Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
...Kitle için yazdıklarını zanneden muharrirlerimiz ise en gülünç olanlarıdır. Kitle ile beraber ıstırap çekmeyen, halkın sevinci ile yüzü gülüp onun isyanı ile şaha kalkmayan, nabzı kitlenin nabzıyla aynı tempoda atmayan adamın kitleye "sen" diye hitabetmesi hatta gülünçten de ileri bir şeydir. Hâlâ köylüyü Amerikalı bir seyyah gözüyle seyredip onda ya mistik, karanlık bir ruh veya iptidai bir hayvan gören büyük romancılarımız var. Halktan bahsediyorum diyen yabancı ve ucuz esprili hikâyelerle halkı maskaraya çeviren meşhur muharrirlerimiz var. Cinsi ihtibaslardan histeriye uğramış yarım tahsilli genç kızlar için yazdığı sulu romanının ciltlerine dayanarak kendisine "en çok okunan halk muharriri" sıfatını takan şımarık şarlatanlar var. Edebiyatımızla okurlar kitlesi arasındaki boşluğu bunlar mı dol duracak?
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Reklam
Kitle için yazdıklarını zanneden muharrirlerimiz ise en gülünç olanlarıdır. Kitle ile beraber ıstırap çekmeyen, halkın sevinci ile yüzü gülüp onun isyanı ile şaha kalkmayan, nabzı kitlenin nabzıyla aynı tempoda atmayan adamın kitleye "sen" diye hitabetmesi hatta gülünçten de ileri bir şeydir.
Sayfa 36 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"kitle için yazdıklarını zanneden muharrirlerimiz ise en gülünç olanlarıdır. kitle ile beraber ıstırap çekmeyen, halkın sevinci ile yüzü gülüp onun isyanı ile şaha kalkmayan, nabzı kitlenin nabzıyla aynı tempoda atmayan adamın kitleye 'sen' diye hitabetmesi hatta gülünçten de ileri bir şeydir. hala köylüyü Amerikalı bir seyyah gözüyle seyredip onda ya mistik, karanlık bir ruh veya iptidai bir hayvan gören büyük romancılarımız var. halktan bahsediyorum diyen yabancı ve ucuz esprili hikayelerle halkı maskaraya çeviren meşhur muharrirlerimiz var. cinsi ihtibaslardan* histeriye uğramış yarım tahsilli genç kızlar için yazdığı sulu romanın ciltlerine dayanarak kendisine 'en çok okunan halk muharriri' sıfatını takan şımarık şarlatanlar var. edebiyatımızla okurlar kitlesi arasındaki boşluğu bunlar mı dolduracak?"
Sayfa 36 - Muzaffer Reşit'in Sabahattin Ali ile yaptığı konuşmadan (Varlık-15 Mart 1936)
Evlilik öncesi toplumsal bilinçlenme için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurumu, Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Belediyeler uzun soluklu bir çalışma için bir araya gelmeli ve kendi uzman kadrolarıyla yaptıkları araştırma ve gözlemler sonunda okullarda, üniversitelerde uygun dersler ve belediyeler aracılığıyla halka açık kurslar başlatmalıdırlar. Böyle bir çalışma için yapılacak araştırmalarda halkın nabzı tutulmalı, boşanma istatistikleri incelenerek sorunların temelindeki parametreler belirlenmelidir. Toplumun gelenek- leri, görenekleri ve temel değerleri gözetilerek geliştirilen böyle bilimsel bir projenin halkın büyük desteğini alacağını umuyorum.
Sayfa 177 - Kronik Yayınları
Kitle için yazdıklarını zanneden muharrirlerimiz ise en gülünç olanlarıdır. Kitle ile beraber ıstırap çekmeyen, halkın sevinci ile yüzü gülüp onun isyanı ile şaha kalkmayan, nabzı kitlenin nabzıyla aynı tempoda atmayan adamın kitleye "sen" diye hitabetmesi hatta gülünçten de ileri bir şeydir.
Sayfa 36 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Benim kanaatimce sanat insana insanı, hayatı ve bunlann manasını öğretmekle muvazzaftır. Ancak bu takdirde geniş bir kitlede daha insani olmak, daha iyi bir hayata varmak arzuları belirir." "Kitle ile beraber ıstırap çekmeyen, halkın sevinci ile yüzü gülüp onun isyanı ile şaha kalkmayan, nabzı kitlenin nabzı ile aynı tempoda atmayan adamın kitle­ ye 'sen' diye hitap etmesi gülünçten de ileri bir şeydir."
