Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Şiiri biraz okuyunca direkt Ahmet Kaya'nın sesini duyuyorsunuz :D
mahûr şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız o mahûr beste çalar müjgân’la ben ağlaşırız gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız o mahûr beste çalar müjgân’la ben ağlaşırız bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı gittiler akşam olmadan ortalık karardı o mahûr beste çalar müjgân’la ben ağlaşırız bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara simsiyah bir teselli olur belki kalanlara gün döndü geceler uzar hazırlık sonbahara o mahûr beste çalar m üjgân’la ben ağlaşırız
_Her inanç, Putperestliktir. _İster bir ağaç ya da taştan bir put yapın, isterse onu soyut kavramlardan oluşturun fark etmez. Hepsi birdir. Değil mi ki önümüze kurban sunduğumuz, yakarıp şükrettiğimiz kişisel bir varlık koyuyoruz. Bu nihayetinde putperestliktir. Aslında ister koyunumuzu isterse istek ve eğilimlerimizi kurban edelim, bu çok büyük
Reklam
Diyalektik Kıyas Teorisi
_Burhan, tüm şüpheleri ortadan kaldıracak açıklıkta ve itirazlara yer bırakmayacak kesinlikte bir kıyas ve delildir. Kesin ve zorunlu bilginin ilke ve kurallarını vermekte, felsefeyi mükemmel hale getiren kaideleri içermektedir. Bu bakımdan da o, mantığın en yüce bölümü olmaktadır. _Burhan, 3 çeşittir: _1- Varlık burhanı. (Tez) _2- Sebep
_Her inanç, Putperestliktir. _İster bir ağaç ya da taştan bir put yapın, isterse onu soyut kavramlardan oluşturun fark etmez. Hepsi birdir. Değil mi ki önümüze kurban sunduğumuz, yakarıp şükrettiğimiz kişisel bir varlık koyuyoruz. Bu nihayetinde putperestliktir. Aslında ister koyunumuzu isterse istek ve eğilimlerimizi kurban edelim, bu çok büyük
Şair, şiiri sezgiyle bulur. Onun elinden tutan odur. Elbet bir hazırlık ister bu. Şiirin saati zaten bu hazırlığın sonucudur. Bir yaprağın yere düşmesi, bunu başlatabilir. Çoğunda, bu ilk dizedir. Şiirin boyunu posunu o saptar. Dahası, asıl da yapısını. İlk dizenin yapısı çünkü bugün bir şiirin yapısı olur çıkar. İlk dize bunun için önemlidir. Ama bu ilk dize dediğimiz şiirin ille de başlama dizesi olmaz. Şair, şiirine her yerden başlayabilir, önemli olan şiirin yapısını belirleyecek, onu besleyecek, büyütecek bu dizenin yapısının varlığıdır. Neyi nasıl söyleyeceğini o saptar çünkü.
NİSAN 1955 Antepli gençlerin düzenlediği bir edebiyat matinesinde şiir hakkında konuşma yapan Salah Birsel; -Onlara Abdülhak Şinasi Hisar'ın Boğaziçi yalılarına gitmek için bile bir hazırlık istediğini de anlattım ve Boğaziçi Yalıları"ndan şu parçayı okudum: "Hatırlıyorum: Büyük yengemin Kanlıca burnundaki yalısına da her defa böyle bir hazırlanış devresinden sonra varmış olurduk.Şüphe yok,daha eski zamanlarda bu yalının sahipleri ve misafirleri ona kara yolundan atlarla da gidip gelmişlerdi.Lakin benim yad ettiğim bu zamanda mahallenin erkekleri attan inmişler, yaya kalmışlardı." Nihayet onlara dedim ki: "Bir şiirin güzelliğine, düzen örgüsüne hemen varılamaz.Okurun şiire ulaşabilmesi için şiiri tekrar tekrar okuması,kendini günlük etkilerin baskısından kurtarması,ruhunu arıtması, yıkaması, bir düzene sokması, Kanlıca'daki yalıya giderken olduğu gibi attan arabadan inmesi gerektir. Şiir alanına,sinema salonuna dalar gibi girilmez" Attan arabadan inmek sözü galiba hepsinin hoşuna gitti.Ben soğuk duş etkisi yaptığımı aklımdan geçirirken bir hayli alkış topladım. Salah Birsel/Hacivat günlüğü güncesi
Reklam
