Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
136 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Arafta Bir Çocuk 6/10 Daha önce Zülfü Livaneli’nin birçok romanını okumuştum ve beğendiğim bir yazar fakat bu kitabı okurken önceki kitaplarından aldığın zevki alamadım maalesef. Arafat'ta Bir Çocuk Zülfü Livaneli'nin tek hikaye kitabı. Öykü demiyorum çünkü kendisi de kitabın sonlarındaki soru cevap kısmında öykü yerine hikaye demeyi tercih ettiğini belirtmiş. 8 tane hikayeden oluşan kitap genel olarak siyasi çatışmalar, gurbetçilik, sınıf ayrımları, işçi problemleri ve hayatından memnun olmayan insanların yaşayışlarını ele alıyor. Tema olarak; arafta kalmış veya bırakılmış insanların yaşadıkları hikayeler diyebiliriz. Genel olarak Avrupa ülkelerine giden Türklerin kültürel çatışmalar açısında yaşadıkları sıkıntılar üzerinde durulmuştur. Öyle ürkek durma," dedi. "Korktuğunu belli edersen üstüne gelirler." Sanki aramızda bir duvar var, sözlerim ona ulaşmıyor.. Düşmanlık dolu bir dünyaydı bu. Niye bu kadar anlayışsızdı insanlar birbirlerine karşı? Niye sırtlan gibi dişlerini gösteriyorlardı.
Arafat’ta Bir Çocuk
Arafat’ta Bir ÇocukZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 20217,9bin okunma
Ben yirmili yaşlarda pek Türkçe müzik dinlemezdim. Ne zaman ki okumaya Amerika'ya gittim, ikinci ay kendimi Türkçe müziğe vurdum; hislene hislene, güfteleri söyleye söyleye dinlemek hem de! "Ya atlar gideriz kral gibi yaşarız oralarda," diyen de var. Vallaha mı? O, o kadar kolay değil kardeşim. Hiç gidip yaşamayan güzel güzel sallıyor ama kökünden kopmak, gurbetçilik çok kolay değil. Esas ben atlar giderim ve kral gibi yaşarım pek çok sebepten; yabancı dil, maddi imkân, şu bu... Ama yapmam. Bir de niye yapayım ki ya? Niye elâlemin ülkesinde oturayım garip gibi. Burası benim! Kim beni evimden atacak, kim kimin huzurunu kaçıracak, ne cesaretle? Olmaz o. Biz bir arada ve huzurlu, güzel hayatlar yaşamak isteyen bir milletiz. Ezici çoğunluk böyle. Avrupa Yakası'nın ilk bölümünde Gazanfer Özcan'ın karakteri der ki, "Su akar, yolunu bulur."
Sayfa 6 - Gamze İyem / KAYBETTİĞİMİZ KAHKAHAMIZIN KURTARICISI: GÜLSE BİRSELKitabı okudu
Reklam
Gurbetçilik Zor
Bu şarkı artık bir bismillah'dır Bayram için. Önce onu çalacak. Ardından ne gelirse gelsin. Bir Atakan Çelik gelsin mi? Bir Rıza Konyalı gelsin mi? Gelsin. Bedia Akartürk 'e ne buyrulur? Pekâla. Zeki Müren? Elbette. Hele banttaki "Gökyüzünde Yanlız Gezen Yıldızlara" a başladı mı, an Sivrihisar' daki benzin pompasının önünü, ağla. An polatlı'yı ağla. An başkentte sahapsız sapansız dolanıp durduklarını, ağla. An Zernek düzlüğünü, an Dicle kıyısını, an Almanya' nın hele o ilk yılını ve bütün akşamlarını, ağla.
136 syf.
