"Kavgalı iki ailenin ortada kalmış çocuklarıyız biz de bi' nevi."
"Montague ve Capuletler gibi yani öyle mi?"
"Kim?"
"Shakespeare karakterleri gibi yani?"
"He yok, bildiğin Cennet Mahallesi ya bunlar."
Ben kuşlara sevap olsun diye yem vermem. Ver sevaptır diyorsun ya her seferinde. Ben he he diyorum sana. Ama bilmen lazım. Söylesem anlayacak mısın bilmiyorum ama, söylemezsem de ben çatlayacağım. Bıktım senin bu beni sevaba sokmak sevdandan.
Öyle anlamaz anlamaz bakıyorsun ki. Öyle değil hayır. Sevapsa sevap, yazılsın adıma o ayrı. Ama ben bu sokaktaki kuşlara kedilere köpeklere mama ve tabii sana niye yemekti sodaydı çikolataydı getiriyorum zannediyorsun. Adıma sevaplar yazılsın diye mi? Hayır.
Ben bilemem, öteki tarafta ne var. Beni bu taraf ilgilendiriyor. İşte şimdi bak bu taraftayız. Bu tarafta olduğumuz sürece de burada olanların hepsinin karnı tok olsun isterim ben. Öyledir bu duygum, kendiliğinden kalbimdedir. Hayat biraz da tok bir karındır. Varsa eğer bir Allah, o benim kalbime bunu böylece koyduğundan öyledir. Emrettiğinden, sevaplar yazacağından değil. Öyledir işte, ben yaşadığım sokakta herkes tok olsun isterim. Kuşlar da tok olsun kediler de tok olsun. Bu zalim dünyanın bütün unuttuklarını ben unutmayayım diye kalbime yazmışlar. Yani ben kendiliğimden böyleyim.
Handan'ın saçları düz ki nasıl. Aşağıya doğru zeytinyağı dökmüşsün. Yağ akarken saçlar peşinden gelmiş, öyle yani. Sonra başıma dert olan gözleri var. O gözlerin rengini ben şu Yozgat toprağında görmedim. Vallaha bak görmedim. İnan olsun görmedim. Yeşil ama nasıl bir yeşil? Yosun desem ben yosunu ne bilirim ki? Televizyonda görmeynen yosun yeşili bilinir mi? Yoksa ot yeşili diyeceğim. Yok, öyle cart açık bir yeşil değil. Ne bileyim. Öyle ya da böyle yeşil işte. Handan yeşili dedim bilemeyince. Gözleri de Handan yeşili. Sonra boy değil ondaki. Sanki bir fidan yalvarmış, yukarı doğru boy istemiş. Yüce Mevlam da vermiş boyu.
Ben sevdalık çekenlere gülerdim. Bir yağdalı kız peşine he mi bu kadar çile, derdim. Çok büyük laf ettim. Çok kimseyle eğlendim. Sen misin eğlenen? Başıma bir dert geldi ki adı Handan.
"Kavgalı iki ailenin ortada kalmış çocuklarıyız biz de bi' nevi."
"Montague ve Capuletler gibi yani öyle mi?"
"Kim?"
"Shakespeare karakterleri gibi yani?"
"He yok, bildiğin Cennet Mahallesi ya bunlar."
Kavgalı iki ailenin ortada kalmış çocuklarıyız biz bi' nevi.
Montague ve Capuletler gibi yani öyle mi?
Kim?
Shakespeare karakterleri gibi yani?
He yok, bildiğin Cennet Mahallesi ya bunlar.
"Kavgalı iki ailenin ortada kalmış çocuklarıyız biz de bi' nevi."
"Montague ve Capuletler gibi yani öyle mi?"
"Kim?"
"Shakespeare karakterleri gibi yani?"
"He yok, bildiğin Cennet Mahallesi ya bunlar."
"Kavgalı iki ailenin ortada kalmış çocuklarıyız biz de bi' nevi."
"Montague ve Capuletler gibi yani öyle mi?"
"Kim?"
"Shakespeare karakterleri gibi yani?"
"He yok, bildiğin Cennet Mahallesi ya bunlar."