Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yaz, kış, bir gideceksin, bir geleceksin, mevsimler, yıllar böyle hep emrine amade mi olacak sanıyorsun? Hayyam'dan hiçbir şey öğrenmedin mi? "Gün gelir, dudaklarını yalayacak zamanı bile alır elinden Hüda.
Sayfa 283Kitabı okudu
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak... Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak. Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle. İmânı olan kimse gebermez bu ölümle: Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir.' Davransana... Eller de senin, baş da senindir! His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin? Hayret veriyorsun bana... Sen
Reklam
Gökten ay parçası halinde, o rahmet güneşi, İndi afaka bu akşam, bu mübarek akşam, Ebedi kandili yandıkça, Huda'dan dilerim, Parlasın dursun o iman senin alnında, Paşam!
Hak yolunda çalışırsa bir kişi Ânı zâyi' eylemez Kâdir Hudâ Ekber-i a'mâl zikru'llâhdır Âkil isen ona sa'y et dâ'imâ
O ihtişâmı elinden niçin bıraktın da, Bugün yatıp duruyorsun ayaklar altında? "Kadermiş!" Öyle mi? Hâşâ, bu söz değil doğru: Belânı istedin, Allah da verdi... doğrusu bu. Talep nasılsa, tabîî, netîce öyle çıkar, Meşiyyetin sana zulmetmek ihtimâli mi var? "Çalış!" dedikçe şeriat, çalışmadın, durdun, Onun hesâbına
Sayfa 267
HAYAL VE GERÇEK Ay ışığı pencereden girende, Senden yana hayâl kurmak ne güzel. Ya bir otobüste, ya bir trende, Gurbet ilden sana varmak ne güzel. Aşkın mayasını senden alıp da, Şekillendim sevda denen kalıpta. Evinizin kapısını çalıp da, İlk çıkandan seni sormak ne güzel. Umudu yoksula bol verir Hudâ; Bin tohuma can var bir damla suda. Gerek uyanık ol, gerek uykuda, Benden bakıp seni görmek ne güzel. Kurumadan daha yolculuk teri, ”Gel” diye yanına çağırsan beni; Bırakıp bir yana gamı, kederi, Doya doya seni sarmak ne güzel. Aşk deyince anlattığı her şeydir; Öldürdükçe tadı gelen bir şeydir.. Azrai'le can vermesi zor şeydir; Sen istersen sana vermek ne güzel.
Reklam
Yürümeye başladık. Yüzünden bir sevinç çığlığı koptu, her bir yanı aydınlığa battı. Ben ben oldum olası böylesi ta yürekten, can evinden gülen, yanındakini de kendi sevincinin içine alıp yoğuran, sevinçten çılgına döndüren böyle tatlı bir insan görmedim, içime aydınlık doğdu, yüreğim pır pır etti. Şu İstanbul'un kirinden pasından, göz oynayan kıskançlığından, kötülüğünden sıyrıldım, yeni başka bir güne doğdum. Sen sağ olasın, var olasın, dünyalar durdukça şu alçakgönüllü, ta can evinden, tekmil damarlardan çekilip gelen gülüşünle durasın. Böyle gülen adamların dişleri de pırıl pırıl, apak, inci gibi olur, hikmeti hüda.
Ey Hüda..!!Bilirim ki, kader yazılmış, defteri dürülmüş kaldırılmış, mürekkebi de kurumuştur. Ama her an yaratma halinde olan da Sensin. Öyleyse Sen yazılmış kaderleri bile geri çevirirsin. Benim kaderim işte az önce geldi, karşıma dikildi. Çevirme benim kaderimi geri. Onu bana çok görme.
Matlabımız din-i Hüdâ'dır bizim Mesleğimiz râh-ı Hüdâ'dır bizim Yoksa,kuru mihnet ve kavga değil Şâh-ı cihan olmağı dava değil
Sayfa 15 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Bir kişi dördüncü halife Hz. Ali’ye sormuştu ki “Gökler yay olsa, yer yay teli olsa, afetler ok olsa, insanlar nişan olsa, atan da Allah (C.C.) olsa, şimdi insanlar nereye kaçarlar?” o zaman Halife “Hüda’ ya kaçsınlar” demiştir.
Sayfa 26 - İnsan Yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.