Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
336 syf.
9/10 puan verdi
Anne kız Cast'lerin yazmaya başladığı gece evi serisi ne yazık ki sonlara doğru kar gayesine heba edilen muhteşem bir seri. Vampir ekolüne güzel bir tarzla taze bir tat getiren gece evi serisinde baş kahramanı Zoey'nin problemli aile yaşantısının ardından dahil olduğu vampir yaşamı ve bu yaşam içindeki arkadaşlık, aşk ve savaş dolu mücadelesi
İşaret
İşaretP. C. Cast · Pegasus Yayınları · 20094,592 okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
.Okurken anlamıyorsunuz ama bittiğinde sizde bir şeyler değişmiş oluyor.Sabır ,sadakat, güven ,aşk görebilene çok şey sunmuş.Sinan Yağmur zaten o kadar güzel anlatıyor ki her kelime içinize işliyor.
Aşkın Meali 2 - Hz. İbrahim Ve Hacer
Aşkın Meali 2 - Hz. İbrahim Ve HacerSinan Yağmur · Kapı Yayınları · 20161,550 okunma
Reklam
600 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bitti... Bu kitabın beğeneni var beğenmeyeni var. Çok satanlarda olmasıysa kitabı göğe çıkaranlar veya yerin dibine sokanlar arasında sürüklenmesine neden oluyor. Ben beğenen kesimdenim. Güzel bir kurgusu var ve içeriği de dolu dolu. Hani bir şeyler almak isterseniz boş çıkmayacağınız türden. Kesintili bir alıntı yapmak istiyorum Bilge karakterinden. Deniz'in seveni çok ama benim için Bilge bir başkaydı. "Hepimizin içinde bir hayvan var, korktuğu zaman bizi yönlendiren, sinirlendiğinde rasyonel düşüncenin önüne geçebilen, kontrol edilmezse çok tehlikeli olabilen ama özünde bize güç veren ve bilinçaltımıza sahip bir hayvan bu. Bunun kocaman bir fil olduğunu düşünelim. Güçlü, dev, asla unutmayan, hatta kinci... Bu filin tek amacıysa hayatta kalmak. Hayatta kalma dürtümüz bu filden geliyor. Peki hayatımızın geri kalan yıllarında öğrendiklerimiz, edindiğimiz deneyimler nerde toplanıyor? Bilincimizde... Bilincimizin bu dev fili yöneten bir insan olduğunu düşünelim. Fil gücünde bilinçaltımız ve insan zekâsında bilincimiz... Biz buyuz. Peki sizce bir insan güç kullanarak üzerinde oturduğu bu fili yönetebilir mi?"
Fi
FiAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201419,2bin okunma
164 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Kürk Mantolu Madonna” Hakkında Bazı Mülahazalar Okuduğum kitaplarda beni en çok cezbeden şey anlatıdan ziyade yazarın iç dünyasına duyduğum tecessüstür. Bu bağlamda biraz Sabahattin Ali'nin hayatına da değineceğim bilahare. Bir kapı daha aralanıyordu belleğimden içeri. Meçhul bir kuvvet çağırıyordu beni Raif Efendi'nin gizemli dünyasına. Kitabı
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,9bin okunma
189 syf.
9/10 puan verdi
Bu kitap, bu kitap, çok özel bir kitap... Yani imkansızlığın, sefaletten doğan ışığın kitabı... Benim için gayet özel bir kitap. Yani artık kitap okurken umutsuzluğa düşen kahramanlara bile kızıyorum. direk bu kitap geliyor aklıma. Diyorum ki kahramanlara bu kitabı oku. Sonra haline bak. Gerçekten zorluklardan nasıl güzel şeyler çıkıyor,kömür sıkışa sıkışa nasıl elmas oluyor aynen öyle bir kitap.