3 MAYIS'I ÜÇ İSİMDEN DİNLEMEK Hakan Paksoy, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu Hakan Paksoy (HP): Millî Düşünce Youtube kanalı izleyicilerini selamlıyorum. Bugün önemli bir konuyu, Türk siyaset ve fikir hayatında ve devlet hayatında önemli olmakla birlikte çok da fazla üzerinde durulmayan bir olayı
-18-
"Sufiliğin bir kolu olan Mevleviler için 18 merkezi önem taşıyan sayılardan birisiydi ve çok katlı anlamları vardı. Celaleddin Rumi'nin büyük didaktik şiiri Mesnevi'nin giriş şiiri 18 dizeden oluşur ve Mevlevi dervişi olmak isteyen herkes 18 gün boyunca tekkede hizmetkar olarak çalışmak , sonra da mutfakta 18 çeşit servis yapmasını öğrenmek zorundaydı. 1001 günlük hazırlık süresi tamamlandıktan sonra 18 kollu bir şamdanla yeni bir hücreye götürülürdü, burada 18 gün boyunca tefekküre dalardı. Nir Mevlevi tekkesini ziyaret edenlerin yanlarında 18 adet hediye getirmeleri adettendi. "
1951 yılının Ekim ayında başlatılan "solcu tevkifatı"nda, şiirleri birçok farklı dergide yayımlanan Ahmed Arif tek bir dizesi bile yayımlanmamış Otuz Üç Şiiri yüzünden işyerinden alınarak karakola götürülür. Polisler ondan şiirini okumasını ister. Onların isteğini yerine getirmez. Bunun üzerine tam dokuz gün işkenceye maruz kalır. Kendisinden komünistler için para topladığına ve paraları onlara dağıttığına dair bir belgeyi imzalaması istenir. İmzalamayınca tekrar işkence yaparlar. Bu soruşturma kapsamında İstanbul, Ankara ve diğer illerden toplam 184 kişi daha tutuklanarak haklarında soruşturma açılır. Ahmed Arif'e ait hazırlık soruşturması dosyasının İstanbul'daki başka bir dosyayla birleştirilmesi gerektiği için, İstanbul'a sevk edilir ve ünlü Sansaryan Hanı'nın bir hücresine kapatılır:
Hazırlık Şiiri
milyonların kavgasında kara kuru bir er gün gelip asılacaksa eğer serin olsun şafaklar! ey gönlü yüce dostlar deyin ki bir ağaç dalından incinmiş deyin ki yaşamak kavgasından toy biz ozan kesilmiş nisan 1983
Sayfa 41 - Alan Yayıncılık, Dördüncü baskı, Aralık 1986Kitabı okudu
Reklam
Büyük dil âlimi el- Asmaî şunu hikâye etmiş ve demiştir ki:" Allah'ın rahmeti üzerine olsun , bir gün Hârun er- Reşd'in yanına girdim, bir kitaba dikkatle baktığını gördüm. Gözyaşları yanaklarına doğru akıyordu." Beni görünce dedi ki: Asmaî ! Bendeki hâli gördün mü ? Ben de dedim ki: Bu hâl eğer dünya için olsaydı sizi böyle görmezdim. ( Bu hâl âhiret için olmalı !) Bana bir kâğıt uzattı, bir de baktım ki kâğıtta Ebu - 'l - Atâhiye radıyallahu anhın şu şiiri yazılı idi: "Öldüğü günün sabahında tüm servet ü sâmânı, evleri ve sarayları harap olan kimseden ibret alıyor musun ! ? Öldüğü günde zamanın kendisini zelil etiği ve askerlerinin kendisinden uzaklaştığı kimseden ibret alıyor musun ! ? Koltukları, kanepeleri boş kalan, minberleri işlevsiz hâle gelenlerden ibret alıyor musun ! ? Nerede krallar, nerede İzzet ve şerefleri ! ? Onlar senin gideceğin yere gittiler. Ey dünyayı lezzetinden dolayı tercih eden kişi, kendisine karşı böbürlenene cevap vermek için hazırlık yapan İnsan ! Dünyadan elinin yetiştiği, alabileceğin her şeyi al. Sonu ölüm değilmi ?" Bunun üzerine Hârun er - Reşid ( rahmetullahi aleyh), " Vallahi bu şiirin muhatabı sanki benim, başkası değil" dedi ve çok geçmeden de rahmet- i Rahmân'a kavuştu.
Celaleddin Rumi' nin büyük didaktik şiiri Mesnevi'nin giriş şiiri 18 dizeden oluşur ve Mevlevi dervişi olmak isteyen herkes 18 gün boyunca tekkede hizmetkâr olarak çalışmak , sonrada mutfakta 18 çeşit servis yapmasını öğrenmek zorundaydı.1001 günlük hazırlık süresini tamamladıktan sonra 18 gün boyunca tefekküre dalardı. Bir Mevlevi tekkesini ziyaret edenlerin yanlarında 18 adet hediye getirmeleri adetti.
Sayfa 216Kitabı okudu
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.