Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Atatürk diyor ki : "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlmin ve fenninin dışında mürşit aramak gaflettir, dalalettir!" Ben, ilmi elbette çok benimsiyorum. İlimden uzak kalmanın başımıza türlü belalar getireceğini biliyorum. Yalnız ben ilmin dışında da mürşit arıyorum. Hz. Muhammed ilmin dışında, benim mürşitlerimdendir."
Sayfa 156 - YAKIN PLANKitabı okudu
'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir, başka mürşit aramak gaflettir, delalettir' sözün, kuşkusuz insanlık tarihinden çıkabilecek en önemli derstir.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
"Paşam, 'Bir Türk dünyaya bedeldir' sözünün altında, aslında insan zekâ, akıl ve becerisinin sonsuzluğuna duyduğun itimat yatıyordu. 'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir, başka mürşit aramak gaflettir, delalettir' sözün, kuşkusuz insanlık tarihinden çıkabilecek en önemli derstir. Üstüne basa basa ne demiştin? 'Her terakki ve kurtuluşun anası hürriyettir. Sen bize gelişme için mutlak gerekli gördüğün bu özgürlüğü bahşettin. Açtığın yol, yarattığın Cumhuriyet için sana minnettarız ve müteşekkiriz.
Sayfa 118
Bilimsellik, bilimi savunurken bile bilimin dışına çıkmamaktır.
Atatürk, öncelikle, bilimin tezlerinin bireylerin keyfinden bağımsız olarak kontrol edilebilme özelliklerinin, onların günlük hayatta en nesnel, en doğru kılavuz olarak kabul edilmelerini gerektirdiğini görmüştür. Dikkat edilirse, Atatürk, "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir." demektedir; "Hayatta tek hakiki mürşit ilimdir fendir.'' dememektedir. Buradan, Atatürk'ün bilimin hakikati tamamen bulmuş olduğunu sanmasa bile ona en çok yaklaşabilme potansiyelini içeren bir kilavuz olduğunu idrak ettiğini görüyoruz. Bu nedenle Atatürk bilim dışı, yani kontrolüne imkân olmayan tüm diğer yollara sapmayı, pek haklı olarak gaflet ve dalalet, yani aymazlık ve sapkınlık olarak nitelemiştir.
Sayfa 22 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Süreyya Ciliv
"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, bilimdir, fendir." İlimle, bilimle, fenle, sanatla insanlara ve dünyamıza faydalı işler yapmak en önemli hedef ve büyük mutluluktur...
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir, başka mürşit aramak gaflettir, delalettir.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
“Paşam, ‘Bir Türk dünyaya bedeldir’ sözünün altında,aslında insan zeka, akıl ve becerisinin sonsuzluğuna duyduğun itimat yatıyordu. ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir,fendir,başka mürşit aramak gaflettir,delalettir’ sözün,kuşkusuz insanlık tarihinden çıkabilecek en önemli derstir.Üstüne basa basa ne demiştin? ‘Her terakki ve kurtuluşun anası hürriyettir.’Sen bize gelişme için mutlak gerekli gördüğün bu özgürlüğü bahşettin.Açtığın yol,yarattığın Cumhuriyet için sana minnettarız ve müteşekkiriz.
Sayfa 119Kitabı okudu
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir ve fendir.
