Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tren
Ve sonra başkomutan tepeye oturdu bilim şöyle olacak, gazeteler böyle olacak, üniversiteler Doğramacı'nın olacak, partiler iki tane olacak, diye yasalar çıkardılar. Halkın %98'i oy verdi onaylandı. O gün bugün ülkemiz bu yasalarla yönetiliyor. Bu yasaların gölgesinde ülke bir Adım yürüyemedi.
Hırsız
Bir gün balıktan gelmişti. Her gün balıktan gelirdi ya ... Elleri pul içindeydi. Kurumuş renk renk pullar ta bileklerine kadar sıvanmıştı. Beni görünce güldü. Yanardöner bir balık uzattı bana ta uzaktan: "Bu senin kısmetindir. Tuttuğum andan beri senin kısmetindir, diye düşündüm." Çocuk gibiydi. Bir balığa, bir denize, bir bana mutlulukla, bir çocuk sevincinin coşkunluğuyla bakıyordu. Bir anda elindeki balık, yüzü, elleri masmavi kesildi. Gün batıyordu. Gittikçe mavileştiler. "Gördün mü?" diye sordu. "Gördüm," dedim. Balığı uzaktan bana fırlattı, tuttum. "Afiyet olsun," dedi. "Sağ ol," dedim, hemen oradan uzaklaştım. Kayıktakiler ona içten içe gülüyorlardı. Bir tek balık tutmuş, gelinceye kadar balığı bana nasıl 98 vereceğini anlatmış, ya da düşünmüş durmuştu
Reklam
Ebu Hüreyre (Allah Ondan razı olsun)'den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) sabah namazının iki rekat sünnetinde Kafirun ve İhlas surelerini okurdu. (Müslim, Müsafirin 98)
Sayfa 455Kitabı okudu
Bir bahçıvanın oğlu olan Gauss, daha ilkokulda okurken kendini göstermiş. Bir gün öğretmenleri yaramazlık yapan sınıfa bir ceza vermiş: Birden yüze kadar sayıları toplayıp getirin bana, demiş. Herkes hesap yapmış, sayfalar doldurmuş. Gauss birkaç dakika düşündükten sonra defterine bir satır yazıp hocaya uzatmış. 'Nasıl olur canım?" demiş öğretmen, 'Senden akıllısı yok mu?" Herhalde yokmuş. Öğretmen bile bu kadar akıllı değilmiş. 'Çok kolay öğretmenim,' demiş Gauss, 'Birden yüze kadar sayıları düşündüm: İlk sayı bir, son sayı yüz. Toplamları 101 ediyor. Sonra, baştan ve sondan iki sayıyı düşündüm: 2 ve 99. Onların da toplamı 101. Sonra 3 ve 98, sonra 4 ve 97... hepsinin toplamı 101. Bu 101'lerden ne kadar var? Yüzün yarısı kadar. Öyleyse 100/2 ile 101'i çarparım. İs- tediğiniz toplam 5050 olmalı. Öğretmen şaşırdı; çünkü bu metod matematik dünyasında bilinmiyordu henüz. Küçük Gauss'un bulduğu yeni bir formüldü. 100 rakamı yerine 'n' sayısı konulursa, 1'den 'n'e kadar sayıların toplam formülü çıkıyordu ortaya n (n+1)/2. Öğretmen ertesi gün Gauss'a, bulabildiği en iyi matematik kitabını satın alarak hediye etti.
Sayfa 69 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
4.cilt
818. Huzeyfe radıyallâhu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem geceleyin uyumak istediği zaman elini yanağının altına koyar sonra da: "Allahümme bismike emûtü ve ahyâ:“Allahım! Senin isminle ölür, senin isminle dirilirim” derdi. Uykudan uyandığı zaman:"Elhamdülillâhillezî ahyânâ min ba‘di mâ emâtenâ ve
Öncelikle yaptıklarınız sayesinde değer kazanamazsınız başarılar size tatmin getirebilir ama mutluluk değil başarılara dayalı özgüven sahte bir güvendir gerçek değildir ayrıca benlik değeriniz görünümünüze yeteneğiniz şöhret inize veya servetizede dayalı olamaz aşk onaylanma arkadaşlık veyayak yakın şefkatli insan ilişkileri kurabilme kapasitesi
Reklam
Mürid, her gün bir takım farz ve mendup ibadetler yapar. Bu cümleden olarak sabah namaz.vakti girdiğinde, önce sabah namaznın iki.rekat.sünnetini kılar. Sabahat namaznın vakti, fecr-i sadığın doğmasıyla başlar. Fecr-i sadık, gecenin sonunda, doğu ufkunda genişliğine olarak meydana gelen aydınlatır. Bu sırada, fecrin aydınlığından dolayı yıldızlar kaybolmaya başlar. Bu vakit, Yüce Allah'ın kendisinin zikredilmesini emir buyurduğu vakittir. O (c.c) şöyle buyurmuştur "Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışından sonra da O'nu tesbih et, namaz kıl.(Tûr Suresi 49. Ayet) Kul, önce sabah namazının sünnetini kılar. Zammı süre olarak Kafirun ve İhlas surelerin okur. (Darimî, Salat, t46) Çünkü, rivayetlerin çoğunda, Hz. Peygamber'in.(s.a.v) bunlar okurdu bildirilmektedir. (Müslim Müsafirîn,98)
