Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Üzücü...
3 Mart 1924 gece yarısı İstanbul'da bir polis müdürü Dolmabahçe Sarayı' na dalıp Halife Abdülmecid'i uyandırdı ve kendisine sabah 05.00'e kadar Türkiye'yi terk etmesi gerektiğini bildirdi. Çünkü o akşam hilafet kaldırılmıştı. Sultan Abdülmecid acilen eşyalarını toplayıp arabayla Çatalca'ya doğru yola çıkarken, Ankara' da yeni rejimin karakteri hepten belli oluyordu. Aynı gün çıkarılan Eğitim Birliği Yasası'yla dini eğitim ve- ren okullar da kapatılmıştı. Yeni devlet, laik bir temel üzerinde yükselecekti. Ancak Kurtuluş Savaşı'nın önder kadrosu içinde ilk çatlak da bu kararla başladı. Milli Mücadele kahramanları ikiye bölünmüştü.
Sayfa 55 - Can YayınlarıKitabı okudu
Hindistan'dan Gelen Paralar
Kurtuluş Savaşı, emperyalizme karşı verilen antiemperyalist bir mücadeledir. Kurtuluş Savaşı ideolojisinin özü mazlum milletlerin kurtuluşudur. Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nın sömürülen tüm "mazlum milletlerin" kurtuluşuna kaynaklık etmesini istemiştir. Bu nedenle emperyalizme karşı duran Sovyet Rusya ve emperyalizmin boyunduruğundan
Sayfa 226 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gazi Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) hariç, bu kumandanların hepsi her İnkılaba taraftar değildir. İçlerinde cumhuriyetçi, devrimci zihniyetle, Cumhuriyet idaresini kurmak isteyen tek kişi olarak Atatürk bir ölçüde İsmet Paşa ile yalnızdı. Onu takip eden insanlar içinde gerçekten bu inançta olanlar azdır. Fevzi Paşa, hatta harf inkılâbı sırasında
İsmet Paşa, halifenin merkezle temas temini arzularını, "Hilafet hazinesi" tahsisatı hakkındaki isteklerini ve işin vekiller heyetince görüşüleceğini bildirmekteydi. Bu telgrafın Gazi üzerinde tepkisi çok sert oldu. Uzun cevap telgrafı şiddetli bir ifade ile yazılmıştı. Bazı cümleler verelim: "Halife ve bütün cihan kati olarak bilmelidir ki, halife ve halifelik makamının, hakikatte, ne dinen, ne de siyaseten varlığının, hiçbir mana ve hikmeti kalmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti ricalinin veya resmi heyetlerin kendisi ile temasını talep etmesi dahi cumhuriyetin istikbaline açık bir tecavüzdür. Hilafet hazinesinden maksat ne olduğunu anlayamadım. Hilafetin hazinesi yoktur ve olamaz. Hükümetçe ciddi, esaslı tedbirler alınmasını ve bildirilmesini rica ederim."
Sayfa 285 - Remzi Kitabevi
DR. RIZA NUR Hekim, siyasetçi, yönetici, siyasi müzakereci, araştırmacı, dergi yayıncısı olarak Osmanlı Devleti'nin son dönemi ile Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında unutulmaz hizmetleri olan, milletimizin yetiştirdiği değerli bir isimdir. AİLESİ, DOĞUMU, TAHSİL HAYATI Dr. Rıza Nur'un baba tarafı yaklaşık 1750
Enver Paşa; Türkçü değil, İslamcıydı.
Bazı Genç Türkler "Hilafet siyasetinin gayesi bir İslam konfederasyonudur." fikrinde idiler. Enver de bu fikirde idi. Ben de Harb-i Umumi bidayetinde İttihad-ı İslam hakkında ne düşündüğümü İsmet vasıtasıyla sordu. Felaket olacağını beyhude emek ve para ve insan sarfından ve düşman­larını çağaltmak ve kudurtmaktan başka bir hedefe vara­mayacağını yazmıştım. Maatteessüf İttihad-ı İslam için hayli para sarfettiler. Şurada burada cemiyetler yaptılar. Harb-i Umumi sonlarında Yavuz'un hançerini zabitana taktırması çocukluğu da bunun neticesidir.
Sayfa 230Kitabı okudu
Reklam
Gazi Mustafa Kemal Paşa hariç, bu kumandanların hepsi her inkılaba taraftar değildir. İçlerinde cumhuriyetçi, devrimci zihniyetle, Cumhuriyet idaresini kurmak isteyen tek kişi olarak Atatürk bir ölçüde İsmet Paşa ile yalnızdı. Onu takip eden insanlar içinde gerçekten bu inançta olanlar azdır. Fevzi Paşa, hatta harf inkılabı sırasında İsmet Paşa, inkılabı hikmet-i hükümet kabilinden takip etmişler veya devletin bekası itaati gerektirdiğinden uymuşlardır. İsmet Paşa birçok reforma karşı çıkmakta birincidir. Fakat reformdan sonra, ilk olarak kendisi uygulamıştır. Bu, maiyetteki akıllı bir devlet adamının en birinci vasfıdır. Bu vasıf, Osmanlı devlet adamında belirgindir; "quod factum est factum est - ne ki olmuştur, olmuştur; o halde yola devam" felsefesi de denebilir. Osmanlı devlet adamı pragmatiktir. O yüzden hilafet kaldırılana kadar bir kısım yakın arkadaşları lidere karşı çıkmış fakat bu arkadaşların Cumhuriyet Kurulduktan sonra kurdukları Terakkiperver Cumhuriyetçi Fırkası cumhuriyetçi olmuştur. Atatürk'ü bunlardan ayıran, daha baştan itibaren cumhuriyetçi olması, bazı şeyleri önceden görüp planlamasıdır. O yüzden Atatürk yaşadığı sürece ve öldükten sonra, etrafındakilerden çoğu davaya zorla kazandırılmışlardır.
Sayfa 300Kitabı okudu
HEP MERDİVENİN İLK BASAMAĞINDA BEKLETİLMİŞ ADAM VECİHİ TİMUROĞLU (...) Ona milletvekilliği vaadedilmiş, ama merdivenin ilk basamağında bekletilmiştir. Cevdet Kerim İncedayı, onun CHP İçindeki yandaşıdır. Ona yardımlar sağlar, Recep Peker'le tanıştırır. Recep Peker, ona güdümlü yazılar yazmasını âdeta telkin eder. Anlattığına göre, ödün
55 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.