Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eğitim, arıtma, iyileştirme, mali kazanç, şöhret ve onur için mücadele gibi başka amaçların, sanat olmak bakımından sanat eseriyle hiçbir ilgisi yoktur ve bunlar sanat eserinin doğasını belirlemezler.
.. Çünkü insan, kararını içeriden ya birini ya da diğerini izlemek yönünde verir.
Reklam
Ödevin kendisi, istemenin yasasıdır, yani insanın özgür bir biçimde kendisinden kalkarak koyduğu bir yasadır ve bu durumda insan, iyiyi yalnızca iyi olduğu kanısından hareketle yapmak suretiyle, kendisini bu ödev için ödeve ve onun yerine getirilmesine göre belirlemelidir.
Onların şiir, bilim ve felsefe – Shakespeare ve Milton; Newton, Einstein ve Freud; Eflatun, Hegel ve Kant, ve adları zihnimde büyük bir kilisenin çanları gibi yankılanan tüm diğer kişiler – hakkında konuştuklarını duymak bana müthiş bir heyecan veriyor.
Reklam
Kitapların konumlarını dinamik kriterlere (üzerine basa basa ‘ama asla tahminî değil,’ demişti) göre değiştirme olanağı sağlayan bir onluk sayı sistemi üzerine çalıştığını açıkladı, ne de olsa hiçbir şey edebî değerlerden daha değişken değildi. Haliyle de bir kitabı unutulmaktan kurtaracak geçerli sebepler bulursa veyahut başka metinler sayesinde ona duyduğu ilgi artarsa kitabın yerini değiştiriyordu. Bu tematik arşivlemeye son verme işini öylesi coşkulu bir şekilde savundu ki birkaç gün boyunca kafamı bununla meşgul etmeyi başardı. Şüphesiz ciltleri yerleştirebilmekle, onları birlikte mi yoksa ayrı mı koyacağına karar vermek farklı uğraşlardı, fakat benzer kitapların tematik bayağılığın dışında bir düzende dizilmesi gerektiği konusunda ısrarcıydı. “Yüzyıllardır gerçek yakınlığa duyarsız,’ demişti o zaman, ‘yavan bir sistem kullanıyoruz. Yani Pedro Páramo Rayuela Latin Amerikalı yazarlara ait iki eser ama bu eserlerden birinin yolunu izleyebilmemiz için William Faulkner’a gitmemiz gerekiyor, diğeri ise bizi Moebius’a götürüyor. Başka bir deyişle; Dostoyevski, Tolstoydansa Roberto Arlt’a daha yakın. Aynı şekilde, daha da uzatacak olursak, Hegel, Victor Hugo ve Sarmiento birbirlerine Paco Espinóla, Benedetti ve Felisberto Hemández’den daha yakın olmayı hak ediyorlar.”
Sayfa 50 - Jaguar Kitap
Aydınlanma Çağı
"Önce Fransız Aydınlanma Çağı hakkında başlıca bilgileri anlatmam gerek. Sonra kabaca Kant'ın felsefesine bakarız, ardın dan da Romantizme. Tam da bizim işimize yarayacak bir filozof olan Hegel'e geliriz böylece. Onu ele alınca da, Hegel felsefesiyle ateşli bir hesaplaşmaya girişmiş olan Kierkegaard'la da tanışmadan olmaz. Marx, Darwin ve Freud'dan da bahsetmemiz şart. Bitirirken biraz da Sartre ve Varoluşçuluğa değindik mi, planımızı gerçekleştirebiliriz."
Sayfa 354 - Pan
Reklam
"Bir insanın sana neler verebileceği değil, senin için nelerden vazgeçeceği önemlidir." Hegel
Çelişkinin akıl almaz bir şey olduğunu ileri sürmek hatadır zira onun gerçek varoluşu bir canlının acısında yatar. Hegel
Hegel'e göre düşünme, kendisini dönüştüren deneyimler yaşamasına yol açan bir olumsuzluk barındırır içinde.
Nietzsche'den...
"Hegel ölüm döşeğindeyken, kendisini bir tek öğrencinin anladığını, ama onun da yanlış anladığını söylemiş! Benimse, yanlış anlayan bile bir tek öğrencim olmadı."
Sayfa 111 - AyrıntıKitabı okuyor
Hegel'e göre Helenler Hristiyanlık ortaya çıkmadan önceki Hristiyanlardı.
1.500 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.