- - - "Ortaçağ filozofları Tanrı ile yarattıkları arasında aşılamaz bir uçurum bulunduğuna işaret etmişti hep. Oysa artık doğayı tanrısal saymak hatta "Tanrı'nın açılımı" olarak görmek mümkündü. Giordano Bruno'nun kaderi dramatik bir örneği olmuştur. Yalnızca Tanrı'nın doğada bulunduğunu ileri sürmekle kalmıyordu Giordano Bruno, uzayın sonsuz olduğunu da söylüyordu. Bu yüzden ağır cezaya çarptırıldı." "Nasıl bir ceza?" "1600 yılında Roma'nın çiçek pazarında YAKILDI." - - -
Sayfa 229Kitabı okudu
‘Bir Türk dünyaya bedeldir’ sözünün altında, aslında insan zekâ, akıl ve becerisinin sonsuzluğuna duyduğun itimat yatıyordu. Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir, başka mürşit aramak gaflettir, delalettir’ sözün, kuşkusuz insanlık tarihinden çıkabilecek en önemli derstir. Üstüne basa basa ne demiştin? ‘Her terakki ve kurtuluşun anası hürriyettir. Sen bize gelişme için mutlak gerekli gördüğün bu özgürlüğü bahşettin. Açtığın yol, yarattığın Cumhuriyet için sana minnettarız ve müteşekkiriz. Omuzlarıma yüklemiş olduğun görevin küçük bir kısmını tamamladım. Görevimin geri kalan kısmını tamamlamaya ve bayrağı, huzuruna getirdiğim oğlum Asım’ın nesline devretmek için son nefesime kadar elimden geleni yapacağıma söz veririm…”
Sayfa 84 - epubKitabı okudu
"Paşam, 'Bir Türk dünyaya bedeldir' sözünün altında, aslında insan zeka, akıl ve becerisinin sonsuzluğuna duyduğun itimat yatıyordu. 'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir, başka mürşit aramak gaflettir, delalettir' sözün, kuşkusuz insanlık tarihinden çıkabilecek en önemli derstir. Üstüne basa basa ne demiştin? 'Her terakki ve kurtuluşun anası hürriyettir?’ Sen bize gelişme için mutlak gerekli gördüğün bu özgürlüğü bahşettin. Açtığın yol, yarattığın Cumhuryet için sana minnettarız ve müteşekkiriz. Omuzlarıma yüklemiş olduğun görevin küçük bir kısmını tamamladım. Görevimin geri kaIan kısmını tamamlamaya ve bayrağı, huzuruna getirdiğim oğlum Asım’ın nesline devretmek için son nefesime kadar elimden geleni yapacağıma söz veririm...”
Sayfa 120
Reklam
“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir, başka mürşit aramak gaflettir, cehalettir”
Amerikan Bilimler Akademisi'ne seçildikten sonra Atatürk'e:
... "Paşam, 'Bir Türk dünyaya bedeldir' sözünün altında, aslında insan zekâ, akıl ve becerisinin sonsuzluğuna duyduğun itimat yatıyordu. 'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir, başka mürşit aramak gaflettir, delalettir' sözün, kuşkusuz insanlık tarihinden çıkabilecek en önemli derstir. Üstüne basa basa ne demiştin? 'Her terakki ve kurtuluşun anası hürriyettir.' Sen bize gelişme için mutlak gerekli gördüğün bu özgürlüğü bahşettin. Açtığın yol, yarattığın Cumhuriyet için sana minnettarız ve müteşekkiriz. Omuzlarıma yüklemiş olduğun görevin küçük bir kısmını tamamladım. Görevimin geri kalan kısmını tamamlamaya ve bayrağı, huzuruna getirdiğim oğlum Asım'ın nesline devretmek için son nefesime kadar elimden geleni yapacağıma söz veririm...'
Sayfa 119 - Masa Kitap, Nehir SöyleşiKitabı okudu
Atatürk, öncelikle, bilimin tezlerinin bireylerin keyfinden bağımsız olarak kontrol edilebilme özelliklerinin, onların günlük hayatta en nesnel, en doğru kılavuz olarak kabul edilmelerini gerektirdiğini görmüştür. Dikkat edilirse, Atatürk “Hayatta en hakikî mürşit ilimdir, fendir” demektedir; “Hayatta tek hakikî mürşit ilimdir fendir” dememektedir. Buradan, Atatürk’ün bilimin hakikati tamamen bulmuş olduğunu sanmasa bile ona en çok yaklaşabilme potansiyelini içeren bir kılavuz olduğunu idrak ettiğini görüyoruz. Bu nedenle Atatürk bilim dışı, yani kontrolüne imkân olmayan tüm diğer yollara sapmayı, pek haklı olarak gaflet ve dalâlet, yani aymazlık ve sapkınlık olarak nitelemiştir
Büyük İngiliz felsefecisi ve matematikçisi Bertrand Russel’ın çok güzel bir sözü vardır: “İnsanların bildiği ve bilimin keşfetmediği hiçbir şey yoktur.” Bu kadar basit. Atatürk de aynı fikirde. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir, başka mürşit aramak gaflettir, cehalettir” diyor.
Bilimsel refleksi olmayan toplumlar sorunlarını kavgasız gürültüsüz çözemezler. Atatürk boşuna mı "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir; ondan başka mürşit aramak gaflettir, dalalettir" demişti?
207 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.