Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BİR ÜMMETİN OLUŞUM HİKAYESİ
a. Zayıflık Devresi Şimdi bir tarafta diktatör, büyüklük taslayan, Allah’ın kullarını kendisine ibadete çağıran, onları zayıf düşürüp hizmetçi, köle ve uşaklar edinen Firavun’u, diğer tarafta da bu azgın diktatörün köle edindiği izzet ve şeref sahibi bir halkı görüyoruz. Daha sonra Allah (c.c.) bu şerefli halkı, gasp edilmiş hürriyetine, elinden
Sonradan Müslümân olan John Davenport kendisinin Müslümân oluşunu bakın nasıl anlatıyor: Ben bir tarihçiydim. Her şeyi incelediğim gibi İslâm'ı ve Hz. Muhammed Aleyhisselâmı da inceledim. Bu çalışmamı ‘ilmî olarak yaptım ve çocukluğundan başladım. Gerçekten tertemiz bir çocukluğu var. Gençlik döneminde herkesin örnek gösterdiği ve 'el-emîn' dediği güvenilir bir insan. Vahiy dönemine ve diğer olaylara baktım ve bunlar üstün bir insanın özellikleri dedim. Ancak bu son peygamberdir, diyemedim. Ne zamân ki Mekke'nin fethini incelemeye başladım, o zamân işin rengi değişti. Mekke'nin fethi hakkında yazılmış en güzel kitaplardan birinin adı; ‘İzzus Sacide, ya’ni Secdedeki ‘İzzet’tir. Mekke'nin fethiyle Müslümânlar tarafından en büyük zafer kazanılmışken ve kendisine en büyük zulümleri yapan insanların hepsi teslim olmuş tir tir titrerken, Efendimiz intikamla hareket etmedi. Hatta Uhud Savaşı'nda kendi öz amcası Hz. Hamza'nın ciğerini çiğneyen insanı bile affetti. John Davenport diyor ki: İşte böylesi mu’azzam bir olayı gördüğüm zamân titremeye başladım. Peki, 'Bütün bunlardan sonra ne yapacak?' diye baktığım zamân bir de gördüm ki; yine Medine'ye döndü ve yine arpa ekmeği yiyerek, hasırın üzerinde yaşamaya başladı. 'Bunların hepsini normal insanlar yapar ama bu zaferi kazandıktan sonra sade hayâtına tekrar dönmek ancak büyük bir peygamberin ahlâkı olabilir.' dedim ve koşarak secdeye kapandım. Müslümân oldum. ~√~
Reklam
Saka : "Ona ulaşıp kavuşamayacağım için de ben bu imkansızlık yoluna ayak basmayacağım! Eğer O'nun eşiğine yönelip yola koyulursam ben O'nun yolunda ya ölür, ya da yanar giderim. O'na layık bir er olamadığıma göre de en iyisi ben Yusuf'umu kuyuda arayayım! Benn kuyuda bir Yusuf kaybettim,bu can bu tende oldukça,elbette onu bir gün bulacağım. Yusuf'umu bir kuyuda bulunca da, artık onunla birlikte göklere uçarım!" * Hüthüd : " Ey tevazu maskesi altında yüz türlü isyana kalkışıp duran sen! Hele şunun neşesine bakın ve de küstahlığına! Bu ne dlkavukluk, bu ne dalavere! Yutmam ben bunları! Böyle palavralarla beni kandırmaya kalkma! Haydi, gir şu yola, tek kelime etme, dik dudaklarını! Eğer herkes yanıyorsa sen de yan! * Hz. Yakub'un Ahı : "Aşk insanda ne akıl bırakır , ne fikir! Görüyorsun işte , aşk bizlere neler etmede!"
Saka kuşunun özrü
Hz. Fatıma, '- ya Ali ''Hasan, Hüseyin aç, evde yiyecek yok.. Gidip yiyecek birşeyler alsana" der. Hz. Ali'nin sadece altı dirhemi vardır. Yiyecek almak için evden çıkar ve giderken yolda kavga eden iki insan görür. Hz Ali: "Niçin kavga e diyorsunuz? Şu âlemde Allah'ı düşüneceğiniz yerde niçin birbirinizle mücadele
Necip Fazıl'ın muhasebe şiirlerinin kaynağı Hz. Muhammed'in şu hadisi şerifidir: "Siz hesaba çekilmezden evvel kendi kendinizi hesaba çekiniz; amelleriniz tartılmaz dan önce siz kendi kendinizi tartınız, büyük hesap gününe hazırlanınız!" (Tirmizî, Kıyamet: 25) Şair, Allah'a kulluk ve ibadet anlamındaki yetersizliklerini, eksikliklerini, ihmalle rini ve girdiği günahları acı bir utançla ortaya koyuyor.
Hz. Ali ile ilk üç halifeyi birbirlerine karşıtmış gibi göstermek
... Hz. Ebûbekir'e bîate Hz. Ali'nin katılmaması anlaşılan bir şeydir, vefat eden peygamberdir ama önce O'nun eşinin babasıdır. Kendisini Beytü'l Hazen'e kapatan zevce-i muhteremesinin yanında durarak ona destek vermiştir. Yoksa Hz. Ali Efendimizin Hz. Ebûbekir Efendimize dâir hiçbir tereddüdü yoktur. (Hz. Fâtıma'dan sonra evlendiği eşlerinden olan çocuklarından birinin adı Ebûbekir, birinin adı Ömer, birinin adı Osman'dır. Hz. Fâtıma'dan olan kızı -Resulullah’ın öz torunu- Ümmü Gülsüm Hazretleri'ni de Hicret'in on yedinci yılında Hz. Ömer'le evlendirmiştir. Yani Hz. Ömer, Hz. Ali'nin damadıdır. Bu gerçekler bilinmeden Hz. Ali ile ilk üç halifeyi birbirlerine karşıtmış gibi göstermek en başta Hz. Ali'ye iftirâdır. İnsan sevmediği bir insanın ismini kendi çocuğuna verir mi?)
Sayfa 70 - Sufi KitapKitabı okudu
Reklam
Okunmalı...
Kalbi şeytanın vesveselerine karşı korumak, gereklidir, bu görev, her mükellefin omuzlarına yüklenmiş bir «farz-ı ayn»dir. Gerekli olan bir neticeye kendisi olmaksızın ulaşılmayan vasıta da gereklidir. Şeytanın sızma yollarını bilmeksizin kalbi ona karşı savunmakta başarıya ulaşılamaz. Demek ki, onun sızma yollarını bilmek farz oluyor Şeytanın
Çelik YayıneviKitabı okudu
Doğum günü kutlaması
Meryem Suresi 33.ayet; Doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağım gün esenlik banadır. والسَّلام عَلَيَّ يَوْمَ وُلِدتُ وَيَوْمَ أُمُوتُ وَيَوْمَ أُبْعَثُ حَيًّا Biz yakın zamana kadar, doğum günü kutlanmasına hep karşı çıktık; hatta doğum günlerimizi çoğumuz hatırlamak bile istemedi. Haklıydık. Çünkü bize doğum günü
Sayfa 69 - Doğum günü ile ilgili en güzel açıklama
Yine unutulmamalı ki, "hadisleri- aradan çıkardığınız zaman, Islâm'ın yapısından çok önemli bir kesimi gider. Dahası, çok şey kal­maz Islâm'dan: Düşünün ki, beş vakit namaz, nasıl namaz kılınacağı, nasıl oruç tutulacağı ve öteki ibadet biçimleri Kur'an ayetlerinde yok. "Hadisler kaldırıldığı zaman, "ibadetler dayanıksız kalır. Ya da çok büyük ölçüde dayanağını yitirir. "Islâm hukuku" adı verilen kesimin dayanakları da elden gider önemli ölçüde.
907 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.