Sol Ayağım
Sol AyağımChristy Brown · Nemesis Kitap · 201778,4bin okunma
528 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı bitirdim.Uzun zaman sonra 4. Kitabı okuyarak bu serinin ne kadar güzel olduğunu hatırladım.Bir solukta okunabilecek çok sürükleyici merak uyandırıcı bir kitap.herkese öneririm.- yalnız kitabın sonuyla ilgili aklıma takılan birkaç nokta oldu.Kitabı okumayanlar yazımın devamını okumasın lütfen.Peter ın cinayeti cenazede ayarlaması zaten akıllıca jonah ın sabit durmamasından dolayı ama biliyorsunuz jonahı vuracakken carl tökezliyor bu yüzden yanlış insan ölüyor. Peter neden bu kadar riske atıyor ki beden carl ın kalkmasını bekliyor ayağa herkes otururken vurabilirdi ya da carl tam olarak kürsüye çıktığı sırada öldürebilirdi.İkinci olarak Peter o kadar kişiyi neden öldürdü mick yanlış yerde yanlış zamanda bulundu ama kafasına çivi çaktığı adamı neden öldürdü daha önemlisi neden o şekilde öldürdü sanırım gözden kaçırdığım şeyler var okuyanlar cevap verirse sevinirim
Peter Pan Ölmeli
Peter Pan ÖlmeliJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 20148bin okunma
Reklam
304 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kayboluş kitabında GRİMWOOD'u FAWER'dan etkilenmiş diye yazdım. Daha sonra hayatlarına bakınca ögrendim ki GRİMWOOD kitap yazarken FAWER daha çocukmuş:) öncelikle bundan özür dileyerek başlayalım. Kitabın ele aldığı konu elise adlı 25 yaşındaki bir ablamızın yaşlanmaması ki bunun sonucu da elbette ölmemesi olacaktır... Yüzünde tek bir kırışıklık, saçında tek bir beyazlık için herşeyin verebilecek olan Elise'nin doğumundan itibaren yaşadıkları ile beraber bir diğer bölümde son yaşadıklarını anlatılıyor... Olay örgüsü ve gelişen olaylar çok güzel olmuş. Ayrıca ken GRİMWOOD'a has olan son 20-30 sayfa (diğer 2 kitabını da okumuş biri olarak GRİMWOOD'dan hiç bir zaman tahmin ettiğim şekilde final görmedim ki bence yazar bile finalde ne beklediğini bilmiyordur çünkü hiç beklenmedik şeyler oluyor) zaten müthiş olmuş... 10 puan vermememin sebebini de bilmiyorum. Grimwood'un yanlış hatirlamiyorsam 3 kitabına da 8-9 verdim. Ama 10 değil. Nedeni ise anlamadığım bir şey sanki hikâyede, olayda, kurguda, ya da üslubunda bir terslik varmış gibi geliyor ama bir turlu ne olduğunu bulamiyorum... Kitabı okuma kısmına gelince eğer yazarı merak edip ilk bu kitabını gördüyseniz yazarın sil baştan kitabını okuyun bence ilk olarak. ha zaten okumussaniz ister istemez diğer iki kitabını merak ediyorsunuzdur. Merak ettiğiniz icin de mutlaka okursunuz. Kısa keseyim ben: bilim-kurgu konusunda en iyilerinden biri kabul ettiğim yazarın bu sürükleyici kitabını öneririm. Hatta FAWER sevenler mutlaka okumalı diyorum. Tabii FAWER muthisligi beklemeden okusunlar...
Zaman Çarkı
Zaman ÇarkıKen Grimwood · Koridor Yayıncılık · 20121,515 okunma
480 syf.
5/10 puan verdi
Birbirinden farklı dertlerle boğuşan, birbirinden farklı dört kadının, bir tuhafiyecide buluşmasının öyküsü. Dükkanın sahibi olan Lydia Hoffman’ın kanserle mücadelesini ilk sayfalarda öğreniyoruz. Çok zengin Jacqueline Donovan, çocuk özlemiyle yanıp tutuşan Carol Girard ile kimsesiz ve yoksunluk içinde büyümüş Alix Townsend’in öyküleri anlatılıyor. Her biri değişik amaçlar için Lydia’nın örgü kursuna yazılıyor. Bu onlar için bir nevi terapi oluyor. Oldukça basit bir öykü aslında. Her insanın bir dönem mutlaka okuduğu tipik Amerikan öyküleri. Hani genelde kapak arkasında “İçinizi ısıtacak” türünden eleştiriler yazan kitaplardan biri. Gerçekten de yıkıcı eleştiri tarafını bir kenara bırakıp da, kendini kaptırınca insan kimi yerde gözleri doluyor, kimi yerde sırıtıyor. Uçlardaki insanların arkadaş olabileceği olgusu, hastalıklarla mücadele, aile içi geçimsizliklerin çözüm bulması falan güzel şeyler tabii. Beyniniz daha fazla karmaşa istemiyorsa, sade, duru, akıp giden üslubuyla ve tabii bölüm bölüm anlatılan hikayelerle kolaycacık okunabilecek bir kitap tavsiyesidir.
