Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Astronotlara dair en çok merak edilenler;
Tuvalet gereksinimleri için özel bir klozet kullanıyorlar. Bu klozeti kendilerine kemerle bağlıyorlar. İstasyonda yeryüzündeki gibi yıkanmıyorlar. Nemli bezlerle, vücutlarını durulama gereksinmeyen şampuanla da saçlarını yıkıyorlar. Mutlaka her gün spor yapıyorlar. Yapmazlarsa kasları ve kemikleri güçsüzleşebilir. Duvara sabitlenmiş uyku tulumumun içinde uyuyorlar.
Sayfa 15 - TÜBİTAK yayınlarıKitabı okudu
Astronotlar mutlaka her gün spor yapıyorlar. Yapmazlarsa kasları ve kemikleri güçsüzleşir.
Sayfa 14 - TÜBİTAK yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şu'arâ
‌ رَبِّ هَبْ ل۪ي حُكْماً وَاَلْحِقْن۪ي بِالصَّالِح۪ينَۙ "Ey Rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni salih kimseler arasına kat." Şu'arâ 83 ‌ وَاجْعَلْ ل۪ي لِسَانَ صِدْقٍ فِي الْاٰخِر۪ينَۙ "Sonra gelecekler arasında beni doğrulukla anılanlardan kıl." Şu'arâ 84 ‌ وَاجْعَلْن۪ي مِنْ وَرَثَةِ جَنَّةِ
Şu'arâ
‌ رَبِّ هَبْ ل۪ي حُكْماً وَاَلْحِقْن۪ي بِالصَّالِح۪ينَۙ "Ey Rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni salih kimseler arasına kat." Şu'arâ 83 ‌ وَاجْعَلْ ل۪ي لِسَانَ صِدْقٍ فِي الْاٰخِر۪ينَۙ "Sonra gelecekler arasında beni doğrulukla anılanlardan kıl." Şu'arâ 84 ‌ وَاجْعَلْن۪ي مِنْ وَرَثَةِ جَنَّةِ
“Aile bir insanın kendisini güvende hissetmesi gereken bir kurumdur. Yalnız değilsinizdir, arkanızda hep bir kuvvet vardır. Böyle görmüşüzdür, böyle öğrenmişizdir. Ama ben bir gün pek şiddetli bir biçimde bunların birer kurgu olduğunu, kendinizin aslında yapayalnız olduğunu fark ettim. Aile ile evlat arasında ilişkiler bile hiçbir zaman karşılıksız değil. Kapitalizmin düzeni bu ilişkilerde de işliyor: Verdiğiniz kadar alırsınız. Ayrıca aile baskın bir kurum. Her kurumun içinde olduğu gibi aile içinde de hiyerarşiler var. Baba-anne evlatlarına karşı büyük suç işliyorlar. Halbuki bir çocuğun hayatı, anne babasının ona verdikleri kadardır. Anne baba çocuklarına bir hayat verir ve çocuklar da o hayatın mahkûmu haline gelirler. Tabii bu sadece benim bireysel trajedimi yansıtmıyor. Aynı zamanda dünyadaki büyük yalnızlığı anlatıyor. En sevdiklerinin bile sana sırt çevirebileceğini söylüyor. Anne de baba da bir kurgu. Gerçekte yoklar. Gerçekte herkes kimsesiz. Bütün herkes bir varsayım olarak var.”
Sayfa 101Kitabı okudu
Devlet kapitalizmi başlıklı makale
1)Devlet Kapitalizmi kapitalist üretimin tarihsel eğilimi mi? Marx kapitalizmin yasalarını değiştirmeden özel sermaye gibi işleyen bir devlet sermayesinin varlığından söz etse de (Kapital II, 90), görünüşe bakılırsa, Kapital devlet kapitalizmine doğrudan göndermede bulunmuyor gibiydi. Bununla birlikte Marx'ın ve Engels'in devlet
Yordam KitapKitabı okudu
Reklam
Kendilerinden haber alınamadığı için açık denizlerde battığı varsayılan bir Transatlantik gemisinin muhtemel kaybı, kitlelerin hayal gücünü sekiz gün boyunca meşgul etti. Oysa resmi istatistiklerin gösterdiği üzere sadece 1894 senesinde 850 yelkenli, 208 adet de buharlı gemi kaybolmuştu. Kaybedilen hayatlar ve mallar itibarıyla söz konusu transatlantikten daha önemli olmasına rağmen aralıklarla gerçekleşmiş bu kayıplar, kitlelerin hayal gücünde bir an bile yer etmedi.
Sayfa 57
Esma-ül-Hüsna Ya Musavvir
Fütuhat-ı Seyyid Muhammed Ruhi Esmaül Hüsna 2 cilt 206 207 208 209 ve 210 sayfalar Ya Musavvir İsmi Şerifi Hazreti Peygamber Efendimiz'in yıldızı Allahu Zülcelal Ya Musavvir İsmi Şerif'inin tecellisi ile bir yönelim yaratmış ve takdir etmiştir. Takdir ettiği yönelimin her tecellide olduğu gibi fizik ilmi dairesinde de bir karşılık
Sayfa 206 - Ruhi YayıneviKitabı okudu
FİNLANDİYA TATARLARI
Uzak diasporada sayıları oldukça az olmasına rağmen en iyi organize olan, varlıklı ve dolaysıylasıyla etkili Tatar topluluğu Finlandiya'da yaşar. Finlandiya bağımsızlığına kavuşmadan önce İsveç Kraliyetinin hakimiyeti altındaydı. 1 809'da İsveç ve Rusya arasında yapılan Frederikshamm antlaşması ile Finlandiya Büyük Dukalığı Rusya'ya
Basım -Yayım Organlarının Kurulması Bu dönemde fundamentalist düşünceyi yayacak basım yayım ağı oluştu. Bir yandan kitap ve gazeteler çıkarılırken diğer yan­dan basım evleri kuruldu. Bu anlamda Moody'nin Colportage As­sociation adlı kuruluşu büyük hizmetler yaptı. John R. Rice'nin Tanrı'nın Kılıcı (The Sword of The Lord) ve Pazar
Reklam
Hz. Aişe (rah) anlatır: "Bir gün Allah Resûlü pabuçlarını dikiyordu. Ben de oturmuş yün eğiriyordum, Baktım ki mübarek alınları terliyor, terinin de nurdan damlalara dönüştüğünü görünce şaşakaldım. Bunun üzerine bana baktı ve, "Neye şaşırdın?" diye sordu; ben de, "Ey Allah'ın Resulü! Sana baktım, mübarek alnın terliyor, terler de nura dönüşüyor. Eğer Ebû Kebir el-Hüzeli seni görse, söylediği şiire senin daha lâyık olduğunu anlardı" dedim. Peygamber Efendimiz (s.a.v), "Onun söyledikleri nedir?" diye sorunca, şöyle dedim: O şöyle söylerdi: "O, her türlü kusur, ayıp ve hastalıklardan uzaktır. Onun yüz hatlarına baktığın zaman, yağmur dolu bulutun şimşeği gibi işık saçardı." Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (s.a.v) elindekini bıraktı, kalktı, bana doğru yöneldi ve iki kaşımın arasından öptü, sonra da, "Ey Aişe! Allah sana hayırlar versin. Beni öyle sevindirdin ki, ben seni böyle sevindiremedim"buyurdu.¹ ¹ Beyhaki, Delalilü'n-Nübüvve, 4/208, 211.
Alıştığımi her gün zihnime hatırlatmam gerekiyor sanırım.Yoksa her şeyi baştan alıyor zihnim.
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.