Aslında kitabı alırken hiçbir şey düşünmedim. Hatta itiraf etmem gerekirse aldığımdan bile pek haberim yoktu. Öylece almışım. Nitekim bir solukta okudum ve bitti.
Öncelikle kapaktan başlamak istiyorum. Kapağın mavi oluşu ve görseli kitabın içeriğiyle oldukça örtüşüyor.
Yazar aslında son sayfalarda bir hikâye yazmak adına başladığını belirtmiş ve
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın.
Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
Çileci ideali hesaba katmazsak, insanın, insan hayvanının bir anlamı yoktu şimdiye kadar. Yeryüzü üzerindeki varoluşu bir amaç içermiyordu; “neden insan?” - sorusu yanıtsız bir soruydu; insan ve yeryüzü için istenç yoktu; her büyük insan yazgısının ardından daha da büyük bir “Boşuna!” nakaratı tınlamaktaydı. Bu anlama gelir işte çileci ideal: bir
Hiçbir şeyde gözüm yok
Olmayacak duaya âmin sözüm yok
Aklım benden uçtu gitti
Uzun zamandır haber yok
Bak bana dikkatle
Sence ben militan mıyım
Sakallarımı yolsam, ahbaplarından mıyım
Geyik muhabbetine katılsam, söyle dostlarından mıyım
Nerdeyim, sen nerdesin
Sen ne boş bir kellesin
Sana dünyalıklar ellesin
Salıncaklarını tayfunlar yellesin
Rauf, Musavvir. Allah birsin, Azze ve Cellesin
Biliyorum sen herkeslesin
Ama en güzeli benlesin
Sınırı yok, bu hiçlik mertebesinin
Tarifi yok, dünyadaki sahipsizliğimin
Kafasına vur oynayacağını al bu orta yaşlı bebeğin
Tadı wasabi acısı kardeş asiliğimin
Bir gün ödenir hesabı bütün sinsiliğinin
Kardeşim diyorsun, anlamını bilmeden kardeşliğin
Amerika açıkça "jack"idir karındeşenliğin...
Kelime,cümle,harf,işaret ve dil kendini tekrar ediyor hiç bıkmadan hiç usanmadan,yılmıyor ve de yıkılmıyor.Başlangıç ve bitiş noktalarını eşitliyor,bir yapıyor,dönüyor.Dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyor.Aynı iklime aynı koşullara aynı duygulara ve aynı düşüncelere...
Duyuru : Çare aranıyor,can aranıyor,canan aranıyor ama hep aranıyor.Öyle ki
Yine bir sürükleyici kitabın daha sonuna geldim. Bir insanın hiçlik karşısında nasıl aciz kaldığını gösteren ve satranca farklı bir bakış açısı katan bir kitap.. Tabi yazarının bu kitaptan sonra intihar etmeside ayrı bir düşündürücü olay.Tavsiye ederim okunmalı.
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,1bin okunma
İstanbul’dan doğuya gidişin hikayesi Son Adım.Alisan (Ali İhsan) çocukluk Çağlar’ından itibaren kaçan ailesinden,akrabalarından,kalabalıklardan ve hepsinden önemlisi kendinden kaçan,kaçarken hayatı ıskalayan,farkında olup olmamak arası yaşayan bir insan.️Kendine kendin dediğin şeye yerleştirmekte zorluk çekiyorsun,oldukça incelmiş
Öncelikle şunu söylemeliyim ki: Sezai Karakoç okumayan herkes eksiktir. Belki bu kadar kesin bir cümle kurduğum için yanlış anlaşılabilir ama okuyan herkesin ne anlatmak istediğimi anlayabileceğini düşünüyorum.
Sezai Karakoç günümüz çağının Müslüman kimliğini o kadar güzel kendi benliğinde oturtmuş ve hakikatleri ince ince nakşetmiş ki özüne,
“İçini acıtan birşeyler var fakat sen bunun sebebini bilmiyorsun. Bu dinlediğin şarkıda, yediğin yemekte, dolandığın sokakta. Aniden kafanı kurcalayan o koca boşluğun acısını bir türlü bulamıyor olmak Sonu gelmeyen bir hiçlik acısı bu. Güvensizlik, güvenememek. Bu hep böyle.”
* Bir Peygamber Yadigârı Olarak Hz. Hüseyin Portresi
* “Cebrail var haber ver Sultan-ı Enbiyaya.
Düştü Hüseyin atından sahra-yı Kerbelaya.”
Kazım
* Kerbela kanayan yaramızdı, yüreğimizde ki volkanın haykırışıydı, İslam ümmetinin hiç unutulmayan tarihi, acısı hiç iyileşmeyen yarasıdır. Habil’de ki şefkat ve masum yüreğiyle, Kabil’de ki taş ve
Dostlar merhaba,
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, kitap inceleme konusunda oldukça yetersiz görüyorum kendimi. Zaten amacım inceleme yapmak gibi kapsamlı bir şey değil. Hele hele Huzursuzluğun Kitabı gibi anlaşılması ilk anda güç, bir paragrafı belki de beş defa okutturan kapsamlı bir kitabı incelemek benim için imkansız, haddime de değil. Burada