Küçük Mucizeler Dükkanı
Küçük Mucizeler DükkanıDebbie Macomber · Martı Yayınları · 201814,3bin okunma
424 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Eğer bir kız seni uzun, çok uzun bir süre severse gerçek olursun. Ama sadece oyuncak olarak görmez ve gerçekten severse," diye devam etti. "Canın yanar mı peki?" diye sormuş bu kez oğlan. "Bazen. Ama Gerçek olmuşsan, acı çekmekten de korkmazsın." Çok önerilen bir kitaptı "Eksik Parça"... Sürekli karşıma
Eksik Parça
Eksik ParçaMichelle Hodkin · Pegasus Yayınları · 20161,443 okunma
356 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuduğum en romantik kitaplar listesindedir :) Kitap,birbirinin tıpkısı ikiz kızkardeşlerin düğün günü yer değiştirmeleriyle başlar. Evet,Reaburn dükü ile evlenmekten son dakika vazgeçen Jeannnette'in yerine kız kardeşi Violet geçer.Kardeşler o kadar benziyorlar ki kimse aradaki farkı anlamıyor,damat bile :) Violet'in böyle bir çılgınlığı kabul etmesinin tek sebebi yıllardır Adrian'a aşık olması ve işte kader tam da düğün günü,Adrian arık onun olur :) Adrian ,aslında Jeannette'a karşı bir şeyler hissetmiyor ama konumu itibariyle şen şakrak,girişken güler yüzlü bir eşin kendine uygun olduğunu düşünüyor.Violet de güzel ama daha sessiz sakin kitaplarda yaşıyor,haliyle Adrian'ın pek dikkatini çekmiyor. Neyse efendim,evlendikten sonra Violet kardeşini taklit etmeye çalışıyor ama bir süre sonra kendi özüne dönmeye başlıyor.Adrian eşindeki bu sakinlikten aslında çok memnun çünkü kendini huzurlu hissediyor.ve giderek eşine aşık oluyor. Bir süre sonra gerçek açığa çıkıyor...peki geri dönüşü imkansıza yakın bu durumu atlatabilecekler mi,yani çok seviyorlar birbirlerini ama ortada çok büyük bir aldatma var... Okuyalı bir süre oldu ama hala aklıma geldikçe gülümsediğim diyaloglar var :) Romantik kitap severlerin keyifle okuyabileceği bir kitap :)
Kollarımdaki Yabancı
Kollarımdaki YabancıTracy Anne Warren · Koridor Yayıncılık · 2011227 okunma
Reklam
352 syf.
5/10 puan verdi
Toplu kitap alışverişi yaparken kitabı biraz araştırmıştım. Herkes kitap çok güzel, hoş vb. şeyler diyordu ama ben kitabı pek sevemedim. Sonradan da aldığıma pişman oldum zaten. Çok sıkıcıydı. Tek iyi tarafı bilmediğim ünlülerle ilgili bilgiler öğrenmem. Baş karakteri sevmedim, baş karakterin arkadaşlarını sevmedim ki bazen yan karakterler baş karakterden bile önemli oluyor. Olay çokta şaşırtıcı değildi ve bence baş karakterin suçu. (evet baş karakterden gerçekten nefret ettim.)
Postacı Kapıyı Çalmayacak
Postacı Kapıyı ÇalmayacakAva Dellaira · Martı Yayınları · 20142,494 okunma
176 syf.
