Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Henüz hiçbir şey için geç değil. Hiçbir zaman.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Yalnızca Tanrıya ve öte dünyaya değil, gerçekliğin kendisine karşı da yitirlen inanç insan hayatını da kökten geçici kıldı. Hayat hiçbir zaman bugünkü kadar geçici olmamıştı. Kökten geçici olan sırf insan hayatı değil, esasen dünyanın kendisidir de. Hiçbir şey devamlılık ya da süreklilik sözü vermez. Bu varlık noksanlığı karşısında sinir bozuklukları ve huzursuzluklar ortaya çıkar. Türe aidiyet, türün kendisi için çalışan hayvana, canlı bir olmaya-bırakılmışlık sağlamakta yardımcı olmalıydı. Fakat geç-modern ben bütünüyle izole edilmiştir.
Bunların hiçbirini yitirmedin ve hiçbir şey için hâlâ geç değil. Çünkü her şey zaten vaktini bekler. Belki de doğru zaman şimdidir.
Birinci kural yaradana hangi kelimelerle tanımladığımız kendimizi nasıl gördüğümüze aynı tutar şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak utanılacak utanılacak bir varlık geliyorsa aklına demekki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk merhamet ve şevkat anlıyorsan sen de bu vasıflardan bolca mevcut
Türkiye nedir? O her zaman birileri tarafından aranan bir şeydi. Ne olduğunu henüz bilmeden sevenler tarafından, ne olduğunu en başından sezip de sevmeyenler tarafından, ne olduğunu henüz bilmeden sevmeyenler ve ne olduğunu en başından sezip de sevenler tarafından. Ona ait olanlar, ona yaslananlar, ona tapanlar tarafından. Ona itiraz edenler,
Reklam
Gücün 48 Yasası
Gücün 48 yasası 1-Sizin üstünüzde bulunanların kendilerini üstün hissetmelerini sağlayın. Onları memnun etme ve etkileme arzunuzla yeteneklerinizi göstermede çok fazla ileri gitmeyin, yoksa tam tersine neden olursunuz, yani korku ve güvensizlik uyandırırsınız. Ustanızın olduğundan daha parlak görünmesini sağlayın ve gücün doruklarına
Bir gün değerini anlayacak ama geç kalmış olacak...
Senden giden eğer bir gün sana geri dönerse seni sevdiği için değil onu sevdiğini bildiği için geri dönecektir sakın ona bu fırsatı verme çünkü dönsede hiçbir şey değişmeyecektir ilgi ve sevginin fazlası basit insanları çabuk şımartır bu tip insanlar aşırı sevgi aldıklarında kendilerini vazgeçilmez zannetmeye başlayarak zamanla sevgisinden beslenmeye başladığı insana karşı acımasız biri haline gelirler karakterleri zayıf olduğundan sahip olduğu değerinin farkına varıp sevip kalbinde taşımak yerine kibirlenerek karşısındaki insanı gezmeyi ve küçümsemeyi seçerler ve sonunda karşısındaki insana ait bir sevgi ile krallığını ilan ettiğini düşünür ve kendilerini daha çok sömürge bulmak için elindekini bırakıp dış dünyaya açılırlar
Reklam
Hiçbir şey için geç değil. Hadi ayağa kalk; önce kendi içinde, sonra dışında. İçinde ayağa kalkarsan dışında da kalkarsın. (Syf.14) …ne düşünürsen ve neyi seçersen hayat sana onu verir. (Syf. 17) Yenilenmek için önce içini arındırman gerek. (Syf. 17) Her ne yaşandı ise yaşandı, her şeyin bir sebebi vardı. Deneyimlemek için onu yaşadın. Bir saniye öncesi artık geçmiş. Her ne oldu ise bırak ve yeni başlangıcın için bir adım at. (Syf. 28)
Sokretes'in savunması
Sokrates, digerlerinin senin için yarattığı yoldan gidemeyeceğini söylüyordu.Yürümelisin ve YOLUNU YÜRÜYEREK OLUŞTURMALISIN. Sokrates kabul edilmeyi talep etmiyor." Lütfen beni yalnız bırakın, benim sizi yalnız bıraktığım gibi.Lütfen benim özgürlüğüme izin verin.Ben sizin hayatınıza tecavüz etmiyorum siz de benim hayatıma tecavüz
Sayfa 37
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
Nasıl anlatsam, havada gibiydim hep. Bastığım bir toprak, tutunduğum bir dal, yaslandığım bir duvar yoktu. Anneme yaslanmaya çalışıyordum, babama değil, inadına anneme yaslanmaya çalışıyordum. Ona tutunamayınca hiçbir yere sığamıyordum. Yersiz yurtsuz yaşadım ömrüm boyunca. Kendim tutunamayınca kimsenin bana tutunmasına da izin vermedim. Olmadı. Ben de, Nurten de, çocuklarım da savrulduk aynı evin içinde. Birbirimize tutunamadık, çarpıştık sadece değdik ve uzaklaştık. Öksüzlüğümü öğrenince ayaklarım yere bastı. Tam tersi olması beklenir belki; ama öyle olmadı. Her şey yerli yerine oturdu. Bir anda kendi evime, kendi hayatıma kök saldım sanki. Hiçbir şey için geç değil, ne kocalığım için ne babalığım için ne de kendi hayatım için. İçimde annemle ettiğim bütün kavgalar bir anda bitti. Barıştık diyemem ama sustu.
Sayfa 199 - EthemKitabı okudu
1.334 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.