Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
114 günde okudu
1K yazarlarından Doruk Kinezci
Eveeeeet. Kitap bitti. Çok uzun zaman oldu kitabı okuyalı. Daha doğrusu okumaya başlayalı. Nedeni ise şöyle: Sevgili 1K' nın sevgili yazarlarından Doruk Kinezci. Tanışmamız da kitabı okuyan diğer arkadaşlarım gibi hediye edilen bir kitap üzerinden oldu. Açıkçası bir okurun karşılaşabileceği en güzel şekliyle... Bir de geribildirim istiyordu
Biraz Uyusam Düzelirim
Biraz Uyusam DüzelirimDoruk Kirezci · Müptela Yayınları · 2018239 okunma
ON İKİNCİ RİCA: Bir zaman Isparta Vilâyetinin Barla nahiyesinde nefy nâmı altında, işkenceli bir esaretle yalnız ve kimsesiz bir köyde ihtilâttan ve muhabereden men’edilmiş bir vaziyette hem hastalık, hem ihtiyarlık, hem de gurbet içinde gâyet perîşan bir halde iken; Cenâb-ı Hak kemâl-i merhametinden, Kur’ân-ı Hakîmin nüktelerine, sırlarına dâir
Sayfa 243 - İhlâs Nur NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Ikinci "mektubu" açtım. .
Durmadan seni düşünüyorum .. Gece gündüz seni düşünüyorum noktasız virgülsüz uzayan bitmek bilmeyen acı gibiyim bir yalnızlık bir yazı gibiyim öyle yazıyorum sana
İkinci mektubu açtım. O da "sevgilimden" geliyordu. Durmadan seni düşünüyorum gece gündüz seni düşünüyorum noktasız virgülsüz uzayan bitmek bilmeyen acı gibiyim bir yal­nızlık bir yazı gibiyim öyle yazıyorum sana sen de yaz bana
Velinimetimiz Okur Hazretleri
Gazetecilerin velinimeti, okurlardır. Hiç su katılmamış dalkavukluk yalnız onlara yapılır. Ama sahiden böyle midir? Orasını biz biliriz. Gazetelerin eni boyu tertibinden tutun da, içindeki yazıların çeşidine kadar herşey okurların arzularına, emirlerine uygundur. Bir tarihte bir dergi çıkarmaya karar verdik. Herkesin seve seve okuyacağı bir
Önceden konuştuklari gibi Moskova'dan ayrılması olanaksızdı. Ikinci mektubunda, Nataşa ile evlenmek için yakında döneceğini, bu karardan onu hiçbir kuvvetin dondurmeyecegini yazıyordu. Ama bu mektupta buna artık kendisinin de inanmadığı ve başka şeylerden etkilendiği seziliyordu. Bu arada katyanin iyi ki var olduğundan, o olmasa ne yapacağından söz ediyordu. Üçüncü mektubunu sabırsız bir merakla açtım, iki sayfalık mektup üzüntüyle yazılmış, karalanmış, gözyaşı dolu bir mektuptu. Evlenmelerinin ikisi içinde iyi olmayacağını, ayrılmaları gerektiğini yazıyordu. Sonra birden bu kararından vazgeçerek natasadan özür diliyor, ona haksızlık ettiğini ve alçak biri olduğunu söylüyor, şu anda köyde bulunan babasının sözünden çakmadığını anlatıyordu. Çok acı çektiğini ve aslında natasayi istedigini, birlikte çok mutlu olacaklarını yaz ıyordu. Babasının söylediklerinin haksız olduğunu kanıtlamaya çalıştığını ve evlenseler mutlu olacaklarını bildiriyor, kendine kızarak acele bir edayla mektubu bitiriyordu.
