Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
...her hatırlama bir uyanış, acı, bilginin kesif gerçekliği, akli denge; her uyanış yeniye alışamama, kanıksama sancıları, yeni sen, yeni ben, yüz yüze gelebilmenin kokuşmuş tekrarı. Her uyanış uykuyu geri isteme sancısı, sığınma, alışamama, alışılagelme ve yok sayılma; gerçekle izafinin arasında sıkışmış adsız yolculuk, içinde ne taşıdığını bilemeyen yolcu, manasızlık, ehemmiyetin tartışılırlığı, her şeyin aynılığı, önemsizlik, gündeliğin kayganlığı, boş bir gün, boşluğun anlam farklılığı; boşluklara saygı, boşluklara zaman, boşluklara nedensizlik...Nefes! ...hee uyku tek gecelik ölüm, her gecelik ölümün tekrarı, ölüme kendini alıştırma turları...her uyku en huzurlu ölüm...rüyalarda gıyabına uzattığın hayat bağları, içselliğin, geçmişin, isteklerin, istemediklerin...nüksediş, yansıyış, şekil değiştiriş, zamanın yokluğu, boşluk, kesit kargaşalığı,rüya, hülya... UYU-MA!
Sayfa 135 - alfa edebiyatKitabı okudu
Reklam
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Espriler - Otobiyografi
_Nükte’yi anlamak oldukça güç. _Nükte, benzemezin içindeki gizli benzerleri açığa çıkarma yeteneğidir. _Nükte, zeka ürünü olarak haz üretmeye yarayan bir etkinliktir. Esprilerin malzemesi, yasaklanmış arzulardır. _Bazı Nükte formülleri: Şaşırtma, aydınlatma, karşıtlıklar, anlamsızlıktaki anlam. _Kraeplin: Karşıt iki kavramın birleşimi ve
Tutuklunun içsel yaşamı daha çok yoğunlaşma eğilimi gösterdikçe, sanatın ve doğanın güzelliği, o ana kadar hiç olmadığı şekilde yaşanıyordu. Bu güzelliklerin etkisi altında kişi bazen kendi ürkütücü şartlarını bile unutuyordu. Auschwitz’den Bavaria’daki bir kampa yaptığımız yolculuk sırasında sevk vagonunun küçük, telli penceresinden günbatımında parlayan doruklarıyla Salzburg Dağları’na bakarken birisi yüzlerimizi görseydi, bunların, bütün yaşam ve özgürlük umutlarını yitirmiş insanların yüzleri olduğuna kesinlikle inanmazdı.
Sayfa 54 - Okuyan Us Yayınları, 22. Basım, Mart 2015Kitabı okudu
Glasgow ve Michigan Üniversitele­rinin 74 bölgeden bir buçuk milyon on beş yaşındaki çocuğun 2000-2010 arasında uluslararası Pisa testindeki başarılarını öl­çerek yaptıkları {ve lntelligence değerlendirmede, 74 bölgenin %70'inde kızlar daha başarılı. Üç bölge hariç, geri kalan %30'da ise aşağı yukarı eşitler. O üç bölgenin de adlarını vereyim de, bu efsaneden vazgeçemeyenler yolculuk planlarını yapmaya başlasınlar: Kolombiya, Kosta Rika ve Hindistan'ın Himachal Pradesh eyaleti. Bunun dışında kadınların eğitim kurumlarına erişiminin çok sorunlu olduğu Katar ve Ürdün'de bile kızlar daha başarılı.
Reklam
“Ey kavmim” diyor: “Ey kafirler” dememiş, “Ey zındıklar” dememiş. Halbuki peygamberlerle restleşen, inatçı, üç peygamberin karşısında bile ikna olmayan katı kalpli bir toplumdu bunlar. Burada tebliğ metodolojisi ile ilgili olarak güzel söz söylemeye dair çok önemli bir ipucu vardır. Kavmin gönlünü fethetmek konusunda, onun kalbine imanı sokma konusunda, samimiyete, içtenliğe, bağışlamaya bir gönderme vardır. Allah (cc) Peygamber Efendimiz'e buyurmuştur ; (Âl-i İmran 159) “Sen onlara sırf Allah’ın lütfu sayesinde yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi.”
Sayfa 169Kitabı okudu
kadının çok konuşup stres atması cinselliğe katki sunar
Eşinin bazen romantizme kendini kaptırabilmesi için konuşma ihtiyacı duyduğunu erkeğin anlaması gereklidir. Eğer gidilen yer oldukça uzaksa, kadın yol boyu konuşabilir, çünkü kadınlar özell ikle stresten sıyrılmak için konuşmak ihtiyacı duyarlar. Uzun yolculuk boyunca konuşup gevşeyebilen bir kadın tatil yerine ve yepyeni bir yatak odasına varınca, kendini çok iyi hissedecektir.
Gılgamış Destanı
Destanın başında Gılgamış yolunu kaybetmiş bir adam olarak çıkar karşımıza. Yüreğinde fırtınalar kopmakta, halkına kan kusturmaktadır, onlar da durumu düzeltsin diye tanrılara yalvarırlar. Fakat tanrılar artık insan ilişkilerine doğrudan el atmaya hevesli değildirler, aracılarını kullanmaya karar vermişlerdir. Böylece Gılgamış'a kafa tutacak