Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanlar ve Yahudiler
Şer ve fitneye bulaşmadan Yahudi yaşayamıyor. Fert ve cemiyet olarak her Yahudi ve her Yahudi teşkilatı bütün insanlığa birlikte düşmanlık yaşatır. İnsanlara ve bütün insanlığa fenalık yapmak yahudiye sanki bir içgüdür. Bu içgüdünün muvaffak olmadığı yerde Yahudi masum, adeta melek görülür. Ancak içinde sakladığı zehirli hançerini kullanırken ondaki şeytanı tanıyabilirsiniz. Yahudi içimizdeki tehlikedir, iyi tanımadan ona yaklaşmayalım. Ancak iyi tanıdıktan sonra tehlikesinden korunmanın çare ve silahını tayin edebiliriz.
Sayfa 234Kitabı okudu
Kul olmak demek, nasibe rıza göstermek demektir. İçimizdeki ben hiçbir zaman nasibe razı olmaz. Allah o bene fırsat vermesin ama bizi de o bensiz bırakmasın. O bensiz yaşanmaz ama o benin tahakkümünden kurtulmamız lazım. Kalp, gönül o bene hükmettiği zaman insan sultan olma yoluna giriyor. O bensiz de yaşayamayız, ego dediğimiz, o da lazım bu dünya da. Biz melek değiliz.
Sayfa 110
Reklam
Hıristiyan dünyasında ve Hıristiyanlığın dolaylı ya da dolaysız et­kilediği ekinlerde "günahkar insan"la "Tanrı"sı arasındaki çelişki çok belirgindir. Buralarda insan "Tanrı'ya benzemeye" çağrılır. "Tanrıya benzer" yaratılmışur. Ama "günahkar"dır. Peki, Tanrı'ya benzer ya­ratıldığına göre, günah nasıl sızabilmiştir bu dünyaya? İnsanoğlu, dav­ranışlarında hem "Tanrı"ya benzerdir, hem de "günahkar". Başlangıçta, insanoğlu "Tanrı'ya benziyordu", günah sonradan ortaya çıktı. Tanrı ülküsüyle günahlı gerçeklik arasındaki çatşkı, kutsalı, tanrısalı şey­tansıya çeviren bir yıkımın sonucudur. Bu dediğimiz hem toplumsal tarih için geçerlidir, hem de, makinacı-gizemci uygarlık insanın "tan­rısal" yüklemlerini bastırmaya başlayalı beri, her çocuğun evrimi için. İnsanoğlunun kökeni cennettedir, ve içinde hep cennet özlemi vardır. Bir bakıma, evrende boygöstermiştir ve hep cennete dönmeyi öz­lemektedir. Bunlar, insanın coşkusal anlatımlarını çözmeyi bilen her­kes için tartışılmaz gerçekliklerdir. İnsanoğlu özünde iyidir, ama ala­bildiğine kabadır da. İyilikten kötülüğe, kabalığa geçişi her çocukta gözleriz. Demek ki Tanrı insanın İÇİNDE'dir, onu daha başka yerlerde, tek başına egemenlik sürdürürken aramak boşunadır. Cennet, içi­mizdeki doğru yol ve iyiliktedir, yoksa insan denen memeli hayvanın yitik cennetin yerine koyduğu, melek ve iblislerle dolu o gizemli "öbür dünya"da değil.
Pdf
BAŞKA BİR YILDIZA
Bu ümitsiz ve biçare Şahitleri ömrümüzün Bu aynanın sularında Kaç kere yıkandı yüzün. Bu lamba ve hülyamıza Yabancı binlerce uyku; Bir demir pençeydi sanki
Kimse melek değil ,şeytan hiç değil.
"Şu kainatta belki bir de iyi taraf vardır,fakat görmek bize nasip olmuyor diyor ve seni düşünüyordum. Bir daha teşekkür ederim . Beni boş hayallerle avunmaktan,yaptığıma pişman olmaktan kurtardın."
Duygular aslında içimizdeki kutup yıldızlarıdır, kaybolduğumuz anlarda bize yol gösterirler.
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
_Şeytanla anlaşmak, yani Nevrotik kişinin kendi benliğinden vazgeçmesi, ruhunu satmasına karşılık gelmektedir. Psikiyatride bunu "kişinin kendine yabancılaşması" olarak adlandırıyoruz. Tıpkı bellek kaybı ve kişiliksizleşmede olduğu gibi kişi, kimlik duygusunu yitirmiş, kendine aidiyeti kalmamıştır. Sanki bir sis bulutu icindeymiş gibi
O, yaşayan biri değil. Bir otomat. Mekanik bir yaratık. İnsan gibi görünüp hareket ediyor. Leonardo da Vinci bunlardan bir tane tasarlamıştı. Çizimlerine bakarsan, oturup kalkan ve başını çevirebilen mekanik bir yaratığın tasarımlarını görebilirsin." "İnsanların karmaşık makineler olduklarını ilk iddia eden oydu, içimizdeki parçaların çarklardan, pistollerden ve vidalardan farksız olduğunu, ama bizi oluşturan malzemelerin metalden değil kastan ve etten yapıldığını söylemişti. Neden bakır ve demir bu parçaların yerini almasın diye düşünüyordu. Durum buysa bir insan üretemez miydik?
Sayfa 194
Çocuğun acısı, yaşadığını anlamlandıracak bir kapasitesi olmamasından kaynaklanır. Biz yetişkin olarak çocuğumuzun duygularını aynalayarak ona isimler ve anlamlar veririz. Kendimize ebeveynlik yaptığımızda içimizdeki çocuk için de bunun aynısını yaparız. Çünkü bu anlamlandırma olmazsa regülasyon gerçekleşmez. Bizim de içimize dönüp bakmaya, ne yaşadığımızı, o kaotik hali anlamlandırmaya ihtiyacımız var.
Sayfa 82
74 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.