Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gözde Karadeniz

Gözde Karadeniz
@gozdekaradenizz
Okuduğum kitaplar ve beğendiğim yüzlerce alıntıdan ibaret olan bu profile hoşgeldiniz. Şu anda buradasınız! instagram.com/gozdekaradenizz
170 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Orhan Veli'nin 36 yıllık yaşamındaki tek aşkı Nahit Hanım'a olan mektuplarını ve telgraflarını okuyoruz. Nahit Hanım kimdir denilecek olursa ömrünü öğretmenlik yaparak geçirmiş, hakkında türlü şairler tarafından şiirler ve yazılar yazılmış, Mustafa Kemal Atatürk ile üç defa dans etmiş, başka Orhan Veli'nin sevgilisi, Eğitimci Halil Vedat Fıratlı ve şair Arif Damar ile evlilikler yapmış bir hanımdır. Orhan Veli'nin ardından 52 yıl boyunca yaşamış ve bu aşk hikayesini kalbine gömmekle kalmamış, mektupları da sandığında saklamış ve bizlere ulaştırmış. Öncelikle döneminde yazılan mektuplara karşı büyük bir merak ve ilgi duyduğumu söylemezsem yalan olur. Öyle çok isterdim ki o zamanlarda yaşamayı ve mektup arkadaşlarımın olmasını... Velevki bir yandan da iki insanın mahremiyetine dahil olmak bende biraz vicdan azabı hissini uyandırıyor. Mektupları okurken her satırının altını çizme ve sürekli alıntılama arzuma engel olamadım. Orhan Veli'nin bu aşkı ne kadar derinden yaşadığına, sevdasının ne denli büyük olduğuna okuduğum her satırda şahit oldum. Garip akımının öncülerinden olan Orhan Veli'nin bu şiirleri kime yazdığını öğrenmek ve yaşadığı dönemde ne büyük yoksulluk, parasızlık çektiğine her satırda şahit olmaz biraz sol yanımı acıttı. İsterdim ki öldükten sonra değil yaşarken değeri ve kıymeti bilinsin. Ama ne mümkün... Velhasıl kelam okuyacağınız her satırın çok kıymetli olacağı bu kitabı okumanızı önerir, keyifli okumalar dilerim. Kitapla kalın :)
Yalnız Seni Arıyorum
Yalnız Seni ArıyorumOrhan Veli Kanık · Yapı Kredi Yayınları · 20243,475 okunma
Reklam
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Öncelikle her öğretmenin ve her öğretmen adayının bu kitabı okuması gerektiğini söyleyerek incelememi yapmak isterim. Sol yanımı sızım sızım sızlatan, hem kalbime hem de ruhuma dokunan bu kitabı okurken yer yer gözyaşlarıma engel olamadım. Kitapta Refet isimli bir kızın büyümesine, genç kız oluşuna ve en sonunda kendi ayakları üzerinde durarak öğretmen okulundan mezun olma serüvenini okuyoruz. Bu mezun olma sürecinde pek çok zorlukla, açlık ve sefaletle mücadele eden Refet ve annesi Binnaz'ı takdir etmemek imkânsız. En sevdiğim kitap Çalıkuşu'dur. Bu kitapta da kısmen bir Çalıkuşu hikayesi okudum diyebilirim. Okurken yüreğinize dokunacak olan bu eser dönemin sosyo-kültürel yapısına, erkeklerin kadınlara bakış açısına, evlilik, eğitim, zengin ile fakir arasındaki uçuruma kadar pek çok konuyu ele alıyor. Fatma Aliye'nin nefis kalemiyle eşsiz bir yolculuğa çıkıyoruz. Mutlaka bu esere bir şans vermenizi tavsiye ediyorum, keyifli okumalar dilerim :)
Refet
RefetFatma Aliye Hanım · İş Bankası Kültür Yayınları · 20184,451 okunma
155 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Melikşah Altuntaş'ın en sevdiği kitap olması sebebiyle aldığım ve aylardır kitaplığımda okunmayı bekleyen bir kitaptı. 150 sayfalık bir kitap olmasına rağmen okurken biraz zorlandım. Kitapta Glass ailesinin 7 çoçuğundan ikisi olan Franny ve Zooey'in diyaloglarını okuyoruz diyebilirim. Bu diyaloglarda varoluşsal sancılar, inanış, dini öğretiler, çocuk yetiştirme gibi farklı konulara değinilmiş. Görsel hafızanıza hitap eden bir kitap olması sebebiyle sanki o evin içinde gibiydim ve bu durumu oldukça sevdim. Sanırım ben çok yüksek bir beklenti ile okuduğum için aradığımı bulamadım. Belki de Salinger'den okuduğum ilk kitap olması sebebiyledir, bilemiyorum. Her ne kadar Çavdar Tarlasında Çocuklar adlı kitabı 2 yıldır kitaplığımda okunmayı bekliyor olsa da, herkes okuduğu için ve ben herkesin okuduğu çok popüler kitapları okuyamama durumum yüzünden ertelemeye devam edeceğim sanırım. Siz yine de kitaba bir şans verin, keyifli okumalar dilerim :)
Franny ve Zooey
Franny ve ZooeyJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 20202,001 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
96 syf.