7/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
Arafat’ta Bir Çocuk 12 Mart Muhtırası’nın etkisi altında yazılan, birbirinden bağımsız sekiz hikayeden oluşuyor. Zülfü Livaneli 'öykü' denmesinden hoşlanmadığı için ben de hikaye diye bahsedeceğim. Hikayelerin ana konusunu sürgün, sınırlar, gurbetçilik, siyasi mültecilik oluşturuyor. Genellikle siyasi mülteci olarak Avrupa'ya giden Türklerin yaşadığı sıkıntılar anlatılmış. Karakterler yalnız, hayal kırıklığına uğramış, dışlanmış. Yani okurken sizi keyiflendirmeyecek hikayeler. Kitabın ismi önce “Araf’ta Bir Çocuk” olarak düşünülmüştür, araf kelime anlamı olarak cennet ile cehennem arasında bulunan yer olarak tanımlanır. Kitaptaki karakterlerin hikayeleri tam olarak da böyledir zaten. Fakat Zülfü Livaneli ile Yaşar Kemal‘in bir konuşmaları sırasında Yaşar Kemal, “Arafat’ta Bir Çocuk”u önerir, üzerine şu açıklamayı ekler: ”Halk ‘Kaldım arafatta’ der. Yanlış bile olsa güzeli budur.” Bu konuşmanın ardından kitap bugünkü ismini alır.
Arafat’ta Bir Çocuk
Arafat’ta Bir ÇocukZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 20217,9bin okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
Merhabalar Yoğun bir haftanın ardından yeniden buralara döndüm. Ilk olarak da bu kitaptan bahsetmek istedim. Cevdet bey daha gençliğinden Almanya iş için gitmiş dişinden tırnağından artırmaya çalışmış. Bu çalışma durumu onu cimri birisi yapmıştır. Lakin kirasını ödeyemeyen Feraye hanımın kapısına kira istemek için dayandığı zaman Feraye ona hayat dersi vermiş ve o günden sonra Cevdet beyin hayati değişmiştir. Cevdet beye çok kızdım kınadım eşine karşı tutumu yüzünden ama çocuklarına karşı babalığını takdir ettim. Dünyada herşey para değil insan yemesini de giymesini de gezmesini de zamanında bilmeli. Sonradan ne kadar kendini toparlamaya çalışsan da o keyfi alamazsın. Kitapta babalık, gurbetçilik, cimrilik çok güzel işlenmiş. Kitapla huzurla kalın... . @yilmazaliofficial @dus.kurgulari
Serpil Meriç
Serpil Meriç
çiğdem Gür
çiğdem Gür
#kitapkahvemleokuyoruz #yılmazali #almancı #düşkurguları #ilkaneninkitapları #kitap #keşfet #liketime
Almancı
AlmancıYılmaz Ali · Düş Kurguları Yayınları · 202219 okunma
368 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Zamir, Arapçada vicdan ve gerçek niyet anlamlarına gelmektedir. Rus dilinde ise barış anlamına gelir. Zamir'in annesi Zerre bir çocuk gelin ve evcilik oynaması gereken yaşlarda kendinden oldukça büyük biriyle kuma olarak zorla evlendiriliyor. Annesi 15 yaşında Türkiye'nin en yoksul sınır köyü olan Palaz'da Zamir'i dünyaya getiriyor. Doğumdan sonra da önce kocasını sonra imam ve muhtarı en son olarak da kendisini öldürüyor. Zamir' de şartları daha iyi olduğu bilinen sınırdaki mülteci kampına gizlice bırakılıyor ve hikayesi başlıyor. Türkiye Suriye sınırında kurulu El-Aman mülteci kampında bir patlama olur ve o patlama da altı günlük bir bebek ağır yaralanır. Yüzü tamamen parçalanıp, kalbi üç kez durur; işte o hayata tutunan bebeğin hikayesini okuyorsunuz. Her ne kadar kurgu olsa da Zamir' in o kampa geliş hikayesi, ailesi ve zaman ile bugüne kadar ki yaşayışı arasında hayata dair izler bulunması nedeniyle bazen acaba diyorsunuz.... Olayların akışı, kurgu, karakterler gerçekten çok güzeldi. Günümüz sorunları, ırkçılık, göçmenlik, gurbetçilik, vakıflar, politika, kadın ölümleri, yardım kuruluşları gibi bir sürü konuya da değiniliyor.Kurgusunu çok beğendim. Severek okuduğum bir eser oldu. Yazardan daha önce kitap okuyup sevdiyseniz bu eserini de okumanızı tavsiye ederim. Kitapla, sevgiyle kalın.
