Merhabalar.
Bu eser iki bölümden oluşuyor. Bu bölümlerden ilki 'Şölen', ikincisi ise 'Dostluk' şeklinde isimlendirilmiştir.
Şölen
Buradaki konuşmanın ana teması 'Sevgi Nedir?' sorusunu açıklamaya yöneliktir. Konuşma ise o zamanlar için ünlü tragedya yazarı Agathon'un evinde gerçekleşmiştir. Zaferini kutlama
Göç olgusunda sizi böylesine etkileyen, dört ciltlik roman yazdıran nedir?-Doğanın ve insanın macerası sonsuzdur.Göç bir devlet siyaseti, tasarrufu. Ama göçün sonundaki, gidenler ve gelenler arasındaki insancıl bağ sizin romanınızda çok belirgin. Devletlerin siyaseti ne olursa olsun, siz halkların dostluğuna inanıyorsunuz.-Ne güzel söylediniz.
Güzellik nedir bilir misin? İçinde nar çiçeği gibi büyüyen sevgi tomurcuklarını hissettiğin bir kalptir güzellik. Güzellik iki çift güzel göz değildir. Sımsıcak bir gülümsemedir. Seni bulutlara taşıyan acımasız bir fırtınadır güzellik.. BJACK
HÜZÜN KOKULU AŞK
Hayatım boyunca çeşitli korkular yaşadım içimde. Hem de en acımasız olanlarını… Yine de kimseye söylemedim. Hiç kimseyle paylaşmadım, yaşadıklarımı. Daha çocukken o küçücük yüreğime korkunun her türlüsü yerleşti. O zamandan beri bu duyguyla iç içe yaşadım.
Bu yüzden de korkuyu içinde saklayan kişileri ben gözlerinden tanırım.
Onu
Hayata kurulan tuzaklar, düşman yürekli dostlar, sahte yüzlü insan avcıları, namus ve güzellikten bahseden insan tüccarları gözler önüne serilsin de, arkadan gelenler aynı alevin içinde tutuşup yanmasınlar...
Liveneli… Dilini, düşünce yapısını pek sevdiğim bir yazar. Hatta en çok sevdiğim bile denebilir. Yeni elimden bırakıp kitabı tüm yeni duygularımla yazıyorum bu incelememide. O kadar yoğun duygulardayım ki hiç sevmesemde spoiler verebilirim. O yüzden şimdiden uyarımı yapıyorum. Kitabı bitirdikten sonra incelememi okumanızı tavsiye ederim.
Livaneli
BEYAZ LÂLE
Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve