Merhaba arkadaşlar. Dün https://1000kitap.com/beydervis'un ortaya attığı fikirden hareketle ben de kendi beğendiğim, gözüme çarpan ve kaydedilenler bölümüne attığım incelemeleri sizinle paylaşmak istiyorum.
İsim olarak kimseyi etiketlemedim. Gören görsün. Elbette burada gözden kaçan içinde bize çok şey katacak incelemeler vardır. Ben bu
HAYAL KIRIKLIKLARI
Genç Werther’i okuyanların intihar ederek öldüğüne şahit olan bu dünya, Huzursuzluğun Kitabı’nı okuduktan sonra intihar edenlerle karşılaşmamışsa, bu işte bir terslik var demektir.
Şimdinin taş kesilmiş saydam duvarının içinden geçen ellerimiz, geçmişe kök salmış bir ağaç gibi sızlarken, ‘’Asla bir geleceğe sahip olmamış
Beyza nın hediyesi olan bu kitabi hüzünlü bir sonla kitaplığıma kaldırmak istemediğim için Sadık Hidayet üzerinde Paul Kalanithi'nin yardımıyla küçük bir operasyon yaptık.:)
Fyodor Dostoyevski
Evet, yanlış okumadınız. Yukarıdaki cümle edebiyatın en büyük isimlerinden Dostoyevski’ye ait.
Edgar Allan Poe’nun öyküleri Rusya’da yayımlanır ve ardından Dostoyevski bu öyküleri okuyarak Poe’ya olan hayranlığını bir yazısında dile getirir.
Hatta birçok kişinin bilmediği bir gerçek bize şunu söyler:
7 ya da 8 yaşlarındayım , bir önce ki yaz dedemi (annemin babası) kaybetmişiz. Henüz cenaze, ölüm kalım ayırdını yapacak yaşlarda değilim sadece çevremde bir hengamedir dönüyor. Annem , teyzelerim , yengem ağlıyor dayım evin önünde bizde güneşlik derler ,sigara üstüne sigara yakıyor. Herkesin aksine benim keyfim yerinde çünkü 3 tane yaşıt kuzenim
Ömer Gezen' e ve tüm dostlara teşekkür ederim.Sizler de bu anlamlı harekete katılmak isterseniz #51007323
{Liste Güncellenecektir. Yoruma Siz de Sevdiğiniz İncelemeleri İliştirebilirsiniz.}
*Gülnaz Eliaçık
- Bir huzur bulmayalım mı ya şu hayatta Ruhiye?
- Şu iki günlük dünyada ya?
- Babam, "Huzur mezarda". derdi,
Öyle mi Ruhiye?
- Öyleyse s**ayım ben böyle hayatın içine.
Eskiden, yemek yapmayı severdi Selma. Artık bıkmıştı. Domatesi soy, sarımsağı soy, patatesi soy, soğanı soy... İllallah demişti.
On yıldır evli. Kocası, mutfağa adım atmazdı.“Aaahhh!” Parmağını kesti.
Dışarıda yemeyi önerdi. Kabul etti koca. Çıktılar. Trafikten korktukları için yakındaki AVM’ye gittiler. Çocuklar arıza çıkarınca, koca patladı.
Medet Ya Seyyidi Sultan Ya Ebu Turab?
Zerreye nispettir hayat, derya içinde kaybolan balık misali, gözler kendi karanlığında kendini arar, yaşam insana ağlamaklı bakar, gönüller umutsuz yatar. O an dudaklar arasında bir sözcük dökülür, yetmez mi ey yüce olan Allah? yetmez mi ?
Geceye bir kadın çığlığı düşerse, yerin altında bulunan dünya