Zamir
ZamirHakan Günday · Doğan Kitap · 20214,575 okunma
Reklam
Çökelekten kale yaptıkları söylenir Kemahlıların. Öylesine kavruk, nasipsiz. Bir tekne Tandır ekmeği yapar asarlar, sonra soğan, bildiğin yeşil soğan, gelsin çökelek-ayran. Bulgur aşı öğle-akşam. Dağlar çıplak, dereler susuz. Bir tarafından tutamamışlar dünyanın. Kara tiren yetişince Kemah boğazına, gurbetçilik yolu açılıvermiş, yazın köyde, kışın gurbette.
Çökelekten kale yaptıkları söylenir Kemahlıların. Öylesine kavruk, nasipsiz. Bir tekne tandır ekmeği yaparlar asarlar, sonra soğan, bildiğin yeşil soğan, gelsin çökelek-ayran. Bulgur aşı öğle-akşam. Dağlar çıplak, dereler susuz. Bir tarafından tutamamışlar dünyanın. Kara tiren yetişince Kemah boğazına, gurbetçilik yolu açılıvermiş, yazın köyde, kışın gurbette.
Ekmek davası ...
-- ..... bizimki bildiğin gurbetçilik! Toprağın yohsa, ohuman yazman yohsa, bir lokma ekmeğin ardından gidilecek...leylek temsili...
Sayfa 114Kitabı okudu
148 syf.
10/10 puan verdi
Aylin Balboa’nın öykü yazarı olduğunu, ikinci kitabı “Ateş Sönene Kadar” çıktığında fark ettim. Hem de kendisini yıllardır Twitter’da ismiyle cismiyle takip ediyor, üstelik de tweetlerini çok seviyor olduğum halde. Yaptığım şey ayıptır. Bu kadının kitaplarını bilmemek, okumamak bir yerlerde bir tür hukukun ihlalidir. Ve evet, bazı kadınlara çok
Belki Bir Gün Uçarız
Belki Bir Gün UçarızAylin Balboa · İletişim Yayınevi · 20211,909 okunma
Reklam
Gurbetçilik
Büyüdüğüm zaman senin için sadece bir hatıradan ibaret kalacağım. Şunu iyi belle: Yabancı demek, memleketini sırtında taşıyan adam demektir. Bu hal yurtsevenlerin hoşuna gitmez. Onun için yabancı, her yerde gereksiz adamdır. Ama daha beteri de var. Gurbette adam, bazen kendisini sevmiş olanların da hoşuna gitmemeye başlar, işin asıl acı tarafı da burasıdır...
dépaysement:
Alışılmış ortamdan uzaklaşmak, gurbetçilik, yabancılık hissetmeye denir. 🌼
Almanya'dan kovulan fanatik Erdoğan'cı ailenin tokatçılık zanaatındaki istidadı hayal sınırlarını zorluyor. İnsan iyiliği de kötülüğü de içinde bulunduğu şartlar ile beraber ufku kadar yapabiliyor. Bu aile çoğu yolsuz siyasiden daha zeki olduğu halde gurbetçilik şartlarının elverdiği tokatçılık imkanlarını ufukları oranında, Almanya'daki kiliseleri ve sosyal yardım mekanizmalarını söğüşleyerek icra edebilmiş. Bir konuda ne kadar büyük işin yapılabileceğiyle ilgili dış şartlar da önemli, vizyon da önemli bu yüzden. Eylemin Büyüklüğü = ± G.U.Ş G: Gayret katsayısı U: Ufuk, vizyon katsayısı Ş: Şartlar, dengeler, konjonktür etkisi ±: Kişinin niyetinin yönüne göre değişen, eylemin ahlakilik durumu (İyilik-kötülük, ahlakilik-ahlaksızlık, yarar-zarar, helal-haram, vb)
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.