Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ya ben, bu az daha benim olacak kadın için ağlar mıydım? Hoşuma giderdi, isterdim onu, gülücüklerini kollardım bir za­manlar, belini kıra kıra yürümesini, saçının perçemlerini, bile­ziklerinin çınlamasını gözlerdim; şefkatle sevebilirdim onu, her gece göğsüme bastırabilirdim. Bağlanabilirdim ona, sesine, adımlarına, ellerine. Yanımda olurdu bu sabah, yola çıkma sa­atinde. O da ağlardı, tıpkı kız kardeşim Piasenza gibi, beni yol­dan vazgeçirmeye çalışırdı. Bineğimin sarsıntılarıyla hafifçe esrik, gittikçe daha uzak sulara açılıyordu düşüncelerim. Bu kadının, yıllardır seyretme­diğim silueti gözümün önüne geliyordu şimdi. Yalnızca berbe­rin kızı olduğu o kutlu zamanın şakacı göz kırpmalarına ka­vuşmuştu yeniden. Onu sevmeye yetecek kadar arzulamamış olduğum için kızıyordum kendime. Felaketiyle evlenmesine izin verdiğim için de...
Sayfa 38 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Deniz kenarındaki parkta sandalyelerimi açtığımda güneşin ve ılık meltemin verdiği haz muazzamdı. Üstelik çıplak ayaklarım taze çimlerle henüz buluşmamıştı bile. Sıcak bir kahve boğazımdan henüz geçmemiş ve ruhumu dinlendiren müzikler henüz dinlenmemişti. Sandalyeme boylu boyunca oturup bedenimi güneşe, gözlerimi de denizin maviliğine teslim
Sayfa 13
Reklam
... Soluk soluğa yaşamalı insan Her sabah yeni bir şeyler görebilmeli Ve cehenneme dönse de bir ömür Mutlaka bir şeyler değişmeli her/gün
Gittiğin Enstitü’ye bir bak. Cinsel kölelik, cinayet, diğer altınlara karşı yamyamlık… Barbarca. Atalarımızın niyeti bu değildi. Ancak Çekirdekliler şiddete o kadar alıştılar ki bir amacı olması gerektiğini unuttular. Şiddet sadece bir araçtır. Şok etkisi yaratmaya yarar. Seks ve güç hakkı iddia edebilecekleri öyle bir sömürü kültürü yarattılar ki artık kendilerine her hayır dendiğinde Kılıç çekip istediklerini yapıyorlar..
Sayfa 348 - Romulus Au Raa..Kitabı okuyor
Hangi ebeveyn çocuklarının hizmetçileri olsun ister ki?.. Bir çocuk herhangi bir şeye hakkı olduğunu düşündüğü anda, her şeyi hak ettiğini düşünür. Çekirdek’in neden Babil’e dönüştüğünü sanıyorsun? Çünkü ona asla hayır denmedi.
Sayfa 348 - Romulus Au Raa..Kitabı okuyor
Sabah olsa rüya mıydı da denir?
O bir küçük cümleydi, romanımda gezmeydi. Ben bir küçük vasistas pencereyim, ispanyoletim bozulmuş. Nasıl olur ya, ne yani, her şey halüsinasyon mu?
Sayfa 124 - Mahal Edebiyat, 1. Baskı 2023 İstanbulKitabı okudu
Reklam
Yürek Yarası; Kudüs
Ölümün korku bilmeyen mekânlarında destan söyleyenlerin sesi kulaklarına çalınır ve her sabah üstündeki käbus örtüsüyle yeniden sancılı bir güne uyanırsın.
Sayfa 2
Yatakta dinlenme süresini iki nedenden ötürü abartmamak gerekir
Birincisi, gerekli ve kişiye göre deği­şen bu süreyi uzatmak alışkanlık haline gelirse, uyku "kanı yoğunlaştırır." Bütün sabah bunun zararını görür: Somurtkan, uyuşuk, hüzünlü olur insan. Kolayca üşür, kolayca etki altında kalır. - Ama aşırıya kaçılan dinlenmenin yarattığı en ciddi terslik bu değildir: Yatakta geç saatlere kadar tembellik eden, uyandıktan sonra uzun süre yataktan çıkmayan her öğrencinin kaçınılmaz bir biçimde tek kişilik hazlara yönel­mesi istisnası olmayan şaşmaz bir kuraldır. Bana yataktan kaçta kalktığını söyle, sana cinsel isteklerinin esiri olup ol­madığını söyleyeyim .
Başkan; haf­tanın bir gününü Rabbine kulluk ve ahiretini hazırlamak için ayırmalıdır. Ayıracağı gün de Cuma’dır. Çünkü Cu­ma müminlerin bayramıdır. Cuma gününde öyle bir saat var ki; o saatta bir şey isteyen kimsenin Allah ihtiyacım giderir ve duasını kabul eder. Bu yapacağınız işi şuna benzetebiliriz: Sizin, kan-kocalı haftada birgiin işleriniz­ le meşgul olacak bir hizmetçiniz olsa, onlar hizmet günü­de hizmetinizde bulunmasalar, bunların yanınızdaki du­rumu nasıl olur? Kul onu (hizmetçiyi) yaratmış değil, halbuki siz Allah’ın mahlukusunuz. Ey Başkan! Gerçek­ te siz O’nun kulusunuz. Siz hizmetçinizin bu yaptığına razı olmuyorsunuz. Öyle ise Cuma gecesi oruca niyetleni­niz, perşembe gününü de buna eklerseniz daha iyi olur. Cuma günü erken kalkınız ve uygun bir elbise giyiniz. Sabah namazını cemaatla kılınız, güneş doğuncaya ka­dar konuşmayınız, yüzünüzü kıbleden çevirmeyiniz, eli­nize teşbihi alınız ve bin defa «Lailahe illellah Muham- medür-Resulullah» deyiniz. Güneş doğduktan sonra tak­dim edilen öğütleri okumalarını emrediniz. Hafızanızda kalması için her Cuma bunu okusunlar. Okuyucu okuma­yı bırakınca dört rek’at namaz kılınız ve kuşluk vaktine kadar teşbih çekiniz.
Vince hayata tapardı, işsiz, hasta, sersefil dahi olsa, sadece var olmayı, yeryüzünde olmayı, sabah uyanıp akşam yatmayı, rüzgârın esmesini veya güneşin parlamasını, yağmurun usul usul ya da bardaktan boşanırcasına yağmasını dünyanın en muhteşem armağanı olarak görmüştü her zaman.
Sayfa 12 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.