6/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Ölmeden önce okunması gereken 1001 kitap listesi içerisinde yer alan bu kitabı okuyan her okurun "ben şimdi ne okudum?" sorusunu kendine sorduğuna o kadar eminim ki... Kitapta bir seyahate hazırlanan, alışılmışın dışında düşüncelere sahip garip diye adlandırabileceğimiz bir karakter olan Lise'nin tek yönlü biletiyle çıktığı seyahatte tanıştığı insanlarla olan diyaloglarını okuyoruz. Gerçekten beni şaşkınlığa uğratan bir kitaptı. Kitabın sonunda, sonunu baştan bildiğimiz hâlde tokat yemiş gibi hissettim. Cümlelerin arasında verilen o ince mesajları da çok sevdim. Sadece kitabın sonunda Lise karakterinin neden böyle bir seçim yaptığını anlamlandıramadım. Benim gibi anlamayan çok okur olabileceğini düşünüyorum. Lise karakterinin bu seçimi yapmasının altında yatan sebebi bilmek isterdim. Bu nedenle karakterle derin bir bağ kuramadım. Sonunun baştan bilinmesi sebebiyle Marquez'in Kırmızı Pazartesi adlı eserine de çok benzettiğimi söylemek isterim. Kitabı sevdim mi, sevmedim mi asla emin olamıyorum. Karmaşık duygular içindeyim. Sizlere de keyifli okumalar dilerim :)
Sürücü Koltuğu
Sürücü KoltuğuMuriel Spark · Siren Yayınları · 20181,046 okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Hiçbir çocuk kuş kalbiyle, kuşların, uçurtamaların, güneşin, yıldızların hasretini çekmesin, en büyük dileğimdir. 12 Eylül döneminde dışarıda bakacak kimsesi olmadığı için kafes olarak nitelendirdiği cezaevinde annesiyle yaşamak zorunda olan Barış’ın, tahliye olan ve özlemini çektiğe İnci’ye yazdığı mektupları okuyoruz. Koşarak Barış'a sımsıkı sarılmak istediğim yerler oldu. Hacim olarak incecik olan bu kitap, öyle duygu dolu ki... Okuduğunuz satırları okurken yer yer kahkaha atıyor, yer yer de gözyaşlarınıza engel olamıyorsunuz. Bir çocuk kalbinin içinde kopan fırtınaları, çocuk masumiyetini mektupları okudukça daha iyi anlıyor insan. Kuşlar gibi, uçurtmalar gibi özgür olmalı tüm çocuklar... Son olarak kitabın filmide varmış, bende henüz izlemedim ama kitabı okumanızı veya filmine bir şans vermenizi tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim :)
Uçurtmayı Vurmasınlar
Uçurtmayı VurmasınlarFeride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 202211,8bin okunma
Reklam
136 syf.
