Bir çok gün,bir çok sene boyunca hiç bir şeyi düşünmeden veya her şeyi düşünerek oturdum.
“Sevgiyi ararız çünkü onun dışımızda bir yerlerde olduğuna inanmayı öğrenmişizdir; adaleti ararız çünkü bize öğretilen inanç sisteminde adalet yoktur; hakikati ararız çünkü yalnızca beynimizde sakladığımız bilgiye inanırız. Ve elbette, hala aradığımız kusursuzluktur çünkü artık "hiç kimse kusursuz değildir" diye düşünen tüm diğer insanlarla hemfikirizdir.”
Sayfa 25 - Ötesi YayıncılıkKitabı okuyor
Ölmeden önce öldüğünü, hiç olmaya çalıştığını söyleyen yüzlerce dostum var.
Onlara diyorum ki daha kendiniz olamadınız ki...
Daha kendinizi keşfetmediniz, kendinizi yetiştirmediniz,kamil bir insana dönüşmediniz ki.
Bu neyin geçicidir?
Sayfa 94 - İz yayıncılık
"kimin nerede ne işe yarayacağı hiç belli olmaz."
"Çünkü bir toplumun, kadınları eğitimsiz olduğu sürece başarıya ulaşma şansı yoktur, Leyla. Hiç yoktur."
Sayfa 107Kitabı okuyor
"Neyine bağlandım ki bu kadar
Bana bakmayan gözlerine mi?
Yoksa benim olmayan kalbine mi?" Demiş
Özdemir Asaf
Ve ekleme yapmış
Ahmed Arif
"Sevmek için sebep aramadım hiç. Sesi yetti kalbime."
Ne için varım?
Hiç sormayanlar mutlu çünkü ne soruları var ne de cevap bulmak gibi bir dertleri... Çelişki yok. Yaşıyorlar sadece, bir ağaç kadar, bir kuş kadar yaşıyorlar. Dal budak saldıkça, yağmur suyunu buldukça, kanatları güçlendikçe, yavruları oldukça mutlular. Bu neşeli taifenin, var olmanın varlığı-yokluğu ile niçin'i-nasıl'ı ile öncesi-sonrası ile bir alıp veremedikleri yok. Onlar kendilerinin varlığından ziyade sahip oldukları şeylerin varlığı ve yokluğu ile ilgililer. Hayatlarını devam ettirmek için lazım olanların sürekliliği, miktarının arttırılması, standardının yükseltilmesi onları daha mutlu kılmaya yeterken, bütün bunların tam tersi şekilde gerçekleşmesi de mutsuzluklarının yegâne sebebi. Mottoları şu: "Bu dünya yalan, hayat çok kısa, gününü gün etmeye bak!"
Sayfa 20 - Profil Kitap YayıneviKitabı okuyor
Mermiden hızlı koşup mermiyi yakalayan abi yalan mı söylüyor :)
Hayal gördükleri kesin. Hiç askerlere inanılır mı?
Alıntı
Bazen koca bir şehri sadece bir insan yüzünden seversin.
oraları pek sevmezdim eskiden hiç ilgimi çekmezdi ama orada senin olduğunu düşününce artık içimde kelebekler uçuşuyor sanki
"Yolu önümde görüp, 'hiç kimse bu yolda yürümüyor' diyen kimse, aynı zamanda bu yoldadır ve yürütmektedir. Yolu, 'hiç kimsenin' yolu olarak tanımlayan benlik, aynı zamanda bilinmektedir ki: "Bu benim yolumdur, benim için sadece o vardır ve o sonbaharda akşama götüren yoldur."
Sayfa 93Kitabı okudu
Kadının gizemi bu yüzdendir. Hiçbir erkek bu gizemi çözememiştir. Kişi ancak ikisinin de ötesine geçerse, ancak bir buda olursa hem erkeğin, hem de kadının gizemini bilebilir. Yoksa hiçbir erkek bir kadının derinine inemez; kadın gizemli, karanlık, karanlık bir gece olarak kalır; açıkça göremezsin, en fazla el yordamıyla ararsın. Bir kadın hakkında asla mantıklı bir şekilde emin olamazsın. Asla mantığa uymaz. Yolu zikzaklıdır; süreci izlemeden doğrudan karar verir. Bir erkek, adım adım, bir süreci izleyerek gider; sistemlidir.
Bir kadın sezgisel oluşu anlamında bir şairdir. Bir şiir yazamayabilir, hiç şiir yazmadan da bir şairdir. Yaşamı onun şiiridir ve o şiir kadar karanlıktır; gizemli, belirsiz, muğlaktır. Hiçbir şey açık değildir, hiçbir şey açık olamaz noktalı, kadın gizeminden arındırılamaz, daima bir soru işareti olarak kalır.
Erkek ışık gibi açıktır. Bu nedenle erkek sığ, kadın derin görünür. Bu yüzden erkek tamamen yüzeyde görünür, onu anlayabilirsin. Onu anlarsan onun yapacaklarını tahmin edebilirsin ama bir kadını asla tahmin edemezsin. Tahmin edilemez, dolayısıyla da karanlık kalır. Bunlar benzetmedir.
Sayfa 144
‘Fitnat Hanım ise Talat Bey’e darılmamıştı. Hiç insan kendi ruhuna darılır mı?’
Sayfa 75Kitabı okudu
Ziyaretinin asıl nedenine artık neredeyse hiç yer bırakmayan bir dejavu hissi her adımda içinde büyüyordu.
