Yaşar Kemal dehanın destana dönüşmüş hali.Bu serinin ilk kitabı olan Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana'yı okurken o adada yaşamış gibi hissediyor insan şimdi, bu ikinci kitabıyla bir ada destanına tekrar daldırıyor insanı, savaşlardan, kırımlardan, sürgünlerden arta kalan insanların, Yunanistan'a gönderilen Rumların boşalttığı bir adada yeni bir yaşam kurma çabalarını konu alır. Umut baş kahramanıdır. beklemenin ve sabrın romanıdır. Savaştan dönmeyen yakınlarını bekleyen kadınların, yurduna dönmeyi bekleyen sürgünlerin, denizi bekleyen balıkçıların, aşkı bekleyen yüreklerin sonsuz bir sabırla hayata duydukları inanç, adamın doğasına, insanlarına duyulan sevgiyle aydınlanır.
Ülkenin doğusundan batısından gelen insanlarla mübadele mağdurlarının karşılıklı yaralarını sarmasının müthiş anlatımı, özellikle Fekiya Teyran'ın anlatıldığı bölüm tam bir destandır.
Yaşar Kemal bu seride ada ve çevresinde yaşayan insanların hikayesi içinde mübadele dönemini, Sarıkamış'ta, Çanakkale'de ve genel olarak Kurtuluş Savaşı'nda yaşananları yine etkileyici bir dille anlatıyor. Savaşın insanları nasıl etkilediğini, savaştan sonra insanların normal hayata dönme çabalarını okuyucuya sanki canlı canlı izliyormuşcasına aktarıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında, özellikle kırsal kesimdeki yönetim aksaklıklarını da çok güzel ortaya koyuyor,
sürükleyici ve tarihteki olaylara örneğin azınlıklara karşı nasıl bir uygulama yapıldığını sezdiren bir eser.