9/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Oldum olası hikaye okumayı sevmeyen bir okur oldum. Farklı yazarlardan farklı öyküler okudum sevebilmek adına. Sonra kendi kendime sordum, neden sevmiyordum? Uzun münakaşalar, iç çatışmalar, bitmek bilmeyen konuşmalar sonucu aradığım cevabı buldum sonunda. Hikayeler bende bir yarım kalmışlık hissi uyandırıyordu. Karakterlerle bir bağ kuramıyor, kursam bile hep bir boşluk, hissizlik, anlamlandıramadığım bir eksiklik duyuyordum kalbimde. Bana hikaye okumayı sevdiren bir yazar oldu Mahir Ünsal Eriş. Hiç sıkılmadan okudum her öyküyü, her karakterin ruh halini ilmek ilmek işledim hafızama, her karakter ile empati yaptım çokça. Hikaye sonlarında olmasını beklediğim, alıştığım içimdeki boşluk yoktu her nasılsa. Sevdim sonra. Umarım siz de seversiniz. Hiç yarım kalmaz, hep bir bütün gibi hissedersiniz. Keyifli okumalar :)
Olduğu Kadar Güzeldik
Olduğu Kadar GüzeldikMahir Ünsal Eriş · Can Yayınları · 20212,937 okunma
81 syf.
8/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Modern dünyadan bir vazgeçiş öyküsüne daha tanıklık ettim. Yazarın 20 yıl önce ölen arkadaşı için yazdığı mektuptan oluşan bu eserin oldukça iç karartıcı olduğunu belirtmek isterim. Bu arkadaşın hayali olduğu da söyleniyor. 25 yaşında kendine güvenen, maddi olarak iyi bir konumda olan, pekçok kişi tarafından sevilen, neşeli bir insanın bile kendi hayatına son vermesine götüren derin sebebi anlamak beni oldukça üzdü. İşin garip yanı yazarın kitabı yayıncısına teslim ettikten 10 gün sonra kendi hayatına da aynı şekilde son verip intihar etmesi... Yazarın kendi iç dünyasının bir yansımasıdır bu eser, insanlara son kez kendini anlatma çabasıdır. İncecik ama size yaşamınızı sorgulatan, sorgularken çokça düşündüren bir kitap. Eğer psikolojik olarak iyi bir ruh haline sahipseniz okumanız gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Keyifli Okumalar dilerim...
İntihar
İntiharEdouard Leve · Sel Yayıncılık · 20212,741 okunma
90 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Bazen hayattan, yaşantımdan tüm bağlarımı koparıp kitapların içinde kaybolmak arzusu duyuyorum. Kitapta da kitap okuma tutkusunun kişilerin yaşamını ele geçirmesini, bir saplantı haline gelişine tanıklık ediyoruz. Hayallerimden biri kitaplığımda okuduğum binlerce kitap bulunması ve bu kitapları çocuklarıma miras bırakmaktı. Hatta etrafımdaki insanlar tarafından çeyiz yapmaya başla artık gibi söylemler duyduğumda "benim çeyizim var zaten, kitaplarım" der ve yüz ifadelerini görünce kahkahalarla gülerim. Bu kitabı okurken yer yer gelecekte benim yaşadığım evinde kitaplarla dolu olduğunu, adım atacak yer bulamayacağım gözümde canlandı. Biraz ürktüm. Saplantı haline getirmeden, kitapların ve okuma tutkusunun benim sonumu getirmemesini umarak hayalimi gerçekleştirmeyi diliyorum. Keşke daha hacimli, karakterlerle daha derin bağ kurabileceğimiz biçimde kaleme alınsaydı, konusu çok güzel olduğu için biraz yazık olmuş. Kitapta en sevdiğim kısım kitaplığına kitapları yerleştirirken kavgalı yazarların kitaplarını yan yana koymamasıydı. Her okurun kitabı bitirdikten sonra kendini, kütüphanesini sorgulayacağı bir eser önerisi bırakarak keyifli okumalar dilerim :)
Kâğıt Ev
Kâğıt EvCarlos María Domínguez · Jaguar Kitap · 202012,1bin okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Daha önce derslerimde sıklıkla gördüğüm psikiyatrik bir bozukluk olan Obsesif Kompulsif Bozukluğa sahip Samatha adındaki bir genç kızın hayatını okuyoruz. Kitap beni derinden etkiledi. Hayatta bazen çok sevdiğimiz arkadaşlıklarımız zamanla yok olabilir, yanında çok iyi hissettiğimiz ilişkilerimiz bitebilir. Önemli olan bunlarla nasıl başa
Şiirimin Her Kelimesi
Şiirimin Her KelimesiTamara Ireland Stone · Pegasus Yayınları · 20201,017 okunma
632 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Herkes biraz Oblomovdur... Zaman zaman hepimiz iki farklı hayat arasında sıkışıp kaldığımızı hissetmişizdir, hissetmekteyizdir. İçimizdeki potansiyeli gerçekleştiremeyip ne olacak diye bekleriz, bekleriz, bekleriz ve o planlar bir türlü gerçekleşmez. Bekleyerek kendimizi, aşklarımızı, dostlarımızı, ailemizi tüketiriz. O kadar beklemediğim bir sondu ki, gerçekten çok üzüldüm. Kimsenin hayatı bu şekilde sonlanmamalı. Zahar'a, Oblomov'a ve en çok kendime üzgünüm. Hepimizin sonu Oblomov gibi bitmesin dilerim, keyifli okumalar...
