Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kelam ilmi
Hz. Ömer (ra) Efendimize, Sabiğ adlı şahsın müteşabih ayetle rin anlamlarını sorduğu haberi ulaşınca, bu adam için hurma değneği hazırladı. Tam Hz. Ömer hutbe iråd ederken bu adam kalkıp "Savulup kaldıranlara, bir ağırlık taşıyanlara... andolsun ki..." diyerek devam eden ayetlerde anlatılmak istenen şeyin ne olduğunu sordu. Bunun üzerine Hz. Ömer, hemen hutbeden inip adama dedi ki: "Eğer (Müslümanlarınkinin hilafına) senin başını iyice traşlı görseydim şu gözlerini taşıyan başını kılıçla vurur dum." Sonra görevlilerine emretti, adam iyice bir dövüldü. Hz. Ömer, bunu da yeterli görmeyerek adamı Basra'ya sürgün etti ve hiç kimsenin onunla oturup kalkmamasını emretti. Artık adam Basra'da uyuz deve gibi idi; nerede bir topluluğun yanına varsa, oradakiler; "Emiru'l-Mu'minin'in sıkı sıkıya emrettiği adam!" deyip etrafından dağılıyorlardı. O kadar ki, bu zât sonunda tevbekår oldu ve artık önceki düşüncelerinden hiçbirisinin kal madığına yemin billah etti. Bundan sonradır ki Hz. Ömer, onun la oturup konuşulmasına izin verdi. Daha sonraları Hâriciler ortaya çıktığı zaman bâzıları gelip: "Işte tam senin zamanın" dediler. Ama bu zât şöyle cevap verdi: "Hayır! Bana salih kulun (Ömer'in) öğüdü fayda sağladı. (Artık bu gibi şeylerden uzağım.)
Sayfa 107 - (Teymiye 4/13-14)Kitabı okudu
Küba'daki hutbeden
Gerçek Müslüman, dilinden ve elinden başkalarına zarar görmeyen kimsedir.
Reklam
Veda Haccı Hutbesi'nde..
Bu hutbesinde Hz. Peygamber, eski cahiliyet âdetlerini ayaklarının altına alıp çiğniyor, kan davalarını, ribacılığı kaldırıyordu. İnsanları mutlu hayata kavuşturacak temelleri bildiriyor, cemiyete huzur verecek aile haklarını açıklıyor, insanların eşitliğini bildiriyor, can ve mal emniyetini sağlayacak esaslan ilan ediyordu. Bu hutbedeki hükümler “Hukuk-ı Beşer Beyannamesi”, İnsan Hakları Evrensel Beyannamelerinden çok önce insanların haklarını korumuştur. Bu hutbeden sonra şu mealdeki ayet-i kerime nazil oldu: “Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, size verdiğim nimetleri tamamladım ve size Din olarak Müslümanlığı (verip ondan) hoşnut oldum.” Maide, 5/3
Sayfa 131
Atatürk' ün zekası .. Halkı hep en önde tutması ..
Örneğin Kurtuluş Savaşı’ndan sonra bir yurt gezisi sırasında Konya’da görüştüğü Hacı Hüseyin Ağa’ya, “Hutbeden ne anlıyorsun hacı... Doğru söyle?” diye sormuştur. Hüseyin Ağa bu soruya, “Ne anlayayım oğlum. Okuyorlar, biz de dinliyoruz. Ben cahil adamım tabi anlayan anlar. Sizler anlarsınız, ” diye cevap vermiştir. Bunun üzerine Atatürk, “Ben de anlamıyorum,” deyince, Hüseyin Ağa bu sefer şunları söylemiştir: “Nasıl anlamazsın? Geçenlerde Elham’ın, Kulhu’nun manasını bana verdin. O günden beri düşündükçe hep ağlarım. iki üç gün önce hocalara gittim. Onlara dedim ki, haydi bakalım düşün önüme! Sizi Paşa’ya imtihan ettireceğim. Bak korkularından yanına yanaşamadılar, gelemediler. ”
Sayfa 214 - İnkılap Kitabevi 1. Baskı 2012Kitabı okudu
Bi'setten evvel, Kus bin Saîde'nin Ukaz Panayırı'nda verdiği hutbeden bir iktibâs: "مالي أرى الناس يذهبون ولا يرجعون أرضوا بالمقام فاقاموا أم تركوا هناك فناموا"
1286 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Seyehat etmenin nispeten kolay olduğu zamanlardayız.  Uçakla daha kısa sürede daha uzun mesafeler katetmek mümkün. Yollar daha güvenli. Lisan bilmek çok da zaruri değil belki. Abdurreşid İbrahim 1857 doğumlu bir Tatar. Dini eğitimini almış ve tam manasıyla "kendini İslam' a ve İslam' ın yayılışına adamış bir mü' min. " Bir Seyyah.
