Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Film yıldızları, önemli iş adamları, başarılı yöneticiler, televizyon veya radyo sunucuları ve politikacılar.. Oysa bunlar şişirilen bir takım hayâllere boş tahminler sağlayan, manevi özelliklerden yoksun kişilerdir. Bu kişilerin bizzat kendileri değil, ama basın organları tarafından kabartılan kişilikleri, hayatları ruhsal değerlerden uzaktır. Zihinde teşekkül eden modeller bunlar olunca, yetişme çağındaki insanların değersiz amaçlar peşinde koşuşlarına bakarak onları küçümsemek, horlamak yararsız olacaktır. Kendilerine sunulan örneklere benzemekten başka ne yapabilirler?!
‘Bir teoriye göre geceleri horlamak bilinçaltı savunma mekanizmasından dolayıymış. Paleolitik dönemde atalarımız uyurken savunmasız bir durumda olduklarından olası saldırganları mağaranın ağzından uzaklaştırmak için bu uyarı sesini çıkarırmış.’
Reklam
“…biz kitapları bizden malûmatını esirgemiyen âlimlere benzetebiliriz. Onu açtık mı yalnız o bize söyler, biz de dinleriz. O söylediklerimize bigâne. Tenkidlerimizi bile duymaz. Duymadığından gücenmez. Kitap yaşını başını almış bir çocuk gibidir. Ona ihtimam icabeder. O da kurtlanarak hasta olabilir. Rutubet onu da çürütebilir. Hor­lamak kendisini incitebilir. Velhasıl kitap mündericatı itibariyle insana,müfid olduğu kadar mevcudiyeti de birçok ilhamlar vermiştir. Bu dedikodu - nedir bil­miyen, sahibine daima sadık kalan ve el üstünde tutulan kitaplar artık tozlu raflarda ihmale maruz kalmamalıdır. Zira eski dostları ihmal etmek mürüvvet ve vefakârlık -icaplarından değildir. Kitaplar okununca esasen muhteviyatı dolayısıyle dile gelirler.”
kırılıyor artık bu döngü
"Oğullarını evlendirecek yaşa getirene dek hep sindirilmiş ve korkutulmuş olduklarından, gelinlerini sindirmeyi ve korkutmayı seçerlerdi sıra onlara geldiğinde. Gelinleri horlamak belki de yegâne ödeşme yöntemleriydi onlara hor davranmış kaderleriyle"
Sayfa 17 - remzi kitabeviKitabı okudu
Ama ne horlamak. Horlamıyor, adeta meydan okuyordum.
Sayfa 18 - April YayıncılıkKitabı okudu
Güzel sanatlara kabiliyetli olan bir zekayı matematikte muvaffak olmaya zorlamak ve onun yanında güzel sanatları horlamak, bu zekayı başarısızlığa itmekten başka bir işe yaramaz.
Reklam
ANTONIO: Bunca dostluk gösteren birine, bu muydu layık gördüğünüz? Tanımıyormuş gibi davranıp, horlamak mı teşekkürünüz? O kadar yardım etmedim mi size, neden bu nankörlüğünüz? Zora düşmüş görüp beni, halimi kötüye kul- lanmayın. Sakın beni evliyanın biri sanmayın.
Çeviren: Zeynep Avcı
KÖYLÜLER / 1897
"Öyle ya, köye sırf köylüleri horlamak, soymak, korkutmak için gelen bencil, ahlaksız, tembel, gözü dönmüş insanlardan bir yardım ya da iyi bir davranış beklenebilir miydi?"
