Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
575 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir FMArsal klasiği olan mutlu sonla taçlandırılmış harika bir kitap. Kitaplığımda aynı kitaptan sadece kapakları değişik diye 3 tane olan tek kitap Seni Sevmek İstemedim… Ve şimdi de 5. baskısını yaptığı için 4 tane oldu. :) Aslında bu kitap yeşil gözlü dev olarak da adlandırılan, yakışıklı zorba Doğan, yani Dodo’nun diğer FMArsal kitaplarında
Seni Sevmek İstemedim
Seni Sevmek İstemedimFatih Murat Arsal · Ephesus Yayınları · 20151,092 okunma
736 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Güney ile Tahir’in nefes kesen aşkının sizi esir almasına hazır olun… Güney; beyaza yakın sarı saçlı, mavi gözlü, çevresine huzur yayan genç ve güzel Güney... Kardeş acısıyla başetmeye çalışırken bir anda tanıdığı Tahir'ler yüzünden hayatı karmakarışık olan Güney... Tahir'lerden biri kardeşinin katili olduğunu düşündüğü ve intikam almak istediği
Yalnız Gözlerin İçin
Yalnız Gözlerin İçinFatih Murat Arsal · Ephesus Yayınları · 2015979 okunma
Reklam
196 syf.
8/10 puan verdi
Bir kitapta ancak bu kadar çok şey anlatılır hem de bu kadar yalın bir dille Nasıl ifade etmeli şiir gibi:)) sembollerle hayatın tam ortasında ve gerçek; bir nevi özet olmuş kitaplığınızda olsun ve yıllar sonra tekrar açıp okuyun bu kitabın eskimediğini görün
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,2bin okunma
182 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Güzel bir hard boiled roman. Tom adında bir genç New York'un mafya babalarından Mr. Renzo'ya Vetter adında bir adamdan bir mektup götürdüğünden kıyamet gibi bir dayak yer. Sonrasında Renzo'nun sevgilisi halini görünce acır ve yardıma gelir ancak Tom'un peşinde hem rakip mafya, hem polis hem de Renzo vardır. Bakalım işler nasıl bitecek? Macera romanı sevenlerin zevkle okuyacağı bir roman.
Caniler Uyumaz (Mayk Hammer)
Caniler Uyumaz (Mayk Hammer)Mickey Spillane · Başak Yayınevi · 196811 okunma
429 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kağıttan Köprüler. Tüm arkadaşlarıma tavsiye ettim. Uzak doğu ülkelerinin simgesi mavi lotus çiçeğinin felsefesinden yola çıkmış yazar. İnsanların iç sesleriyle geçmişlerine dair yaptıklarının yoğun sorgulamasını okuyup her karakterin içine giriyorsunuz. Bir sıfır önde gidiyorsunuz. Çünkü sizin bildiğinizi diğer karakterler bilmiyorlar. Para psikoloji konularından telepatiyi işleyen, yoğun bir mistisizmi içeren, duygu dolu, aşkı hem erkeğin iç sesinden hem de kadının iç sesinden sorgulatan, cevaplar arayan, her iki tarafın eski yaralarını sarmak için kendileriyle iç savaşlarını, muhakemelerini gözler önüne seren muhteşem bir kitap. Eski Mısır döneminde kazılarda çıkarılan Edward Smith papirüsleri üzerinde yazılı olan reçeteden yola çıkılarak mavi lotus çiçeğinin hem kendi felsefesiyle hem de özüyle harmanlanarak laboratuvarda üretilmeye başlanan bir ilacın yolculuğu ile kaderleri değişen bir ailenin özlem dolu buruk hikayesinin yan ısıra, otuz yıl içindekilerle kayıp bir güncenin zamandaki yolculuğunun nasıl son bulduğunun hikayesi. Kurgu son zamanlarda yerli yabancı okuduklarımın arasındaki en iyisi. Karakterler yabancı. İstanbul, Kahire, Strazburg, Colmar' da geçiyor. Üslubuna bakınca "bir Türk yazmış olamaz bunu" dedirten bir kitap. Fevkalade sürükleyici dili ile eğer vaktiniz varsa iki günde bitirebileceğiniz bir kitap.
Kağıttan Köprüler
Kağıttan KöprülerElvan Ebinç · Cinius Yayınları · 201333 okunma
“Aşkı tek kişi yaşar, diğeriyse kendini ona adarmış.” “Süveyda, siyah küçük bir noktadır ki insan karşısındaki kişiye gerçekten sevgi duyduğu an kalbine düşer bu kara leke. Kandaki siyah bir pıhtıdır Süveyda; hem maddi hem de uhrevi âlemin tümünü kuşatan bir öz ve insanın varlığının bir hakikatidir. Nasıl ki bir meyve çekirdeği, özünde ağacını barındırıyorsa, şu ‘Nokta-i Süveyda’ adı verilen kara leke de kâinatın özünü barındırır içinde. İnsanlar bilmese de dünya sevgi üzerine kurulmuştur ve bir insan âşık olduğunda kalbine düşen o süveyda, suya damlatılan mürekkep gibi çözülür, yavaş yavaş büyür ve tüm benliğini kaplar. İşte insanın bedenine yayılan o kara lekeye, ‘Kara Sevda’ denir ve bu hastalığa tutulan ruh ve beden, savunmasız hale gelir. Odur ki sevgide azalma olduğunda bu leke küçülür, küçülür ve zamanla iyiden iyiye yok olur. Kara sevda, bu kara lekeden gelir ve Mecnunun körlüğü, kalbini kaplayan o kara süveydadan bilinir. Kalbindeki aşkımdan rengini alan bu siyah güllerin yalnızca bir matem çiçeği oluvermesi, ne acı değil mi? Oysaki senin ellerinden almayı dilediğim bu güllerin aşkımızın nişanesi, mutluluğumuzun mührü olmasını isterdim.”