Alem-i İslam ve Japonya'da İslamiyet'in Yayılması 1.Cilt
Alem-i İslam ve Japonya'da İslamiyet'in Yayılması 1.CiltAbdurreşid İbrahim · İşaret Yayınları · 201215 okunma
Reklam
Zikirde ( hutbede) hazır bulunun. İmama yaklaşın. Çünkü kişi ( cumadan ve hutbeden ) uzak kaldıkça, cennete girecekse bile oraya girişi gecikir.
Sayfa 229 - D11108 Ebû Dâvûd , Salât,224,226Kitabı okudu
Bu tarzın devam etmesi için bir şart lazımdı. O da milletin reisi olan zâtın halka doğruyu söylemesi, halkı dinlemesi ve halkı aldatmaması. Halkı ahvâl-ı umumiyyeden haberdar etmek son derece hâizi ehemmiyettir. Çünkü her şey açık söylendiği zaman halkın dimağı hâl-i faaliyete bulunacak, iyi şeyleri yapacak ve milletin zararına olan şeyleri reddederek şunun veya bunun arkasından gitmeyecektir. Ancak millete ait olan işleri milletten gizli ettiler. Hutbelerin halkın anlayamayacağı bir lisanla olması ve onların da bugünkü icâbât ve ihtiyaçlarımıza temas etmemesi, Halife ve Padişah namını taşıyan müstebilerin arkasından köle gibi gitmeye mecbur etmek içindir. Hutbeden maksat ahalinin tenvir ve irşadıdır, başka şey değildir. Yüz, iki yüz, hata bin sene evvelki hutbeleri okumak, insanları cehl ve gaflet içinde bırakmak demektir. Hutabânın (hatiplerin) her halde nâsin kullandığı lisanla görüşmesi elzemdir.
Sayfa 19 - Atatürk'ün Din AnlayışıKitabı okudu
Karabekir'den M.Kemal'e devlet işlerine dini katma uyarısı
M. Kemal Paşa, Balıkesir'de verdiği hutbeden sonra Kazım Karabekir'in düşüncelerini öğrenmek ister. Akşam M. Kemal Paşa bugünkü beyanatını nasıl bul­duğumu sordu. Ben de kendilerine olan samimi bağlılığım kadar kendilerinden aynı karşıliğı gördüğüme dayanarak fikrimi söyleyeceğimi bildirdim ve dedim ki: - Dünya işlerini camilere soktuğumuzun
Üzerinde düşünmemiz gereken, birçoğumuz için haftanın yegane dini dersi olan hutbeden, bize bir haftalık zihni, kalbi manevi malzemenin çıkıp çıkmadığıdır. Ya da o haftanın hutbesinden dilimize yapışmış ve hafta boyunca bizi ara ara yoklayan bir cümlenin, bir tespitin, bir itirazın, bir sloganın bulunup bulunmadığıdır
Reklam
İlk hutbeden~
"Size Allah’a karşı takvalı olmanızı tavsiye ederim. Müslümanın, Müslümana yapacağı en hayırlı tavsiye onu ahirette fayda sağlayacak amellere teşvik ve takvayı emretmektir. "
Sayfa 10
Nahl suresi 90 Her cuma hutbeden sonra okunur ama feyiz alan yok
şüphesiz allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder. çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. o, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.
Cihad ediniz! Cihad ediniz! Cihad, ibadetlerinizin en üstünlerinden birisidir. O, sizin en şerefli adetinizdir. Allah yolunda çalışında Allah size yardımıyla zaferi nasip etsin. Allah'ı zikredin ki O da sizi ansın. Allah'a şükredin ki de O da size verdiği nimetleri artırsın ve size lutfetsin. Kadı Muhiddin b. Zekiyyuddin Kudüs’ün fethinden sonra okunan ilk hutbeden
Hutbeden..
' Kiyametin ne zaman geleceğini merak etmekten ziyade, o gün için ne hazırladığınıza bakın. '
Ömer b. Abdülâzîz de hutbesinde: "Ey insanlar, siz bir şey için yaratıldınız. Ona inanırsanız ahmak sayılırsınız, inanmazsanız helâke gidersiniz. Siz, bu fâni için değil, ebediyet için yaratıldınız, buradan oraya intikal edeceksiniz. Ey Allah'ın kulları, siz bir yerdesiniz ki, yemeği kursağınıza tıkanır, suyu boğazınızda kalır, iliğinize sizi sevindirecek bir nîmet verirse, hasretini çektirecek başka bir nîmeti elinizden alır. Bunları düşünerek siz, nihâyet varacağınız ve ebedî kalacağınız yer için çalışın." dedi ve gözyaşlarını tutamadığı için hutbeden indi.
160 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.