Sayfa 478Kitabı okudu
MÂÛN SÛRESİ’NİN TEFSİRİ أراَيْت الَّذِى يُكَذِّبُ باِلدِّينِ . فَذَلِكَ الَّذِى يَدُعُّ اليَتِيمَ وَلآيَحُضُّ عَلىَ طَعَامِ الْمِسْكِينَ . “Düşkün ve biçarelere yardım etmeyi engelleyen, yetimleri, öksüzleri ve âcizleri itip kakarak horlayan ve onlara merhametsizce tavır alan, dini ve ahiret gününü yalan sayanı gördün mü?” Bu vasıfları
Kadını horlamak, hayattaki rolünü görmezlikten gelmek, eğitim ve kültürden yoksun bırakmak, İslâm’ ın emrettiği veya onayladığı bir davranış değildir. İlim öğrenmeyi bütün Müslümanlara farz kılan İslâm’ dır. Kadın, erkek bütün insanları evreni düşünmeye ve çevrelerinde gelişen olaylara bilinçli bir gözle bakmaya yönelten odur.
Sayfa 435 - Beka yayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanlar, zihinlerinde kimleri canlandırıyor, zihinlerinde kimler örnek insan olarak teşekkül ediyorsa, onlara benzemeye çalışacaklardır. Bu örneğin belirmesi için de kişinin o örnekle sık sık karşılaşması, onun zihne taşınması gerekmektedir. Toplumun kişiye model olarak benimsettiği kişiler veya kişinin sık sık ve etkin şekilde karşılaştığı modeller hangileri.. Özellikle yetişme çağındaki insan kimlere hayranlık duyuyor, kimlere benzemeye çalışıyor? Film yıldızları, önemli iş adamları, başarılı yöneticiler, televizyon veya radyo sunucuları ve politikacılar.. Oysa bunlar şişirilen bir takım hayâllere boş tahminler sağlayan, manevi özelliklerden yoksun kişilerdir. Bu kişilerin bizzat kendileri değil, ama basın organları tarafından kabartılan kişilikleri, hayatları ruhsal değerlerden uzaktır. Zihinde teşekkül eden modeller bunlar olunca, yetişme çağındaki insanların değersiz amaçlar peşinde koşuşlarına bakarak onları küçümsemek, horlamak yararsız olacaktır. Kendilerine sunulan örneklere benzemekten başka ne yapabilirler?!
Tencere kaynamaya başlayınca nohut, tencerenin üstüne fırlamaya, yüzlerce coşkunluk göstermeye koyulur. “ neden beni ateşe attın, kaynatıyorsun…. madem ki satın aldın, neye bu hallere uğratıyorsun” der. nohut pişiren kadın da nohuda kepçeyle vurup der ki: “ yok… güzelce kayna, tencereden çıkmaya kalkışma. seni sevmediğimden senden hoşlanmadığımdan kaynatmıyorum seni ki… bir zevkle, bir çeşniye sahip ol da gıda haline gel, yen, cana karış diye kaynatıyorum. bu imtihan, seni horlamak için değil! bostanda sular içtin, yeşerdin, terü taze bir hale geldin ya… işte o su içiş, bu ateşe düşmen içindi."
Günlerin ayların geçip gitmesine seyircimi kalacaksın? İnsanoğlu horlamak, esnemek , ve gerinmek için mi yaratıldı? Hadi yüzünü yıka Kendine gel Asıl vazifene dön Büyük bir coşkuyla çalış! Yolunu çiz problemlerini çöz! Artık toparlanma ve harekete geçme zamanı!
Sayfa 249 - insam ve hayatKitabı yarım bıraktı
Küçük kuşları yutmak yeteneği bir atmacada yaradılışından bulunduğu gibi, küçük insanları ezmek, onları horlamak da Mrs. Wilkins gibilerinde yaradılışından vardır.
Birbirimize tahammülsüzlük hastalığı, içimize Batılılaşma sürecinde girdi. Geleneksel yapımızda, farklılıkları yüzünden insanları yadırgamak, yargılamak, horlamak, aşağılamak ya da üzerlerinde baskı kurmak yoktur. Hele inanca baskı anlayışı, tamamıyla Batılı bir anlayıştır.
161 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.