Reklam
Rückert’in Mevlâna’yı Anlama Tarzı Üzerine
Friedrich Rückert, Mevlâna Celâleddin âşığı bir Alman şairidir. Onu Alman/Batı dünyasına tanıtmak amacıyla Divan"ından ve Mesnevî"sinden çeviriler yapmış, ömrünü bu aktarım faaliyetiyle anlamlandırmıştır. Yaptığı iş, sadece bir çeviri değildir; fakat aynı zamanda bir karşılaştırmalı edebiyat araştırması, bir metinler arasılık
Jose Saramogo mektup yazarsa :)
... İkinci mektubu açtım. O da "sevgilimden" geliyordu. Durmadan seni düşünüyorum gece gündüz seni düşünüyorum noktasız virgülsüz uzayan bitmek bilmeyen acı gibiyim bir yalnızlık bir yazı gibiyim öyle yazıyorum sana sende yaz bana oraları kendini oranın insanlarını ilişkilerini anlat bugüne değin bir haberini alamadım çıldıracağım öldün mü kaldın mı kayalara çarpıp battı mı yoksa beni unuttun mu bana yazmak istemiyor musun benim sana yazmamı istemiyor musun n'olursun cevapla beni bir tek sözcükle de olsa cevapla dayanamayacağım sana varacağımı bilsem yola koyulacağım izin verseler gelip seni bulacağım dağlarını kışını yalnızlığını çocuklarını paylaşacağım n'olur yaz bana...
Sayfa 81
İkinci mektubu açtım. O da "sevgilimden" geliyordu. Durmadan seni düşünüyorum gece gündüz seni düşünüyorum noktasız virgülsüz uzayan bitmek bilmeyen acı gibiyim bir yalnızlık bir yazı gibiyim öyle yazıyorum sana sende yaz bana oraları kendini oranın insanlarını ilişkilerini anlat bugüne değin bir haberini alamadım çıldıracağım öldün mü kaldın mı kayalara çarpıp battın mı yoksa beni unuttun mu bana yazmak istemiyor musun benim sana yazmamı istemiyor musun n'olursun cevapla beni bir tek sözcükle de olsa cevapla dayanamayacağım sana varacağımı bilsem yola koyulacağım izin verseler gelip seni bulacağım dağlarını kışını yalnızlığını çocuklarını paylaşacağım n'olur yaz bana... Yazacağım sana sevgilim, alacağın olsun, ama bu gece değil, bir başka gün ya da bir başka gece. Şimdi yapacak başka işlerim var.
Sayfa 106 - ALFAKitabı okudu
IV KALKÜTA'DA BİR POLİS KARAKOLUNUN YÜKSEK DUVARLARININ DİBİ Gök gürler. Vakit akşam üzeri. Üç polis karakolun duvarları dibinde buluşur.
Reklam
Matematiğin Özelliği Malumdur ki ele alınan her konunun yani objenin, olgunun, sürecin bir biçimi bir de içeriği vardır Aynı şey matematik için de geçerlidir. Onun biçimini geometri, içeriğini aritmetikte buluruz. Buna göre geometri hareket, süreklilik, değişirlik, zamanlılıktır. Buna karşılık aritmetik durallık, süreksizlik, değişmezlik,
Bu sayının Tan Matbaasında neden basılmadığını ve nerede basıldığını Aziz Nesin şöyle anlatıyor: ...Gazeteyi Tan matbaasında bastırıyorduk. Dördüncü sayı baskı makinasına verildi, ancak makinadan çıkardılar, basmadılar. Halil Lütfi'ye, Sabahattin, hem de ben çok rica ettik, ama kabul ettiremedik. Tan matbaasının bilinen biçimde
II Benerci, Somadeva'nın odasından sokağa çıkınca, Roy Dranat'ın «akşamüstü serinlikte bir teferrüçten dönerken» soğuk alıp zatürreeden öldüğünü duydu. Ve Roy Dranat'ın oteline gitti. Gördüklerini şöyle anlatıyor: Girdim ki içeriye,
Şiir Sanatı, Mutlu olma Sanatı, Komedi Sanatı
_Lord Byron_ _Ey güzel okur! Bir kez burnunu uzattığın bu sayfaların içinden bir daha çıkamayacağına ant içerim! _Tabuttaki ceset gibi yalnızdım. Yalnızdım bir bulut gibi. Yalnızlık dediğim haremindeki sultanınkidir. Mağarasındaki bir münzevinin değil. Hava saydam, gök mavi ve toprak kıvançlıyken, görünmekten hoşlanmayan, çatık kaşlı bulut gibi
Alibaba'nın bu sayısı ile Markopaşa'nın 1.dönemi kapanacaktır. Bir yılı az geçen bu dönemde Markopaşa 23, Merhumpaşa 4 , Malumpaşa 5 ve Alibaba 4 sayı çıkabildi. 55 haftanın 36'sında çıktığına göre, 19 hafta gazete engellerle karşılaştı, yayımlanamadı. Sabahattin Ali 19 Aralık 1947'de içeriye girdi. Gazete üzerinde hükumetin, sıkı yönetimin,
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.