Reklam
"...dul, yetim hakkkı için neden bilmem böyle derler. Oysa ne malın gözü dullar, ne canavar yetimler vardır.Bununla birlikte, bir sanıkta bir parçacık kurbanlık kokusu sezmem, kolları sıvamama yeterdi. Hem de nasıl! Fırtına gibi! Yüreğim Cübbemde Atardı..."
''Her halkın içinden hem büyük şahsiyetler hem de aşağılık insanlar çıkabilmektedir. Bunlardan hangisinin iktidara geleceğini belirleyen temel etken halk kitlelerine hakim olan ruh halidir.'' ''Burada hepimizin hayatı ve çalışmaları sorgulanmaktadır aslında. Kendi ülkemizde ne işle meşgulüz, halkımızın kaderinde nasıl bir rol üstleniyoruz?''
Sayfa 61
Televizyon bir şamardır. Hem de kendi hanemizde kendi elimizle suratımıza inen büyük bir şamar. Bize neler yasak, şunlar bunlar. Işte bu yasakları, bu haramları televizyonun bizim hanemizin içine kadar getirir her çeşidi , barını, umumhanesini, meyhanesini ve biz oturur Müslümanlığımızla, karşımıza, kızımızla onu seyrederiz.Ve sonra deriz ki nasıl oluyor da mukaddesatimızla elden giderken, bize vurularken ses gelmez, vurana vurmayız.
Sol Yanım Acıyor Anne Merhaba anne, yine ben geldim Merak etme okuldan çıktım da geldim. Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama, Ali “okula gitmezsem annem çok kızar merak eder” demişti de onun için söylüyorum. Geçen hafta öğretmen sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte Öğretti sağımı solumu. Ben biliyorum artık anne,
Reklam
Ben buralara kadar keyfimden mi geldim? Beni nasıl yalnız bırakacaksınız? Kızımdan ve senden ben bunu mu beklerdim? Beni Şahinde' nin eline bırakıp nası gidersiniz? Bu son günlerimde sizden başka kimim var? Keyfin isterse Yusuf, siz dönmezseniz ben de kalırım, sen kazanacağın para ile hem karını hem beni beslersin.
Bazen aklım almıyor; onu yalnızca ben, hem de öylesine içten, öylesine dolu dolu severken, ondan başka hiçbir şey görmez, bilmezken, ondan başka hiçbir varlığım yokken, nasıl olur da onu bir başkası da sever, sevebilir?
Sayfa 102Kitabı okudu
Sevebilirim, hem de nasıl, dile benden ne dilersen, canımı, gözlerimi. - Nazım Hikmet Ran
Zafer Ekin Karabay'ın intihar etnmeden önce bıraktığı mektubu; "aslında bütün mesele neydi?" "hani, ‘hayatın neresinden dönülse kardır’ dizesi var ya nilgün’ün, canım benim, ben yaşamın neresinden döneceğimi çoktan belirlemiştim. nilgün marmara’nın 29 yaşında, s. plath’in şubat ayında intihar etmesi, benim de 29. yaşımın 29 şubatında intihar etmemi gerektirmezdi. ama madem ki yaşamda kalmaya kendimi ikna edemiyordum, o zaman bir tarih belirlemeliydim ve 29. yaşımın 29 şubatını seçtim. bu yüzden ‘şubatta saklambaç’a bir yığın başka sırla birlikte intihar edeceğim tarihi de gizlemiştim. ne var ki, kitabımı bir türlü bastıramadım (o kitabı görmeden ölmek bana nasıl acı veriyor bilemezsiniz). "ama şimdi yaşamımın bu ayrım noktasında hiçbir yerde huzur bulamadığıma göre bu tarihi bekleyecek gücüm de kalmadı. hem zebercet de belirlediği tarihten önce intihar etmemiş miydi? (kimbilir belki kendimle barışabilseydim...) yerleşik yabancı’ydım her yere metin abi... sen yanarak öldün ve ben ne yangınlar geçirdim sana ulaşabilmek için. daha ne kadar dayanabilirdim, herkesin bir başkasının acısı pahasına mutlu olduğu yaşama? tüm arkadaşlarımı ve sevgilim meral’i çok seviyorum. beni affedin." *Mektuba ilk kez, Milliyet'te Can Dündar köşesinde yer vermiştir. Kaynak: İTÜ Sözlük
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.