Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
·
Puan vermedi
Rubai Türün Modern Tipik Bir Örneği
Oğuzcan’dan Dörtlüklerin Var Oluşları: Yüz Yıl Yanarım Yanmayı Öğrendimse Dörtlükler, şiir dilinin anlam ve biçim itibariyle birbirini tamamlayıp bütünlük sağlamasıdır. Dört satırlık şiir birimidir. Varlığında var olan bir duygu, his ve iletişim aracıdır. Türk şiir dünyasında da en çok kullanılan dörtlükler olmuştur. Divan ü Lügat-it-Türk’teki
Yüz Yıl Yanarım Yanmayı Öğrendimse
Yüz Yıl Yanarım Yanmayı ÖğrendimseÜmit Yaşar Oğuzcan · Özgür Yayıncılık · 2001224 okunma
Kızıl Goncalar ve Kızzıl Kurtlar Aynı tip senaryo, birbirinin kopyası hikayeler seyretmekten gına gelmiş midir bilmiyorum ama vakti çok, işi yok seyirci kitlesi için dizi dizi diziler, birbirini izler ve hayat böyle geçip gider.Hemen her dizide birbirinden kopuk aileler vardır. Hemen her dizide ya annesi, ya da babası bilinmeyen, evlatlık edilmiş
Reklam
'Seninle başlamadı' kitabının konusunu hatırlattı.
"Ailenin büyük bir kısmı duygularını göstermemeyi tercih etti. Burada tuhaf,hissiz bir insan grubundan bahsetmiyoruz. Sorun duygu eksikliği değil; acı yüklü, işlenmemiş,ham bir duygunun aşırı fazla olmasıydı. Rodriguez ailesi duygusal incinmenin üstesinden onu bastırarak geliyordu. Aile tarihi, nesiller boyunca onlara bu başa çıkma modelini sunmuştu. Alkol kaynaklı sirozdan kırk beş yaşında ölen Sue'nun babası Tom, acının bu şekilde bastırılmasının daha önceki bir kurbanı olmuştu."
Sayfa 80 - İletişimKitabı yarım bıraktı
Ham Yobaz ve Kaba Softa...
... bu hâl harama bakmamak için gözlerini çıkaran adamın nasipsiz ve Allah indinde değersiz vaziyetine benzer. Gözlerimiz olacak; ve bu gözler en iyi görecek, böyleyken harama bakmayacaktır. Kıymet bundadır. İşte şeriâta bağlılıklarını aklı ezmek ve ezdirmek diye anladıkları içindir ki, son dört asırdır nesiller küfrün sahte aklına mağlup oldular.
Sayfa 146 - 27 Ekim 1950 tarihli " AKIL VE ŞERİAT " konu başlıklı yazısından...Kitabı okudu
...zekası ve ruhunun özünü teşkil eden aklımızın gücü ve kalbimizin hassaslığının, bu değerli ve asil fakat henüz ham olan malzemenin işlenerek cilalanması için hepimiz elimizden geldiği kadar katkıda bulunalım. Kendimize ve halk kitlelerine çalışkanlık, azim ve disiplin, güçlü irade aşılayalım, bu özelliklere sahip nesiller yetiştirelim.
Burada tuhaf, hissiz bir insan grubundan bahsetmiyoruz. Sorun duygu eksikliği değil; acı yüklü, işlenmemiş, ham bir duygunun aşırı fazla olmasıydı. Rodriguez ailesi duygusal incinmenin üstesinden onu bastırarak geliyordu. Aile tarihi, nesiller boyunca onlara bu başa çıkma modelini sunmuştu.
Reklam
Edebi fikir sitesi
15 Maddede Cemil Meriç 1. “Kimim ben? Hayatını, Türk irfanına adayan, münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi” ifadesiyle sürekli kendini arayan Hüseyin Cemil Meriç’in babası tarafından Kur’an-ı Kerim’e düşülen doğum tarihi 12 Kanunievvel 1332 yani 12 Aralık 1916. Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde dünyaya gelmiştir. Babası Mahmut Niyazi Bey, annesi
ALPARSLAN TÜRKEŞ; Eğitimin vazgeçilmez karakteri milli olmasıdır, Sosyal bir müessese olarak eğitim, "milli verasetin geliştirilerek genç nesillere aktarılmasıdır. Türk'ü Türk yapan hiçbir değerimizi ihmal edemeyiz. Türk tarihinden süzülüp gelen ortak ve milli tecrübelerimizi genç nesillere aktaramayan bir eğitim, bize hizmet etmez. Her millet, eğitimi ile her şeyden önce, kendi milli ham maddesini işlemeye yönelir. Kendi dilini, inançlarını, destanlarını, estetiğini, musikisini, kısacası kendi ham maddesini islemeyen bir eğitim düşünebilirler mi? Kendi tarihi kitaplığını ve ecdat tecrübelerini ihmal eden bir eğitim "milli" olabilir mi? Milli verasete, ecdat tecrübelerine ve tarihi kitaplığına sırt çeviren bir eğitime ancak "sömürge eğitimi" denebilir. Sömürge eğitimi yapan okullardan da ancak "yabancılaşmış nesiller" yetişir. Medenileşme, yabancılaşmadan çağdaşlaşma demektir.