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,1bin okunma
Reklam
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Canım naif şairim Şükrü Erbaş'ın son kitabını da okuyup tüm külliyatını bitirmiş oldum. Her okuduğum kitabında Şükrü Erbaş naifliğine, ince ruhuna bir kez daha şahit olup her satırını, her alıntısını paylaşma arzusu duyuyorum. Tüm dünyayı Şükrü Erbaş naifliği sarsın istiyorum. Özellikle eşi, Ömür Hanım'ı, Haticesine dair yazdığı şiirlerini her okuyuşumda bu nasıl bir sevgi diyorum. Sen ne güzel bir adamsın diyorum. Eğer ki Şükrü Erbaş'ın kalemiyle tanışmadıysanız mutlaka okumalısın. Şiddetin her türlüsüne karşıyım fakat şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum. Keyifli Okumalar :)
İnsan Bir Eksik Sözdür
İnsan Bir Eksik SözdürŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20212,402 okunma
192 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Cemal Süreya'nın eşi Zuhal Seber'in ağır bir ameliyat geçirmesi gerekir. Zuhal Hanım'ın hastanede kaldığı bu 13 gün boyunca Cemal Süreya'nın eşine yazdığı mektupları okuyoruz. Kitabın ismini de Zuhal Hanım belirlemiş. Bu mektupları okurken daha önce okuduğum Ahmed Arif'in Leylim Leylim isimli kitabını anımsadım. Bana Ahmed Ariften yadigar kalan bir cümle var. Ne zaman çok sevdiğim birine veda etmek zorunda kalsam içimden "gözlerinden öperim" derim. Cemal Süreya da eşine yazdığı mektuplarını sonlandırırken gözlerinden öperim cümlesine yer vermiş. Okurken gözlerim dolu dolu oldu. Cemal Süreya'nın ne kadar iyi bir eş, ne kadar iyi bir baba ve ne kadar naif bir yazar oluşuna şahit oldum. Sanırım ya eski aşklar günümüzde yok ya da şairler sevdalarını çok güzel yansıtıyor, bilemiyorum... Yine de bir gün Ahmed Arif'in Leyla'sı, Cemal Süreya'nın Zuhal'i, Şükrü Erbaş'ın Haticesi kadar çok sevilmek isterim. Mümkün müdür? Sanmam... Keyifli Okumalar :)
On Üç Günün Mektupları
On Üç Günün MektuplarıCemal Süreya · Can Yayınları · 20194,590 okunma
331 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabı okuyan herkesten bu yorumu işitmiştim; "kitabı okurken kör olacağımı sandım" Ben de ise bu durum şöyleydi; zaten kördüm ama en az doktorun karısı kadar her şeyi net bir şekilde görebiliyordum... Kitapta ahlâkî ve toplumsal çöküşler okura çok güzel aktarılmış. Saramago insanların hazları için neler yapabileceği, ne kadar ileri gidebileceği gözler önüne seriyor. Özellikle karakterlere hiçbir isim vermemesi, onun yerine belirli sıfatlar kullanmasını çok sevdim. Örnek vermek gerekirse köpek demek yerine gözyaşı yalayan köpek diye tanımlaması beni çok etkiledi. Saramago'nun kendine özgün bir dil ve üslupla yazması, noktalama işaretlerinden yalnızca nokta ve virgül kullanması bile kendi farkını ortaya koyduğunun göstergesi... Kitapta beni çok üzen, derinden yaralayan, gözyaşlarıma hakim olamadığım iki durum vardı. Bunlardan ilki doktorun karısının aldatıldığı ânı görüp yine de sesini çıkartmaması ve