Hııh, diyordum kendi kendime, siz boşuna kazma sallamayın. Siz ne kadar kazma sallarsanız ben o kadar şişerim. Bir gözlemcinin yapabileceği en doğru iş de şişmektir. Yoo, siz bunu önleyebilirdiniz. Bu, zor bir şey değildi. Evet bay doktorlar siz gözlemlenecek şeyleri ortadan kaldırmakla benim sağlığımı yitirmemi önleyebilirdiniz. Böyle şey olmaz mı dediniz? Bakın hele.. Siz, demek mikropları değil, hastaları öldürmek düşüncesindesiniz. Nasıl, ben mi mikrobum, ben, ben, ben ha? Demek benmikrobun ta kendisiyim ha? Durdurun şu kazmaları bay doktorlar, sesinizi alamıyorum. Demek ben.. Demek ben.. Bağırın rica ederim. Bağırın, gürültüden kimse tedirgin olmaz. Herkesin zoru sessizlikten. Ba­ğırın, sesinizi işiteyim. Peki ama, bir insan hem mikrop, hem de hasta olabilir mi? Demek sizi de şaşırtan bu.
“Apartmanın girişindeki lambayı sen mi kırdın Bülent?” “Hangisini?” “Otomatik yanan, sensörlü lamba.” “Hayır.” “Komşu görmüş, yalan söyleme. Süpürge sapıyla kırmışsın dün gece.” Önüme baktım. “Neden kırdın?” Cevap yok. “Hasta mısın evladım? Söyle bana, neyin var, neden kırdın lambayı, yapma böyle…” “Kırdımsa kırdım, ne olacak! Çok mu değerliymiş?” “Lamba senden değerli mi evladım, lambanın amına koyayım, lamba kim? Yöneticiye de dedim. Lambanızı sikeyim, kaç paraysa veririz. Sen değerlisin benim için.” “Beni görünce yanmıyordu baba.” “Nasıl ya?” “Görmezden geliyordu, yanmıyordu. Kaç sefer yok saydı beni.” “E beni görünce de yanmıyordu bazen, böyle el sallayacaksın havaya doğru, o zaman yanıyor.” “Hadi ya! Sahiden mi?” “Evet. Ucuzundan takmışlar. Bizimle bir alakası yok.” Babama sarıldım yıllar sonra.
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
tarımdaki sömürü ve halk
Kırşehir'den gönderilen ve 15 Mayısta yayınlanan bir mektupta aynı kıtlıktan söz edilmektedir. 24 Mayısta gelen haberlerde ise köylünün 'ölmüş hayvanat iaşesi', 'ağaç kabuğu ve ayrık tabir edilir ot kökü' yediği anlatılmaktadır. Batılaşma hareketleri, işte böyle bir düzenin 'can ve mal emniyetini' sağlamış, onu güçlendirip
Sayfa 221Kitabı okudu
Ama yukarıda ebedi musikî, hava, asla susmayan uzak ve sessiz uğultu, devam ediyordu. Bu sonsuz, hasta mırıltıya uzun zaman kulak verdim; derken zihnim bulanmaya başladı; kuşkusuz, üzerimde yuvarlanan dünyaların senfonisiydi bu; bir şarkıya başlamış yıldızlardı...
Sayfa 40 - varlık yayınlarıKitabı okudu
" 'Ben de yalnızım...' dedi. Bu sefer benim ellerimi kendi avuçlarının içine alarak: 'Boğulacak kadar yalnızım...' diye devam etti, 'hasta bir köpek kadar yalnız...' "
Sayfa 77 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"...Toplum hasta, çünkü biz insanlar kaderimizin kendi elimizde olduğu varsayımına uygun davranıyoruz. Karşımıza çıkan meselelerde çözümü yine o işi mesele haline getirenden bekliyoruz..."
Sayfa 97 - İklim Yayınları(Epub)Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.