Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Karşı-laştık. Bir yanda ben varım, öte yanda başkası. Eğer ben yeryüzündeki kalışım sırasında bütün kâinatın çekilip çevrilişine olumlu bir anlam yükleyerek, doğruya ulaşma konusunda sınırlı kavrayışımla bir duyarlık sahibi isem, karşılaştığım başkasının bu çekip çevriliş içinde yerini bilmek isterim. İsterim ki başkası da bütün bu kâinat içinde benim yerimi bilsin. Duyarlığımın gerçekten duyarlık olduğunu ancak başkasının duyarlığında bulabilirim. Kısacası başkasının sen'e dönüşmesini isterim. Karşılaştığım sen olunca karşılaşmamız da yeryüzünde bulunuşumuzun iki parçasıdır. Kâinatın bütünlüğü içinde birbirinin duyarlığından haberdar olan sen ve ben bağlantımızı bütün kâinatta kurulan esas bağlantıya uzatırız. Bedenlerimizin olduğu kadar eylemlerimizin de yaratılmış ve yaratılmakta olduğuna şahid oluruz. Gözlerin rengine bakıldığı zaman iki ben ve iki başkası vardır. Ben ve başkası ortaya "sen"i çıkaramaz. Çünkü gözlerin renginde sahip olunacak bir şey vardır. Sahip olunacak yani tüketilecek. Tüketilebilir her şey zihnen önceden tüketilmiştir. Öyleyse gözlerin rengine bakıldığı zaman ortaya bir put ve bir putperest veya iki put ve iki putperest çıkar.
_Her inanç, Putperestliktir. _İster bir ağaç ya da taştan bir put yapın, isterse onu soyut kavramlardan oluşturun fark etmez. Hepsi birdir. Değil mi ki önümüze kurban sunduğumuz, yakarıp şükrettiğimiz kişisel bir varlık koyuyoruz. Bu nihayetinde putperestliktir. Aslında ister koyunumuzu isterse istek ve eğilimlerimizi kurban edelim, bu çok büyük
Reklam
Bihaber Sevgilim Yonina, Bu mektubu sana bir otel odasından yazıyorum. İzmir’den. Bir cinayet işlemeye geldiğim şehirden. Cinayeti beklerken yazıyorum. Yarın. Her şey yarın bitecek. Yarın, her şey yeniden başlayacak. Göreceğiz. Belki de öldürüleceğiz. İşte o zaman, bu mektubu bitirmeye gerek kalmayacak. Sana kendim fısıldayacağım, yazacaklarımı.
Şimdi insanlık olan Bakire Ruhlar, somut varoluşun sürtüşmesiyle gizli güçlerinin kullanılabilir ruh gücü olarak kinetik enerjiye dönüştürülebilmesi için zamanın şafağında madde yoluyla hac yolculuğuna başladılar. Satürn, Güneş ve Ay Dönemlerinde dahil olan ruhlar tarafından, giderek artan yoğunluktaki maddenin art arda üç perdesi elde edildi.
Savaşı ve içinde ne varsa hepsini reddediyorum... Ben savaş var diye üzülmüyorum... Ben kaderime razı olmuyorum... Ben bu konuda sızlanıp durmuyorum... Onu olduğu gibi reddediyorum, içindeki insanlarla birlikte, onlarla, onunla hiçbir alışverişim olsun istemiyorum. İsterlerse dokuz yüz doksan beş milyon kişi olsunlar ve ben tek başıma kalayım, yine de haksız olan onlar, Lola, haklı olan da benim, çünkü ne istediğini bilen bir tek ben varım: ben artık ölmek istemiyorum.
Görüngüler bize dolaysızca verilebilecek biricik nesnelerdirler, ve onlarda dolaysızca nesne ile ilişkili olan ise sezgi olarak adlandırılır. Ama bu görüngüler kendilerinde şeyler değildirler; tersine, yalnızca tasarımlardırlar ki yine kendilerinin nesneleri vardır—bir nesne ki artık bizim tarafımızdan sezilemez ve bu yüzden görgül-olmayan olarak,
Reklam
Sana yirmi beş yaş dayanılmaz haşarılığını kanıtlayan yazılarından kopya ettiğim birkaçını gönderiyorum. Kızma! Biliyorum yanlıştı sana gelmem. Kalan yanlışlıklar değil midir zaten? Karşılaştığımız ilk gün gözlerinde beliren huysuzluğu duyumsamıştım. Seni değişmiş görmeyeceğim hiç. Görmek de istemiyorum. Hep aynı o aşk adamı, töre kaçkını
egoistlerin kopegi olmadik hic.
