Gazi Mustafa Kemal Paşa hariç, bu kumandanların hepsi her inkılaba taraftar değildir. İçlerinde cumhuriyetçi, devrimci zihniyetle, Cumhuriyet idaresini kurmak isteyen tek kişi olarak Atatürk bir ölçüde İsmet Paşa ile yalnızdı. Onu takip eden insanlar içinde gerçekten bu inançta olanlar azdır. Fevzi Paşa, hatta harf inkılabı sırasında İsmet Paşa, inkılabı hikmet-i hükümet kabilinden takip etmişler veya devletin bekası itaati gerektirdiğinden uymuşlardır. İsmet Paşa birçok reforma karşı çıkmakta birincidir. Fakat reformdan sonra, ilk olarak kendisi uygulamıştır. Bu, maiyetteki akıllı bir devlet adamının en birinci vasfıdır. Bu vasıf, Osmanlı devlet adamında belirgindir; "quod factum est factum est - ne ki olmuştur, olmuştur; o halde yola devam" felsefesi de denebilir. Osmanlı devlet adamı pragmatiktir. O yüzden hilafet kaldırılana kadar bir kısım yakın arkadaşları lidere karşı çıkmış fakat bu arkadaşların Cumhuriyet Kurulduktan sonra kurdukları Terakkiperver Cumhuriyetçi Fırkası cumhuriyetçi olmuştur. Atatürk'ü bunlardan ayıran, daha baştan itibaren cumhuriyetçi olması, bazı şeyleri önceden görüp planlamasıdır. O yüzden Atatürk yaşadığı sürece ve öldükten sonra, etrafındakilerden çoğu davaya zorla kazandırılmışlardır.
Sayfa 300Kitabı okudu
HEP MERDİVENİN İLK BASAMAĞINDA BEKLETİLMİŞ ADAM VECİHİ TİMUROĞLU (...) Ona milletvekilliği vaadedilmiş, ama merdivenin ilk basamağında bekletilmiştir. Cevdet Kerim İncedayı, onun CHP İçindeki yandaşıdır. Ona yardımlar sağlar, Recep Peker'le tanıştırır. Recep Peker, ona güdümlü yazılar yazmasını âdeta telkin eder. Anlattığına göre, ödün
Reklam
İsmet Paşa
"Dini bakımdan hilafete bağlıyız ama hilafet-i bir siyasi araç olarak kullanmayız."
BILINMEYEN GERÇEKLER
Türk – Yunan Harbi, milletimizin tarihî şahsiyyet ve hissiyatına muvafik fiil ve fikirlerle başarıldıkan sonra M. Kemal Paşa ilk olarak 1922 Şubat'ında İzmir’de toplanan “Birinci İktisad Kongresi”nde – perde arkasindaki “Hilâfet Pazarlığı”na bağlı olarak, söylediği şu sözlerle “din” ve “târih” inkârı mevsimini başlatmıştır: Osmanlı târihinde
Meclis'te II. Grup denilen muhalefetin lideri, Erzurum mebusu ünlü hatip Hüsevin Avni (Ulaş) Bey, İsmet Paşa'nın izahatını "kâfi ve tatminkâr" bulmadığını açıklayarak dedi ki: "Gerek vekiller heyeti gerekse TBMM, Misak-ı Milli'den zerre kadar fedâ ederse, îcâb-ı nâmus-u millî için çekilip gitmelidir." Lozan
Geçen bir sene zarfında Ankara'nın hükümet merkezi olması, cumhuriyet meselesi, hilafet meselesi, eski arkadaşların yarattıkları meseleler beni çok yordu ve bütün bu işler karşısında İstanbul basını ve İstanbul entellekti toplu olarak ve sebatlı olarak İsmet Paşa ile uğraştılar. Münakaşalar Atatürk ile çıktı, fakat devam ederken iyi bir taktikle benim üzerimde toplandı. İsmet Paşa meselesi haline getirildi. İstifa ettiğim zaman İstanbul gazetelerinden biri yazmıştı: "Bütün millet oh!" demiş. Gazete, "İsmet Paşa'dan kurtulduk, oh!" diyordu. Talih, hep böyle devam ediyor. Büyük buhran zamanlarında benden çekinenler hep "Oh!" diyorlar ve sonra ...
Reklam
Lozan'a giderken hilafet için kanımızı dökmeye hazırdı İsmet paşa, öyle diyordu ama lozan'dan sonra onu kaldıran baş aktörlerden biri olmuştu.
Sayfa 102Kitabı okudu
--Gelecek kuşakların, Türkiye'de cumhuriyetin ilanı günü, ona en acımasız bir şekilde saldıranların başında, cumhuriyetçiyim iddiasında bulunanları görerek şaşıracaklarını asla sanmayınız! Aksine, Türkiye'nin aydın ve cumhuriyetçi çocukları, böyle cumhuriyetçi geçinmiş olanların gerçek anlayışlarını çözümlemekte ve belirlemekte hiç de kararsızlığa
"Dini ve namusu olanlar aç kalmaya mahkumdur" dediler. Kendisini Hilâfet ve Saltanat makamına layık gören ve bu hususlarda teşebbüslerde de bulunan; Din ve Namus lehinde türlü sözler söyleyen ve hatta hutbe okuyan, benim kapalı yerlerde baş açıklığımla lâtife eden, fes ve kalpak yerine kumaş başlık teklifimi hoş görmeyen Mustafa Kemal
58 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.