daha sonrasında koyu gözlüklü genç kızı gidip teselli etmesi oldu. İkincisi ise herkesi derinden yaralayan tecavüz kısmıydı. "Karnın doysun istiyorsan aç bacaklarını" sözü yüzünden saatlerce ağladım. Eğer gerçek dünyada bu körlük durumu gerçekleşseydi eminim bu durumu kadınlar olarak yaşardık. İnsanların bu kadar kötü kalpli olmasını istemiyorum, her iyinin içinde bile kötülük emarelerine rastlamak beni çok üzüyor. Görmek kitabı ile serüvene devem edeceğim. Sizlere de keyifli okumalar diliyorum :)
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,5bin okunma
80 syf.
6/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Konu o kadar güzeldi ki fakat yazarın bu konuyu kendi elleriyle heba ettiğini düşünüyorum. Yazarın yerinde olsaydım - ki değilim- Henry Johnson karakterinin duygu durumunu da okura sunar, onun bakış açısını da aktarırdım. Böylece karakterle daha derin bir bağ kurabilirdik. Ayrıca bu hikâyenin daha çarpıcı bir sonu hak ettiğini düşünüyorum. Bir yere bağlanmayan kitap sonlarını şahsım adına çok sevemiyorum. Bende bir yarım kalmışlık hissi uyandırıyor. Yine okuduğum kitaplar heybesine insanların şekilciliğinden, güzellik algısından, alışılmış kalıplarından, önyargılarından nefret etmeme sebep olan bir kitap daha eklemiş oldum...
Canavar
CanavarStephen Crane · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,177 okunma
111 syf.
10/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Fransız Edebiyatının Küçük Prensi kadar güzel ama hak ettiği değeri görmeyen bir eser... Kitapla ve yazarla tanıştığım için çok mutlu, bu kadar geç tanıştığım içinse çok hüzünlüyüm. Her yaştan, her kesimden, her coğrafyadan insanın mutlaka okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Yazar o kadar naif, o kadar duru, o kadar insanın sürdürdüğü eylemleri düşündüren ve bunu yaparken okura doğa ve ağaçlarla empati yapma fırsatı tanıyan bir şekilde kaleme almıştı ki, kitabı sevmeyecek hiçbir insan olduğunu düşünmüyorum. Hayatta karşılaştığım olaylar karşısında empati yapma durumunu fazla abarttığımı, bunun beni yorduğunu, kırdığını ve çoğu zaman tükettiğini düşünür ve bunu etrafımdaki insanlardan da sıklıkla bir eleştiri niteliğinde duyarım. Ama bu kitabı okuduktan sonra aslında hiç böyle biri olmadığımı anladım. Daha önce nasıl bir ağaç, bir nesne ile empati yapmadığımı düşündüm. 26 yıllık yaşantımda tek bir gün, tek bir ân bile nasıl yapmazdım? Gaflet! Elimde tuttuğum kitabın bile bir ağacın canını yaktığını ve dönüşümünü düşününce gözlerim dolu dolu oluyor. Yine kendimden ve yeryüzündeki tüm insanlardan nefret etme ihtiyacı duyuyorum... Odamdaki tüm eşyalarla ayrı ayrı empati yapıyorum. Umarım sizlerde bu kitabı okur ve bu hüznü yaşarken bana ortak olur, yalnız bırakmazsınız. Keyifli okumalar :)
Ben Bir Gürgen Dalıyım
Ben Bir Gürgen DalıyımHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20196,7bin okunma
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.