Sayfa 169 - Amaç Yayıncılık Üçüncü Basım 1987Kitabı okudu
Kitle için yazdıklarını zanneden muharrirlerimiz ise en gülünç olanlarıdır. Kitle ile beraber ıstırap çekmeyen, halkın sevinci ile yüzü gülüp onun isyanı ile şaha kalkmayan, nabzı kitlenin nabzıyla aynı tempoda atmayan adamın kitleye "sen" diye hitabetmesi hatta gülünçten de ileri bir şeydir. Hâlâ köylüyü Amerikalı bir seyyah gözüyle seyredip onda ya mistik, karanlık bir ruh veya iptidai bir hayvan gören büyük romancılarımız var. Halktan bahsediyorum diyen yabancı ve ucuz esprili hikâyelerle halkı maskaraya çeviren meşhur muharrirlerimiz var. Cinsi ihtibaslardan histeriye uğramış yarım tahsilli genç kızlar için yazdığı sulu romanının ciltlerine dayanarak kendisine "en çok okunan halk muharriri" sıfatını takan şımarık şarlatanlar var. Edebiyatımızla okurlar kitlesi arasındaki boşluğu bunlar mı dolduracak?
Önem verdiğim bir önerim var: Evlilik öncesi toplumsal bilinçlenme için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurumu, Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Belediyeler uzun soluklu bir çalışma için bir araya gelmeli ve kendi uz­ man kadrolarıyla yaptıkları araştırma ve gözlemler sonunda okullarda, üniversitelerde uygun dersler ve belediyeler ara­ cılığıyla halka açık kurslar başlatmalıdırlar. Böyle bir çalışma için yapılacak araştırmalarda halkın nabzı tutulmalı, boşan­ ma istatistikleri incelenerek sorunların temelindeki paramet­ reler belirlenmelidir. Toplumun gelenekleri, görenekleri ve te­ mel değerleri gözetilerek geliştirilen böyle bilimsel bir proje­ nin halkın büyük desteğini alacağını umuyorum.
Sayfa 196Kitabı okudu
Kitle için yazdıklarını zanneden muharrirlerimiz ise en gülünç olanlarıdır. Kitle ile beraber ıstırap çekmeyen, halkın sevinci ile yüzü gülüp onun isyanı ile şaha kalkmayan, nabzı kitlenin nabzıyla aynı tempoda atmayan adamın kitleye "sen" diye hitap etmesi hatta gülünçten de ileri bir şeydir. Hâlâ köylüyü Amerikalı bir seyyah gözüyle seyredip onda ya mistik, karanlık bir ruh veya iptidai bir hayvan gören büyük romancılarımız var.
Sayfa 36 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir halkın evrimini bir bütün olarak ele alırsak, nesillerden her biri, o halkın canlılığının bir anı, kendi tarihi potansiyelinin bir nabzı olarak karşımıza çıkar. Ve her bir nabzın kendine özgü bir fizyonomisi vardır, eşsizdır; tıpkı bir ezginin bestesindeki bir nota gibi nabızlar dizisinde değiştirilemez bir atıştır. Aynı şekilde, her bir nesli, belli bir şiddetle, belli bir yöne, belli bir anda belli bir yere atılan bir tür biyolojik mermi olarak değerlendirebiliriz. Bir şekilde, en kıymetli unsurları kadar en bayağı unsurları da işin içine girer.
"Kitle ile beraber ıstırap çekmeyen,halkın sevinci ile yüzü gülüp onun isyanı ile şaha kalkmayan, nabzı kitlenin nabzıyla aynı tempoda atmayan adamın kitleye 'sen' diye hitabetmesi hatta gülünçten de ileri bir şeydir."
Kitle ile beraber ıstırap çekmiyen, halkın sevinci ile yüzü gülüp onun isyanı ile şaha kalkmıyan, nabzı kitlenin nabzile ayni tempoda atmıyan adamın kitleye "sen" diye hitabetmesi hattâ gülünçten de ileri bir şeydir.
Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Şehirlerde, kasabalarda da Halk Partisi halktan kopmuştu. Ama, halkın nabzı, asıl köyde atardı. Ve yarın, Halk Partisine karşı bir babayiğit çıkarsa; Halk Partisi iktidarı, asıl köyde kaybedecekti. Nitekim öyle oldu ...
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.