Sayfa 89
Her yetişkin önce çocuktu… Ama pek azı bunu hatırlıyor. (Syf. 7) …insan üzgün olduğu zaman gün batımını çok sever. (Syf. 39) Onu sözlerine göre değil de davranışlarına göre değerlendirmem gerekirmiş. (Syf. 52) En zoru da budur. İnsanın kendini yargılaması, başkasını yargılamasından çok daha zordur. (Syf. 65) İnsanların arasında da yalnızlık duyabilir insan. (Syf. 98) Örneğin, öğleden sonra saat dörtte gelecek olursan ben saat üçten sonra mutlu olmaya başlarım. Vakit ilerledikçe kendimi daha mutlu hissederim. Saat dört olunca heyecanlanmaya ve huzursuz olmaya başlarım. Ne kadar mutlu olduğumu sana gösterebilmeliyim. Ancak herhangi bir saatte gelirsen yüreğimi hangi saatte hazırlayacağımı bilemem. Bazı şeyler için merasim gerek. (Syf. 114) İnsan, gerçeği ancak yüreğiyle görebilir. Gözler, hiçbir şeyin özünü göremez. (Syf. 117) İnsanlar, bulundukları yerden hiçbir zaman memnun olmazlar. (Syf. 120) Su, insanın yüreğine de iyi gelebilir... (Syf. 125) …bir uçuruma doğru sürükleniyormuş gibiydi ve onu tutmak için elimden bir şey gelmiyordu… (Syf. 138) Aslında çok üzgündüm ama onlara yorgun olduğumu söyledim. (Syf. 147)
“O gün zalimlere, özür dilemeleri hiçbir fayda sağlamaz. Artık lanet de onlarındır, kötü yurt da onlarındır!” (Mü’min, 40/52) Mesaj: 97. Tövbe ölüm gelmeden, imtihan sona ermeden yapılmalıdır. 98. Ahiret hayatı amel ve ibadet yeri olmadığı gibi mazeret beyan etme yeri de değildir.
Sayfa 472Kitabı okudu
“Artık o gün, zulmedenlerin (beyan edecekleri) mazeretleri fayda vermeyeceği gibi, onlardan Allah’ı hoşnut etmeye çalışmaları da istenmez.” (Rûm, 30/57) Mesaj: “Can boğaza gelmediği sürece Allah kulun tövbesini kabul eder.” (Tirmizî, Daavât, 98)
Sayfa 409Kitabı okudu
Reklam
Al-i imran
‌ نَزَّلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَاَنْزَلَ التَّوْرٰيةَ وَالْاِنْج۪يلَۙ O, sana Kitab'ı hak ve kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, daha önce Tevrat'ı ve İncil'i insanlar için birer hidayet olarak indirmişti.Furkan'ı da indirdi. Şüphesiz, Allah'ın âyetlerini inkar
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
CRISPR, DNA'yı manipüle etmek için geliştirilmiş yeni bir sistem. CRISPR sayesinde, harekete geçirmek, durdurmak veya DNA'yı tam belirlenen yerlerinden keserek çıkarılan sıralamanın değiştirilmesi veya sıralama eklenmesi suretiyle belli başlı genlerin işlevlerini yakından inceleyebiliyoruz. Teoride bu, hastalığa sebep olan hatalı bir geni CRISPR vasıtasıyla yerinden çıkarıp yerine "sağlıklı" ve hatasız işleyen muadilini koyabileceğimiz anlamına geliyor. Ama bu teknoloji, genom işlemenin ötesinde yeni numaraları da olanaklı kılıyor. CRISPR bir gün DNA'nın protein kodlamada kullanılmayan %98'lik kısmının ne işe yaradığını öğrenmemize yardım etme kapasitesine sahip ve bu sayede genom alfabesini bilmenin ötesine geçip dilbilgisi ve imla kurallarını anlayabilecek hale gelebiliriz. Bunun bir kısmı, istediğimiz geni açıp kapayabilme kabiliyetimiz sayesinde gerçekleşecek. Genoma sokabileceğimiz değişikliklerin yer, zamanlama ve geri döndürülebilirliğini kontrol için ışık kullanma çalışmaları çoktan başlamış durumda. Buysa hücrelerin ışık kullanılarak kontrol edildiği ve halen laboratuvarlarda beyne dair kavrayışımızı derinleştirmek amacıyla kullanılan, optogenetik adıyla bilinen, hızla gelişen bir başka alanla kesişiyor.
"Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, her gün 100 milyondan fazla cinsel ilişki olmaktadır. Erkekler ve kadınlar belki de yaklaşık 100 bin yıldan beri eğlence amaçlı cinsel ilişki yaşamaktadırlar. İşlemi devam ettirirsek (M.Ö. 98.000'den bu yana dünya nüfusunun hayli arttığını da hesaba katarsak) insanlık bugüne değin 1.200 trilyon kez seks yaptığını söyleyebiliriz."
266 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.