Ya ifrat ya tefrit. Neşe ile keder, korku ile cesaret, varlık ile yokluk arasında gidip gelen, ayarı olmayan biriydim işte ben. Filozofun dediği gibi, artık var olmayan bir geçmiş ile henüz var olmamış bir gelecek arasında, hatırlama ve beklemeden ibaret bir şeyse zaman, işte o bendim. Ama hareket halindeki kendimi çözemiyor, bunun sırrına varmak için sükûnet bulamıyordum. Belki de aramam ya da beklemem gereken sükûnet değildi.