Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Erteleme, iç çocuğun korkmasıdır.
Genç ruh, yok ediciyle evlendiğinde, hayatının bir açılım olması beklenen bir döneminde esir düşer ya da denetim altına alınır. Özgürce yaşamak yerine, sahte bir hayat yaşamaya başlar. Yok edici, kadını aldatır ve aslmda onu öldürmeyi planladığı halde şu ya da bu şekilde onu kraliçe yapacağı vaadinde bulunur. Tüm bunlardan bir çıkış yolu vardır, ama bir anahtara sahip olmak gerekir.
Sayfa 65 - Ayrıntı Yayınları
Reklam
Hastalığının kaynağı, anne ve babasının ve erkek arkadaşının onu samimi bir duy­ gusal temastan yoksun bırakmalarının yarattığı açlıktı. Bugün Anita'nın, onu anlamayı isteyen ve anlayan in­ sanların var olduğunu anlamasıyla iyileşmesi mümkün oldu.
Temiz bir sayfa açmak yetmiyor. Çünkü defterin ilk sayfalarında eski yazılar var. Çünkü yeni sayfaya yazılacak olanlar Geride kalanların etkisinden arındırılamıyor. Temiz bir sayfa değil,defter açmalı; fakat o da kabil değil. Çünkü bu yeni bir hayat demek....
Sonuçta amaç iyi yaşamak mıydı? İyi yaşayan mı kârlıydı? İyi yaşamak, hayattan daha fazla tat almak için her şey yapılabilir miydi? Yoksa sıkıntılı olsa da değerlerine titizlenilen bir hayat mıydı doğru olan?
Bir cümle olabilir miydi bir hayatı değerli kılan? Yoksa, tek cümleye sığdırılmış hayat çok mu boştu? Hayatın nesi doğruydu, nesi yanlış?
Reklam
İncil’e göre, yılanın uzattığı yasak meyveyi Adem’e uzatarak insanoğlunun cennetten kovulmasına sebep olan Havva, biliyorsun dünyaya çocuk getirirken bedensel bir acı çekmekle cezalandırılmıştır.
Sayfa 48
Bu olumlu gelişmeye rağmen, Anita adını verdiğim kişinin arkasında yatan gerçek insan, annesi, tekrar onu kendisini ziyaret etmek zorunda bırakmayı başarınca, muazzam bir geri dönüş yaşadı. Annesi hastalandı ve hastalığı için kızı­ nı suçladı. Anita, annesinden uzak durmasının annesi için ne büyük bir darbe olacağını bilmeliydi. Bunu ona nasıl yapabilirdi?
Niye sınırlıyoruz
Bizlerse bilinçaltımızdaki inançlara, kendimizi başarımızı , sağlığımızı mutluluğumuzu sınırlıyoruz
“Başkalarına duyulan sevgi, ölenlere duyulan bağı azaltmamalıydı. Buna evet demenin kendimi kandırmak olduğunu biliyordum. Hayat, canlılara öncelik tanırdı. Ölenlerin görüntüleri,sesleri, kokuları, anıları, izleri ağır ağır silinir giderdi. Acı ama galiba başka yolu da yoktu. İnsan pek de vefalı bir varlık değildi. Önemli olan ölenleri tümüyle unutmamak, ruhlarından bir parçayı benliğinize katarak, onların gönlünüzde yaşadığına kendinizi ikna etmekti.”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.