Sayfa 202Kitabı okudu
ALPARSLAN TÜRKEŞ; Eğitimin vazgeçilmez karakteri milli olmasıdır, Sosyal bir müessese olarak eğitim, "milli verasetin geliştirilerek genç nesillere aktarılmasıdır. Türk'ü Türk yapan hiçbir değerimizi ihmal edemeyiz. Türk tarihinden süzülüp gelen ortak ve milli tecrübelerimizi genç nesillere aktaramayan bir eğitim, bize hizmet etmez. Her millet, eğitimi ile her şeyden önce, kendi milli ham maddesini işlemeye yönelir. Kendi dilini, inançlarını, destanlarını, estetiğini, musikisini, kısacası kendi ham maddesini islemeyen bir eğitim düşünebilirler mi? Kendi tarihi kitaplığını ve ecdat tecrübelerini ihmal eden bir eğitim "milli" olabilir mi? Milli verasete, ecdat tecrübelerine ve tarihi kitaplığına sırt çeviren bir eğitime ancak "sömürge eğitimi" denebilir. Sömürge eğitimi yapan okullardan da ancak "yabancılaşmış nesiller" yetişir. Medenileşme, yabancılaşmadan çağdaşlaşma demektir.
136 syf.
·
Puan vermedi
Büyük Doğu Okumaları 8
Büyük Doğu Okumaları grubumuzda kitap tahlili niyetiyle yazıyorum: Eser, Üstâd Necip Fazıl'ın dört konferansını içeriyor. Dünya Bir İnkılap Bekliyor isimli konferansta Üstâd mutadı olduğu üzeri kavramları açıklayarak başlamış. Genelde aynı anlamda kullanılan devrim ve inkılâp kelimelerimi karşılaştırmış. Buna göre, devrim bir şeyi devirmek;
Dünya Bir İnkılap Bekliyor
Dünya Bir İnkılap BekliyorNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 19851,323 okunma
Reklam
123 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
ı. Giriş İnsan, biyolojik, fizyolojik, psikolojik v.b. özellikleri bünyesinde taşıyan ve bir sos- yal çevrede diğer insanlarla etkileşim içinde bulunan bir varlıktır. Biyolojik bir birim olarak insan, diğer canlılarda olduğu gibi yaşayabilmek için çevresine uyma zorunlulu- ğu içinde bulunmakta, hayatını devam ettirebilmek için bir yandan üzerinde
Toplumsal Evrim
Toplumsal EvrimGordon Childe · Alan Yayıncılık · 19949 okunma
' Kim ne söylerse söylesin, Kurtuluş Savaşı'nın kilit adamı Kazım Karabekir Paşa'dır.Bunu eserimizde yeri geldikçe gösterdik ve vurgu yaptık. Burada tekrarlamaya gerek görmüyorum. Fakat buna ek olarak Kurtuluş Savaşı gerçeğinin altını çizerken de es geçilmemesi gereken bir kaç hususu dillendirmemiz gerektiğine inanıyorum. Bunu da yine Kazım
Yunanlılar, Hegel'in anlatısıyla, “dinlerinin, kültürlerinin ve toplumsal uzlaşmalarının ham maddelerini Asya, Mısır ve Suriye'den aldılar; fakat bunları öylesine sildi, değiştirdi, geliştirdi ve dönüştürdüler ki, bugünki nesiller gibi onların da kabul ettikleri, beğendikleri ve sevdikleri şey esas olarak kendilerine ait olan felsefe haline geldi".
Ham Nesiller
Küçükken o kadar portakal suyu içmelerine, o kadar sebze ve meyve yemelerine rağmen, bu genç insanlar hiç de dayanıklı değiller. Nesilleri, benim savaş neslinden çok daha güzel, iyi eğitilmiş ve sağlıklı, yine de biz daha çok çalışabiliyor, daha çok dayanabiliyoruz. Kimbilir, belki her nesil bir miktar fakirlik, sıkıntı ve çile çekmeli.
Sayfa 161 - agora kitaplığı
168 syf.
9/10 puan verdi
Kitabı elime ilk aldığımda benim psikolojiye olan ilgimin beni bu kitaba sürüklediğini kitaba baktığımda anlamıştım zaten. İnsanın fabrika ayarları... Sınırları aşmak .. Bir insanın doğup büyümesini ve kendi kişiliğinin , karakterinin oluşmasındaki en büyük etkenin aslında ailesinin ve sosyal çevresinin onda yarattığı sosyal bır yansımaya
İFA: İnsanın Fabrika Ayarları 3. Kitap
İFA: İnsanın Fabrika Ayarları 3. KitapSinan Canan · Tuti Kitap · 20201,552 okunma
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.