmadığını bildiğim tek şehirdir. Değişim, eski alışkanlıklar sayesinde doğaya karışmış, zamanın geçmesinden doğan endişe de yerini bitkinlik ve teslimiyete bırakmıştır."#199162512
Gönül. okurunun profil resmi
17. İnsanı tanıma yolculuğumda zevkle okuduğum bir bilimsel kitaptı. "Psikolojik durum, fiziksel olandan önce gelir. Zihin, genomu yöneten bedeni yönetir."#200280192
Gönül. okurunun profil resmi
1. "Kusma" hem gerçek hem mecaz.
Gönül. okurunun profil resmi
2. İtalyan edebiyatı hatrına okunan bir hayal kırıklığı.
Gönül. okurunun profil resmi
3. Hayret... Goethe bu konuda "İnsanın ulaşabi­leceği en son mertebe hayret etmektir." diyerek görüşlerini aktarmıştır. "Eğer en temel fenomen bile onu hayrete düşü­rüyorsa bırakın hayret etsin, onun için daha büyük bir mut­luluk ve tatmin olamaz ."#198655494 "
Gönül. okurunun profil resmi
4. En sevdiğim öyküler: Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü, Rahim, Borular.
Gönül. okurunun profil resmi
5. "İnsan gördüklerine mi inanır, yoksa inandıklarını mı görür?" diye düşündü." #198885037
Gönül. okurunun profil resmi
6. "Yeni ülkeler bulamayacaksın, bulamayacaksın yeni denizler. Hep peşinde, izleyecek durmadan seni kent. Dolaşacaksın aynı sokaklarda. Ve aynı mahallede yaşlanacaksın ve burada, bu aynı evde ağaracak aklaşacak saçların. Hep aynı kente varacaksın. Bir başka kent bekleme sakın."
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.