6/10 puan verdi
Kitabın ismiyle başlamak istiyorum yorumuma. Kitabın orijinal ismi The Bertram's Hotel. Yani kitaptaki otelin ismi. Türkçeye Cinayetler Oteli diye çevirmeleri çok iyi olmamış. Çünkü kitap cinayet üzerine kurulmamış. Şu ana kadar okuduğum Agatha Christie kitaplarından bu yönüyle farklı. Kitabın üçte ikisi geride kaldığı vakit bir cinayet işleniyor. Kitabın isminden yola çıkan okuyucular nerede kaldı bu cinayet diye sabırsızlıkla bekleyebilirler. Yazar güzel bir biçimde olayları Bertram Oteli etrafında anlatmış. Bu otel dışarıdan çok masum gibi gösteriliyor ama otelde ters giden bir şeyler oluyor. Dikkatli bir okuyucu bunu rahatlıkla anlayabilir. Tabi ben biraz okurken sıkıldım çok da dikkat etmedim bu yüzden bu ayrıntılara. Agatha Christie'nin diğer kitaplarından ayıran başka bir unsur ise kitabı bir yerde kesip şu ana kadar ki delillerle katili bulabileceğimizi söylemesi. Daha önceki okuduğum kitaplarında böyle bir şey hatırlamıyorum. Yazarın bu kitabı okuduğum diğer kitaplarından daha kötüydü. Heleki On Küçük Zenci kitabının yanında bu kitaba çok kötü demek heralde en büyük hakkım.. Eeee kadının 126 tane kitabı var. Ara sıra böyle ortada kalmış kitapları da çıkabiliyor. Galiba yazar bu kitabı yaşlılığında yazmış. Bu da belki bir etken kitabın çok da süper olmamasında. Belki de artık Agatha Christie'nin kitaplarına doyduğum için böyle diyorum. Bu yüzden bu kitapla birlikte artık Agatha Christie'ye final yapıyorum. Tabi böyle diyorum şimdi ama gene 2 yıl sonra aklıma gelecek bu yazar ve gene kütüphanenin arama motoruna hevesle tuşlayacağım yazarın ismini.
Cinayetler Oteli
Cinayetler OteliAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20052,545 okunma
440 syf.
7/10 puan verdi
Kitabı okurken zevk aldınız mı derseniz? Evet zevk aldım. Okurken eğlendim ve kitaba her ara verdiğimde de kitabı tekrar açıp okumak istedim ama kitapta bazı şeyler eksikti. Bir türlü kitaba adam akıllı ısınamadım. Beni benden almadığı için de kitaba puanım 7 oldu. Kitapta bazı kurgu hataları var. Mesela asansör sahnesini hatırlayalım. Libby iki
İyi ki Geldin
İyi ki GeldinDebbie Macomber · Epsilon Yayınları · 2017631 okunma
320 syf.
1/10 puan verdi
"Sonunda bitirdim." Kitabın ardından düşündüğüm ilk şeydi. O yüzden çok pozitif bir yorum olmayacağını başta söylemeliyim. Uzun da tutmayacağım. Bahsettiğim takıntı sebebiyle aldığım kitaplardan biriydi. Ben ergenliğin önemli olduğunu düşünüyorum. İstesek de istemesek de birçok seçim yapmak zorundayız ve belki ileride değiştirilebilir seçimlerimiz ama bir şekilde bizim için kalıcı etkileri oluyor. Bu yüzden gençlik romanlarında konu, aşk ya da başka bir şeyden çok bunu arıyorum ben. Bir amaç olması gerekiyor. Her Şeyin Başlangıcı da böyleydi. Kitapta bir şeyler başladı ve ben bunu sevmiştim ama kitap bir türlü gelişme olayına geçemedi bana sorarsanız. Son 50 sayfaya kadar o kadar tekdüze ve anlamsız eylemlerle doluydu ki bir yerden sonra sonunu güzel bağlasa da kurtaramayacağını düşündüm yazarın. Nitekim öyle de oldu. Son mesaj güzeldi. Son 3 sayfayı da sevdim ama geri kalanlar benim ilgi alanımdan uzak. Güzel alıntılar, basit bir lise hayatı ve aşk. Beklentiniz bu tarz bir şeyse okuyabilirsiniz.
Her Şeyin Başlangıcı
Her Şeyin BaşlangıcıRobyn Schneider · Pegasus Yayınları · 201594 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.