İnsanlar ozellikle cevremizde bulunanlar hatta toplama kampi gibi denk gelenler ;cunku tahmin ediyorum ki istedigi gibi kisilerle cevresini donatmak herhalde buyuk nimet; nedense hep manipulasyon arzusu içinde kivraniyorlar gerçekten iliskilerde ozgur mutlular olmak yerine adam secip tasmalari da hic ellerinden birakmiyorlar. Kimsenin istenmedigi yerden uzaklasma arzusu olamazmis gibi secme ozgurlugune sahip olanlar ,seckinler, diyelim gel diyelim gelsin git diyelim gitsin istiyorlar. Etrafimda ol ama hem de olma bu ne cesit bir tatmin bilemedim ama aptalca. Anlami yok derinligi yok hele ki sen secilmis bir azinliksin ki kendini orda goruyorsun. Siradan cogunlugun pervane olmasini arzulamalari yok mu bir siradan cogunluk uyesi olarak kendimi bana degerli hissettiriyor ve en iyi pratigim de kendime o tasmayi taktirmayacak kadar konumumdan bihaber olmama halim. Biliyorum, goruyorum ve uzak kaliyorum en azindan tasmamin ipi genis ve arsiz manasiz manipulasyona asla izin vermiyorum. Ya varim ya yokum sonuc olarak da ben yerimi biliyorum siradanim. Seni yürüdüğüm yolda denk gelmemem gereken bir engel olarak goruyorum sayin seckin kisi.
488 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Böyle aşklar herkese nasip olmaz. Tutku, bağlılık, adanmışlık, aşk ve sevgi. Sevgi iyileştirir her şeyi, eritir buzları. Bazen gözümüzün önündekileri görmekte zorlansakta her şeyin vakti zamanı olduğunu unutmamalıyız. Kitap yarıya kadar çok sıkıcıydı benim için kaç kere bırakmayı düşündüm ama huyum kurusun başladığım şeyi bitirmeden
İspanyol Aşk Aldatmacası
İspanyol Aşk AldatmacasıElena Armas · Yabancı Yayınları · 20222,161 okunma
Ben oburum albayim: Düşüncelerimin meyvalarini yemek istiyorum, aşkimin meyvalarini yemek istiyorum hemen. Korkuyu yenmek istiyorum. Kalabalik istiyorum. Isteklerle zenginleşilmiyor albayim. Ben merhamet dilencisiyim, kolumda sargilar taşimiyorum, paçavralar içinde gezmiyorum, kimsenin anlamadiği ince metodlarim var, gecekonduda oturuyorum, seviyemin altinda yaşiyorum, yüz olabilirken bin oluyorum, sürümden kazaniyorum. Bana bak saydam etek! Bana bak güzel bacaklar! Kiminle konuştuğunun farkinda misin? Beni hemen anlamalisin, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşilmaya mecburum, ben Van Gogh'un resmi değilim, öldükten sonra beni müzeye koyamazsiniz, beni tanimalisiniz ki benden bahsedin. Mesela canim, Kant'i filan tutamaz miydin güzel parmaklarinin arasinda? Beni şimdiye kadar otuz yedinci sayfaya kadar okudular, sıkılıp ellerinden biraktilar, o sayfam açik öylece kaldim, o sayfada sarardim. Yanliş bir şey istedim mi? Hayir. Her şey, eskiden olduğu gibi cereyan etti albayim. Daha önce de böyle olmuştu. Öyleyse varim. Eskiden olmuşsam, şimdi de varim. Eski varliğimdan kuşkuya düşmediğime göre, şimdi de var olduğumu düşünebilirim.
906 öğeden 591 ile 600 arasındakiler gösteriliyor.